02 Kasım 2024 Cumartesi
Sadullah Kısacık: Öğretmenlerimiz Bir Anne, Bir Baba, Bir Abla, Bir Ağabeydir
Portakal Mevsiminde Kuran Dersleri
SAMİMİYET, SEN NEREDESİN?
Anadolu’yu konuşturan usta bir yazar: AHMED HAMDİ TANPINAR
Kurban Nedir? Kurban’ın Dinimizdeki Önemi?
Bugün Benim Doğum Günüm...
SELMA ERDAL
*AKP ülkeye egemen oluncaya kadar; TÜRK, KÜRT, BOŞNAK, ARNAVUT, TATAR, ABAZA, LAZ, ÇERKES…
ANDIMIZ’ı okudu bu ülkede herkes…
Son yıllarda ne oldu ?
Anlayamadık???
Yoksa ANDIMIZ; SURİYELİ ARAPLAR’a mı veriyor rahatsızlık? Onlar için midir ANDIMIZ’ı yok saymak için tüm uğraşlarınız ?
Biz onlar da okusunlar diye değiliz ısrarcı; sakın ola ki kaygılanmayınız. Çünkü onlar bu ülkenin asli unsuru, asıl ulusu değiller ki… ANDIMIZ; Ne Mutlu Türküm diyebilen bu yurdun çocukları için yazılmışadır, bunu sakın unutmayınız!.
*Bilindiği gibi yeni gelen haftanın ilk Salı gününde; 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız’ı kutlayacağız.
Dolayısıyla yaşadığımız bu haftanın günleri; Cumhuriyet Haftası… Olsa da birilerinin öfkesi, kini, kavgası, tafrası… Biz Cumhuriyet Bayramımız’ı bu gezegen var oldukça hep kutlayacağız.
Her türlü ayak oyunları, Cumhuriyetimiz’e kurulmuş tuzaklar olsa da…
Çankaya’dan sonra, Ankara’yı da ATATÜRK’den ve O’nun Cumhuriyeti’nden uzaklaştırmak isteyenler olsa da…
Kafalarındaki başkent olarak düşledikleri İstanbul’da her yıl RECEPTION düzenlemeğe kalkışanlar olsa da…
Biz bu yurdun hangi köşesinde olursak olalım; yüreğimizde Cumhurbaşkanlığı konutu Çankaya, başkentimiz de sonsuza dek ANKARA olacaktır.
*Seçim alanlarında; “Aç bıraktınız milletimi, aç” diye bağıranlar…
Ki onlar buğday ambarı ülkeyi bıraktılar tam, takır. Tarımsal topraklarımız artık değil bakir.
Bu ulusun EFENDİSİ köylü; olmuş köle, yoksul, fakir. Toprakların üzerinde buğday başakları yerine, gökdelenler yükseldiği için…
Oysa Cumhuriyet’in ilk yıllarında; TARIM en birinci işkoluydu ülke geçiminde… Bereket vardı toprağında yetişen arpasında, buğdayında, yoncasında, çimeninde, çiminde…
Emperyalistlere, sömürgeci ülkelere karşı verilen bağımsızlık savaşının ardından, yokluklarla kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde; bunca zorluklara karşın tarımsal üretim özveriyle yapılmış, yabana avuç açılmamış, halk aç kalmamıştır.
Bugün yabandan; arpa, buğday, mercimek, nohut satın alan bir ülke durumuna getirilmiş bir ülkenin egemenleri… Hiç bir zaman ATATÜRK’ün Cumhuriyet Hükümeti ile boy ölçüşebilir mi?
Dedeleri, gebeleri, bebeleri; yabanın GDO’lu zehirlerine teslim edenlerle, Anadolu’nun toprağından aldığı ürünle ulusunu besleyenler hiç aynı kefeye konulabilir mi?
Atatürkümüz’le, Cumhuriyetimiz’le, O’nun Devrimleri ve İlkeleriyle ve de O’nun ülkemizin geleceğine yönelik yatırımlarıyla, yaptıklarıyla kıvanç duyuyoruz, her türlü engelleme olasılıklarına karşı yine de 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız’ı coşkuyla kutlayacağız, kutluyoruz. Bu böyle biline !…
*Ve sonsöz:
Ben Boşnakım, sen Kürtsün
O Laz, diğeri Çerkes
Kimlik peşine düşdükçe herkes
Hergün biryerlerde
Oğullar verilir toprağa
Analar gözyaşı döker
Ardından paylaşırlar günleri
Türkler Cuma Anaları
Kürtler Cumartesi
Yurdun her köşesinde birileri dalaşır
Çarşamba’yla, Perşembe’yi de
Başka analar paylaşır
Bu gidişle;
Anadolu’nun Anaları,
Bölündükçe haftanın günlerine
Korkarım Anadolum da bölünür
Yeniden yedi düvele…
Sözlerimi yazdığımda 1999 yılında; ne sövgüler işitmiştim, ne eleştirilere uğramıştım. İşte kan gölüne dönen ülkem, işte birbirine düşman olmuş halkım. Keşke, keşke beni eleştirenler haklı, ben haksız çıksaydım.
Yine de KUTLU OLSUN CUMHURİYET BAYRAMIMIZ, NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE ilkesiyle yaşayanlarla asla yoktur aramızda kavgamız !
Selma Erdal