YAZI- YORUM

YAZI- YORUM

12 Ağustos 2023 Cumartesi

Yeni Bir Cinayet Kategorisi : “Ev sahibi – Kiracı Ölümleri”

Yeni Bir Cinayet Kategorisi : “Ev sahibi – Kiracı Ölümleri”
2

BEĞENDİM

ABONE OL

YAZI / YORUM

Herkesin bildiği bir sözümüz vardır. ” Yaşa ki göresin ! ”

Gerçekten yaşadıkça aklımız, hayalimiz almayacak kötünün de kötüsü  olaylarla karşılaşıyoruz, bu gidişle de daha çok karşılaşacağız.

Dünya kurulduğundan itibaren ” ölüm ” ve ” öldürme ” kelimesiyle tanışmıştır. Dünya’da yaşam bitinceye de kadar bu iki kelime her daim gündemde olacaktır.

Dünyanın her yerinde kötülükler oluyor olacaktır. Kötülüklerin en iğrenci de kanımca canlı bir şeyi sudan nedenlerle öldürmektir. Öldürmenin diğer adı da ” Cinayettir”

Ülkemizde kumar cinayeti, namus cinayeti, yan bakma cinayeti, tarla cinayeti, sarhoş cinayeti, alacak- borç cinayeti, haciz cinayeti gibi onlarca isimle adlandırılacak cinayetler hep ola gelmiştir. Son bir yılda da yeni bir cinayet kategorisi ortaya çıktı maalesef ! Belki diyeceksiniz ki; ” cinayetin de mi kategorisi olur ” ? Acı da olsa yanıtım ” Evet ” olacaktır.

” Ev Sahibi – Kiracı ” Cinayetleri adı altında.

Görsel, yazılı ve sosyal medya hesaplarında neredeyse ev sahibi – kiracı cinayeti haberleri görmek ya da okumak sıradanlaşmaya başladı. Her zaman olduğu gibi afyon yutmuş bizler ” bana değmeyen yılan bin yaşasın ” hesabı içerisindeyiz. Peki bizleri yönetenler ne yapıyor ? Bence onlar da bizim gibi seyrediyor. İleriyi görme yetiniz varsa şunu unutmayın bu iş çok büyük, içinden çıkılamayacak derinliklere doğru gidiyor.

Özellikle son 10 yıldır gelir adaleti iyice bozuldu bununla birlikte yoksulluk da git gide derinleşti, derinleşmeye de devam ediyor. Derinleşen yoksulluğun en keskin görüntüleri de barınma krizi olarak önümüze çıktı.

TUİK verilerine göre şu anda ülkemizde yaklaşık 7.5 milyon kiracı ve 15 milyon civarında da kendi konutunda oturan ev sahibi var. Son bir yıllık kira artışları da % 75′ e ulaştı. İki önceki yıl kira artış oranları ise % 22 civarında gerçekleşmiş.

Ekonomik kriz her alanda katlayarak devam ediyor. ” Gıda, enerji, barınma, ulaşım ” başta olmak üzere tüm temel ödemelerde artış oranları neredeyse yüzde 75’leri geçti. Son OECD raporuna göre ; Türk halkı temel ödemelerini yapabileceklerinden iyice korkuya düşmüş ve bunalıma girmiş vaziyetteler.

Bir zamanlar Turgut Özal’ın icat ettiği ” Orta Direk” sınıfı tamamen yok oldu ya da kırıntısı kaldı. Artık ülkede yaşayanların yaklaşık % 85’nin ev ya da araba alma şansları bu ortamda yok denecek kadar azaldı.

Ülkemize doldurulan sığınmacıların kiralama ve konut alma talepleri, yabancılara satılan konutlar ve sonunda son depremler sonucu ülke genelinde bir anda kira fiyatları resmen kanatlandı ve uçuşa geçti. Bu da tüm ev sahibi ve kiracıları karşı karşıya getirdi.

Fahiş kira fiyatları sonucunda da ev sahibi – kiracı cinayetleri ülkemiz cinayet kategorisi içinde yerini aldı. Neredeyse Türkiye’nin hemen hemen her köşesinde yaralama ya da cinayet haberlerini okuyoruz ve artık kanıksıyoruz. Ne acı değil mi ?

Konuyla ilgili bir kaç olayı buraya yazalım.

13.06.2023 İstanbul – Kağıthane ilçesi, ölen ev sahibi,

18.06.2023 Ankara – Altındağ ilçesi ölen ev sahibi,

27.06.2023 İstanbul – Esenyurt ölen kiracı Nijerya uyruklu yabancı,

06.07.2023 İstanbul – Küçükçekmece kiracı ağır yaralı,

13.07.2023 Mersin – Toroslar ölen ev sahibi,

18.07.2023 İstanbul – Gaziosmanpaşa ölen kiracı,

24.07.2023 Rize ölenler kiracı akrabası ayrıca 1 ağır yaralı,

28.07.2023 İzmir Karabağlar ölen kiracı.

Bu örnekleri fazlasıyla buraya yazabilirim ama gerek yok

Ayrıca yazılı ve görsel medyaya düşmeyen belki de kaç tane ev sahibi – kiracı kavgası haberi vardır, bilmediğimiz.

Peki bu cinayetlerin sorumlusu kimler ? Saçma nedenlerde dolayı bu insanlar ölürken karar alma mercileri ne yapıyor ? Yazık değil mi ? Günah değil mi? Ülkenin % 90’nı okumuş cahil, her evde neredeyse bir ruhsatsız silah var, Ortadoğulu bir toplum olduğun içinde çek silahı iş bitsin. Ama bitmiyor işte…

Emlak vergileri %62 zamlanıyor, M.T.V. alındığı halde bir daha alınıyor, seçimden bu yana iğneden ipliğe en az %60 zam gelmiş, bunlara rağmen hayatın doğal akışına ve sürdürülen liberal ekonomiye aykırı kira fiyatları zorlamayla % 25’de tutulmaya çalışılıyor. Bunun sonucunda da toplum dengesini kaybediyor, sosyal adalet yok oluyor, ev sahibi ve kiracı karşı karşıya bırakılıyor.   Ne yaparsa yapsınlar !

Şimdi ev sahibi – kiracı cinayetlerinin adı sosyal medyada ” Yüzde 25 cinayetleri ! ” diye geçiyor. Ne kadar utanç verici ama bizlerin utanması yok ki!

Her gün okuyorum; falanca ilde ya da ilanca ilçede kira kavgası, tahliye kavgası, evimden çık kavgası…

Ardından bıçaklar çekiliyor, silahlar patlıyor ya ev sahibi ya kiracı, ya onları ayırmaya çalışan bir vatandaş, bir komşu arada kalıyor ya ölüyor ya da şanslıysa yaralı olarak kurtuluyor. Peki değiyor mu? İki tarafında hayatı sönüyor. Ne uğruna! diye soran yok.

 

Ev sahibi – kiracı kavgaları ülkedeki sosyal barışı gerçekten ciddi biçimde olumsuz etkiliyor aynı sığınmacıların demografik yapıyı etkiledikleri gibi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ” 2 Temmuz 2023’ten itibaren 1 yıl süreyle konutlardaki kira artışı üst sınırı %25 olarak uygulanacak ” açıklamasını yaptı. Her şeye ek vergi getir, dolaylı vergileri arttırdıkça arttır, sonra da gel kira artışı %25 olacak de… Soruna ne güzel bir çare. İnsanlar ölüyor, yaralanıyor, hala kanun hazırlanıyor. Hazırlarsınız acele etmeyin zaman çok!!!

Mahkemeler, ev sahibi kiracı davalarının yoğunluğundan bıkmış, icra daireleri tahliye dosyalarıyla dolmuş, kira tespit ve tahliye davalarına her gün onlarcası ekleniyor, dava tarihleri neredeyse 1 yıl sonrasına veriliyor, yürütme ve yasama daha kanun hazırlanıyor diyor.

Ev sahibinin eğer bir evi varsa ve kiracısından makul bir zam talep ediyorsa bence haklıdır. Ama yapılacak zam konusundaki teklifi ahlaksızca ise haksızdır. Bu arada bir laf da kiracılara gelsin: ” Oturduğunuz muhitteki kiralar  ortalama olarak sizin verdiğinizden fazlaysa, o zaman sizde bölgeye göre artırımı kabul etmek durumundasınız. Bakın benim yaşadığım siteden daha iki gün önce yaşanan canlı bir örnek vereceğim umarım sonu kötü bitmez. Bizim sitede  ve çevredeki sitelerde yıllık kiralar 100 bin ile 130 bin arasında değişiyor. Arz talep bu yönde. Sitemizdeki bir kiracıda yıllık 35 bin liraya oturuyor. Oturduğu daire de  5+1. Ev sahibi emekli bir öğretmen zamanında eşiyle kredi çekip almış. Eşi vefat etmiş kadının. Oturanlarda 100 bin lira istiyor, kiracılar da 50.000 lira veriyorlar. evimden çıkın diyor, çıkmıyorlar. Kadın çaresiz bir durumda. Kararı siz verin. Muhtemelen kadının arkası sağlam olsa şu anda yiğitlik yapan kiracı siner oturur onu da söyleyeyim. Al başına bela ! İyi ki diyorum başka evim yok.

Bu arada eğer gerçekten ev sahibinin geliri ev kirası ve emekli maaşıysa milyon kere haklı. Peki birden fazla dairesi olanların üzerine daha fazla gidilmiyor. Ya da birden fazla evi var ve boş tutuyor. Yürütme organı  kanun hazırlıyorsa bunları öncelikle görsün.

Benim gördüğüm ev sahibi – kiracı şiddeti günden güne toplumsal ve adli olay olma yönünde ilerliyor.

Piyasaya ve çevreye bakarak kiracından makul bir artış isteyebilirsin ya da  tersini düşünürsek ev sahibine makul bir rakam verirsin bunlara tamam derim. Cahil, şerefsizler; bir babayı ya da anneyi, çocuğunun önünde nasıl öldürürsün? Ya da hasta birini nasıl sokağa atarsın? Vicdansızlar, namussuzlar… Sonra yüreğin soğuyor mu ?

Hükümetin bir an önce bu çıkmaz sokağa doğru giden konuyu çözmesi gerekir. Olaylar git gide trajedi boyutuna gidiyor. Hükümet bir an önce sosyal sorumluluğunu anımsamalı ve caydırıcı tedbirler almalıdır.

Toplumsal huzurun olmasını sağlayan faktörlerden birisi de ekonomik düzendir. Bozulduğunda sosyal buhrana; ” gel ” dersin.

İktidar bu soruna bir an önce akılcı bir çözüm bulmak zorundadır. İnşallahla maşallahla işlerin bir kez daha yürümediği görülmektedir.