20 Kasım 2024 Çarşamba
Sadullah Kısacık: Öğretmenlerimiz Bir Anne, Bir Baba, Bir Abla, Bir Ağabeydir
Portakal Mevsiminde Kuran Dersleri
SAMİMİYET, SEN NEREDESİN?
Anadolu’yu konuşturan usta bir yazar: AHMED HAMDİ TANPINAR
Kurban Nedir? Kurban’ın Dinimizdeki Önemi?
Bugün Benim Doğum Günüm...
OKTAY EROL
“İktidara” yakın kanallardan Beyaz TV’ye sıkça katılan, anlattıklarını arkadan atlı kovalıyormuş gibi izleyenleri heyecanlandıran, kendini tanıtırken “Haarp uzmanı” olarak tanıtan Ramazan Kağan Kurtoğlu’nun söyledikleri kafaları iyice karıştırıyor!
Sunucunun, “bu işin kitabını yazdığını belirten Kurtoğlu bakın neler söylüyor” diyerek, Kahramanmaraş depremine ilişkin sözlerini yineletiyor:
“Eğer tabii ile yapay olmayı mukayese ettiğimde yüzde 90 yapay tetikleme olduğunu düşünüyordum”
Birileri ülkemize gelmiş, yer altındaki deprem faylarına tetikleyici eylemde bulunmuş, kırkbinin üzerinde yurttaşımızın yaşamını yitirmesine neden olmuş…
Böyle bir olasılık karşısında “aklını yemeyecek” olan var mı?
***
Parçalar ortaya atılınca tutabilene aşk olsun! Herkes dünden belirtiler buluyor, yaşananların öncesindeki gelişmeleri üst üste/ yan yana koyarak bugünü tanımlamaya çalışıyor!
Bu bir bilim mi, yoksa paranoya mı?
Doktor Oytun Erbaş, iyi bir eğitim yaşamı olmuş, iç hastalıkları, radyoloji-deneysel tıp, sinirbilim, anabilim bölümlerinde araştırma görevlisi olarak çalışmış, fizyoloji-deneysel tıp alanında uzman olmuş, deneysel tıp enstitüsünün kurucu/ yöneticisi, uluslararasında yüzün üzerinde yazısı yayımlanmış bir bilim insanı…
HAARP teknolojisinin iyonosferden enerji transferleri yapabildiğini ileri süren Erbaş, “Radyo dalgaları neden gelip gidiyor. Yüksek güçte enerji dalgası mı etki etmeyecek. Radyo dinlediğine inanıyorsunuz da elektromanyetik enerjiye inanmıyorsunuz. Depremler, yeraltındaki titreşim frekansları değiştirilerek yapılabilirler. Yapay deprem yapılabilir. Fay hatlarını bilmek büyük artı. Zaten kırılma yerlerini de biliyorlar” diyor, katıldığı bir izlencede…
Radyo dalgalarından yola çıkarak, elektromanyetik enerjiyle yeraltında bulunan titreşim frekanslarının değiştirilebileceğini, yapay depremin yapılabileceğini, fay hatlarının yerlerinin bilinmesi ile de bunun gerçekleşmesinin zor olmadığını ileri sürüyor!
Öyleyse paranoyaya kapılmak sorgulanmayacak!
***
Depremin onbeşinci gününe değin AHBAP için söylediklerini bir yana bırakacak olursak “ceviz kabuğunu” dolduracak” açıklama yapmayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la deprem bölgesi buluşmasında konuştuklarını, tanıdığım partilileri bile önemsemiş durumda!
Depremi, “içinde sır olan bir olay” diye yorumlayan Bahçeli, açıklamasında “Bu büyük felaket, mucizelerle anlam kılınmış, içinde sır olan bir olay gibi geliyor bana. O bakımdan cenab-ı Allah’ın büyük lütfuyla bu felaketi aşacağız. Hepimiz tekrar eski normal hayatımıza döneceğiz” demişti!
“İçinde sır olan olay” neydi, sır hangi parçalardan oluşuyordu, dün ne yaşanmıştı da bugünün “gizemi” olmuştu; bunları bilimsel/ anlaşılır bir dille anlatan olursa öğreneceğiz, susulursa da ülkemizde birçok olay gibi “faili meçhuller” arasına konulup unutturulacak!