12 Ağustos 2023 Cumartesi
Retina dekolmanı körlüğe neden olabilir
Portakal Mevsiminde Kuran Dersleri
SAMİMİYET, SEN NEREDESİN?
Anadolu’yu konuşturan usta bir yazar: AHMED HAMDİ TANPINAR
Kurban Nedir? Kurban’ın Dinimizdeki Önemi?
Bugün Benim Doğum Günüm...
YAZI / YORUM
Bu hafta ülkemizde sosyal medya, görsel medya ve yazılı basında yaşanan olaylar bana ortaokul ve lise yıllarında siyah beyaz ekrandan seyrettiğim Amerikan filmlerini anımsattı. Özellikle 1850’li yıllarda California’da altına hücum konusunu işeyen kovboy filmlerini.
Hafta başında sosyal medyaya düşen bir tweet ortalığı yangın yerine çevirdi. Ülkenin neredeyse tamamı bodoslama konuya daldı, koyun sürüsü gibi. Anlamadan, dinlemeden, araştırmadan, okumadan. Niye araştırsınlar ki! Ya da anlamaya çalışsınlar ! Nasıl olsa birisi ateşi yakıyor. Bizde arkadan atlayalım ateşi iyice büyütelim. Bu ülkede çünkü her şey böyle oluyor…
Gelelim şimdi sadede !
Dijital platformlardan birisi olan Disney + (Plus ) şirketi 2 Temmuz’da bir tweet atarak ” Orijinal dizimiz, Atatürk çok yakında Cumhuriyetimizin 100. yılında yayında”. dedi. Ama nerede ve nasıl yayınlanacağını açıkça belirtmemişti. İsteyen o tweeti araştırır bulur. Tabii açıklamayı yapan Disney + Türkiye olunca hepimiz filmin dijital platformda yayınlanacağını var saydık. Şirket bu hafta içinde de yaptığı açıklamayla diziyi FOX ekranlarında göstereceğini duyurdu.
Sonrasında bu hafta Amerikan Ulusal Ermeni Komitesi’nin (ANCA) orijinal Disney + içeriği olan Atatürk dizi filmini biz kaldırttırdık başlıklı sosyal medya paylaşımı, Türkiye’ye bomba gibi düştü tabiri caizse. Bundan sonra da çanak çömlek patladı.
Sevgili okur gelin önce Disney + tanıyalım. Sonra konumuza devam ederiz. Bu yazıyı okuyan herkesin hiç değilse biraz bilgi sahibi olmasını amaçlıyorum ki, her şeyin önüne ileride sorgusuz sualsız atlamasınlar.
Disney + dünyadaki dijital platformlar arasında, en muhafazakar bir kuruluş. Yayın yaptığı ülkelerdeki, kültürel ve siyasal dokuya çok dikkat eden bir yayın kuruluşudur. Aile değerlerini koruyan diziler yapmaya dikkat eder, özellikle A.B.D. hariç girdiği diğer ülkelerde. Anlayacağınız etliye, sütlüye karışmadan alacağı paraya bakar yeter ki huzur olsun. Bir Netflix ya da HBO gibi yalandan da olsa evrensel özgürlükçü görünmeye çabalamaz.
Disney + dünya dijital yayın platformuna Netflix’den ve HBO’dan sonra katıldığı için haliyle geri kalan bir kuruluştur. Bu nedenle girdiği bazı ülkelerde, Netflix’in kar marjını daraltmak için hamleler yapıyor. Bu hamleler de bu güne kadar tutmadı.
Benim görüşüme göre, Disney + Türkiye ekibi ülkenin kurucu babası Atatürk için güzel bir dizi çekelim ve ülkemizde ve gelişmemiş ülkelerde Batının ajanı olmakla suçlanan Netfilx’e de güzel bir ders verelim dediler. Mutlaka bu fikirden önce de Türkiye’de gizli bir araştırma yapmışlardır. Bu çalışmaya da A.B.D. deki CEO ve yönetim onay vermiştir.
Son bir yılda yerli ve yabancı basında takip ettiğim haberlere göre, Disney + istediği karlara bir türlü ulaşamadı ve çektiği film ve dizilerin sadece çekilen o ülkede seyredildiğini, diğer ülkelerde seyretme oranlarının çok düştüğünü görünce, yatırımlarının karşılığını da alamayınca kitaplığında tuttuğu dizileri ve filmlerini elden çıkarmaya başladı. Buna örnek olarak da Türkiye’de Recep İvedik filmlerini örnek gösterebiliriz. Anlayacağınız temel sorun para kaybetmek.
Bu arada Atatürk dizisi gündeme geldiğinden beri Amerikan Ermeni Komitesi de sosyal medyada karalama kampanyalarıyla, diziyi engellemeye çalışıyordu. Disney + da çalıştığı ülkelerdeki yerli yapımları tek tek iptal etmeye başlayınca da Ermeni komitesi ANCA’ya da gün doğdu dersek doğrudur. Attıkları tweetlerle sanki diziyi kendileri iptal ettirmiş gibi bir hava verdiler. Bizim milletimiz de her zaman ki gibi sazan balığı gibi oltaya takıldı.
Maalesef ülkemde aydın geçinenler de, gazeteciyim diye hava atanlar da boş. Bir konu hakkında konuşacak ya da yazacaksan önce sağı solu araştır, sonra ister söv, ister döv, istersen öv. Kimse sana o zaman bir şey demez. Bu yaptığınız sonucunda ülkemizde yaşayan bir avuç azınlığı da töhmet altında bırakıyorsunuz.
ANCA’nın yaptığı paylaşımlar sonunda da ülkedeki sağcısı, solcusu, islamcısı, siyasetçisi, yazarı, çizeri kimi ararsanız meseleye atladı.
Bundan sonra gelsin tweetterden satırlarca küfürler. Çözümü ancak böyle buluyoruz. Değil mi?
Bu “ANCA” denen şerefsiz kuruluş yıllardır her konuda yorum yapıyor. O konularda hep yalan söylüyorsun diyenler bu dangalakça açıklama için niye birden doğru diye atladınız ? İspatınız var mı ?
Bu konu elbette tartışılsın, kimsenin bir şey dediği yok. Konunun birden iktidar ve muhalefetçe devlet politikası haline getirilmesi, RTÜK’ün devreye girmesi, şirketin Türkiye’den kovulmaya çalışılması inanın gözlerimi yaşarttı. Yediden yetmişe ülkeyi yönetenler ve kuruluşlar ” sanata özgürlük ” deyip duruyorlar.
Daha dün RTÜK ; Netflix, Disney +, Amazon Prime, MUBİ, Bein ve Blu Tv’ye bir dolu ceza keserken sanata özgürlük neredeydi ? Benim gibi bir dolu insan artık paramızla dijital kanalları seyrediyoruz. Sizin her gün saçma sapan haber yapan, boş muhabbetler ve aptal programlarla dolu kanallarınızı seyretmemek için. Sen geliyorsun sadece dijitalde seyredilen yayıncılara ceza kesiyorsun tehdit ediyorsun. Sonra da ” Atatürk ” dizisini niçin oynatmıyorsun ? diyorsun güruh halinde.
Bu ANCA denilen şerefsiz kuruluş bu kadar güçlüyse inanmıyorum ama farz edin ki öyle olsun;
Meseleyi ülke politikası haline getirdiniz el birliğiyle şimdi şunları yanıtlayın bakalım:
Türkiye’nin en tanınmış Atatürk düşmanları, nasıl oldu da Atatürkçü oldular? Bir de ülkedeki muhalif kişilere sen niçin Disney+ saldırmıyorsun diyorlar?
Madem dünyada çok güçlü bir ülkeyiz ve uçuyoruz, k…ı kırık bir dernek ve bunların lobisi bize nasıl böyle sorun yarata biliyor ?
Seçim zamanı yurt dışında yaşayan ülkelerini çok seven Türk vatandaşlarımız, oy kullanmak için büyükelçiliklere ve konsolosluklara koşarken, böyle bir olayda niye yaşadıkları ülkede kıyametleri koparmıyorlar, orada lobicilik faaliyetlerine karışmıyorlar ?
Hükümetin A.B.D.’de tuttuğu ve her yıl binlerce dolar ödediği lobi şirketleri ne yapıyor ? Bizim paramızla Mc Donalds’da hamburger mi yiyorlar?
Buraya istemediğiniz kadar soru yazabilirim.
Önce iğneyi kendinize batırın.
Ülkenin kurucu babasının 100 yıldır bir filmini çekemiyorsunuz, aklı başında bir senaryo yazdıramıyorsunuz, kurucu liderimiz, önderimiz Atatürk’ü dünyaya tanıtma işini kendi film şirketlerinle yapamıyorsun, sonra da çıkıp Disney + ya da başka birilerine bağırıp, çağırıp, küfrediyorsunuz. Onların da zaten umurlarındaydı ?
Bu ülkede yıllardır dara düşen herkes birden ne hikmetse Atatürkçü oluyor.
Yayınlanacak dizinin içeriğini ne biz biliyorduk ne de Amerikan Ermeni Diasporası. Bizim bildiğimiz her zaman oltaya acele atlayıp, yemi yemeye çalışmak. Sonra da aklımız başımıza geliyor, zokayı çıkartacak kurtarıcı arıyoruz. Burada da durum aynı.
Eminim bu dizi FOX tv de yayınlasın toplumun bir kesimi böyle Atatürk mü olur ? diyecek, bir kesimi alkışlayacak. Güya birlik ve beraberlik olacak. Geçiniz bunları ne zaman bu ülkede birlik beraberlik olmuş ?Herkes kendi kafasının içinde çizdiği Atatürk’ü görmek istiyor acı gerçek bu!
Mustafa Kemal, hayattayken Kurtuluş Savaşı mücadelesinin gelecek kuşaklara sinema aracılığıyla aktarılmasının öneminden bahsetmiştir. O dönemde çekilen ” Zafer Yolları” belgeselinde oynayabileceğini bile belirtir. Yine büyük önderimiz 1930’lu yıllarda ” Ben Bir İnkılap Çocuğuyum ” ismindeki senaryoya büyük katkılarda bulunmuş ve filme çekilmesini istemiştir. Maalesef bu proje ölünce rafa kaldırılmıştır.
Aslında Disney + bu kararı verince çok ilginç şeyler oldu.
Ona, iki ayyaş diyenler, stadyumlardan ismini kaldıranlar, çıkardığı ilke ve inkılapları yok sayanlar, 10 Kasım’ı niye kutluyoruz, ayağa kalkmasam ne olacak ki diyenler, Çanakkale Zaferi’nde adını geçirmeyenler, vaazlarında hakaret edenlerin sırtlarını sıvazlayanlar, ruhuna camilerde bir ” Fatiha ” suresini çok görenler, dansözler gibi yazı yazanlar, büstlerini tahrif edenleri koruyanlar bile bir anda Atatürkçü oldu. Ne güzel değil mi? Bakalım nereye kadar sürecek ? Bu Atatürk sevgileri.
Amerika dahil dünyanın her ülkesindeki kurucu liderlere ilişkin ister belgesel, ister kurmaca ya da normal filmler yapılmış ve yapılıyor. O ülkenin insanları, filmleri beğeniyorlar ya da beğenmiyorlar. Peki biz niçin iyi ve kötü ortaya bir eseri bunca yıldır koyamıyoruz. Sanırım hala Atatürk, tabu olarak görülüyor ve şimdiye kadar bürokratik engellemeler ve sansür yüzünden istenilen olmadı.
Sevgili okur, Mustafa Kemal’de hepimiz gibi bir insan. Hataları da sevapları da mutlaka olmuştur. Dünyadaki tüm liderler gibi. Kendinize sorun gerçekten:
” Biz niçin hala ulu önderimizle sıhhatli bir ilişki kuramıyoruz ?”
Bir kesim film yapılsın der, diğer kesim ” Hayır” der bu tartışma normaldir. Anormal olan sivil toplumun işinin, hemen siyasetin aktörlerince ele geçirilmesi ve suni gündem yaratılmasıdır.
Şunu da kabul edelim ki; 1980’li yıllardan sonra Atatürk konulu çekilen filmlerde de maalesef, Atatürk’ün yansıtılması konusunda başarısız olunmuştur. Filmleri izlerseniz ya nitelik sorunu görürsünüz ya da tarih kitaplarında okuduğumuz Atatürk’ü. Ata’mızın insani yönünü resmedemeyen, derinlikten uzak, samimi görünmeyen filmlerdir bunlar.
Ülke git gide her konuda kötüleşirken, insanlar geçim derdiyle boğuşurken, alım gücü günden güne düşerken, göçmenler günden güne artarken;
Atatürk’e her zaman biz sahip çıkıyoruz, partimizin kurucusu diyen ve ona toz kondurmayan CHP yönetimi ne yapıyor?
Ne yapacak ? Elbette bu suni gündemin peşine düşecek ve kör kuyudan çıkamayacak.
ATAM; sen nelere kadir oluyorsun, keşke görebilsen!
Özetin özeti: Disney +’a, saçma sapan tepki göstereceğinize, biz nerede hata yaptık diye artık kendinize sorun ve aklınızı başınıza devşirin.