MEKİN ŞAHİN

MEKİN ŞAHİN

27 Nisan 2025 Pazar

Nar Ağacı

Nar Ağacı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

MEKİN ŞAHİN

Nar Ağacı

Nar ağacı kış ayları yapraklarını döken meyve ağacıdır. Şubat sonrası önce yaprakları sonra kıpkırmızı çok hoş çiçekleriyle; uzak yakın çok cazibelidir. Kuşu, kurdu; yılanı, çıyanı ve insanı kendine çeker. Meyvesi çok olur. Ancak bakıma göre meyve niteliği çok değişkendir. Kimi çatlar ikiye ayrılır. Kimi çok sağlam dış görüntüye sahiptir ama kabuğu açıldığında içinin çürümüş olduğu görülür. Tam sağlamı ise insan damağına ve sağlığına güzellikler katar. Kökü, gövdesi, dalı, yaprakları, çiçekleri ve çeşitli meyveleriyle bir ülke gibidir!

Bakım gerektiren zamanı iyi seçilirse onu yetiştirene çok şey verir.

Türkiye Nar ağacı gibi çok çekicidir. Dünyanın en güzel coğrafyası üzerinde kurulmuş Türk devletidir. Sınırları içinde çok farklı kültürlerle; insana cenneti sunar. Maalesef 75 yıl devleti yöneten sağ siyasi partiler; cumhuriyet kuruluş hedeflerini bırakarak emperyalizme hizmet eden politikalara dört elle sarılarak; tam bağımsız Türkiye yerine emperyalizmin yeni sömürgeci anlayışının bir parçası yapmıştır. Sonuç, cennet coğrafya insanı bu işbirlikçi yönetimler yüzünden cehennemi yaşamaktadır.

2025 yılına geldiğimizde, Türkiye’nin onlarca çözüm bekleyen sorunu var.

Anadolu’da yaşayan halklardan biri Kürt halkıdır. Selçuklular zamanından itibaren Türklerle, Türk kökenli hanedanların kurduğu devletlerde ve Türkiye Cumhuriyeti devleti içinde birlikte yaşadılar. Özellikle Anadolu’da Türklerle Kürtler daha iç içe ve dayanışma içinde yaşamaktalar. Anadolu’nun çok geniş coğrafyasında bir aradalar. Birbirlerini düşman değil kardeş bildiler. Buna karşın Kürtler çözülmesini istedikleri talepleri var.

Osmanlının son dönemi, cumhuriyetin ilk dönemi çıkan birçok isyanın etkisi yüzünden Kürtlerin talepleri çözüme kavuşmamıştır. Her talep bölücü talep kabul edilmiş. Karşılık bulmamış. Anadolu’da hedefleri olan emperyalizm bu çözümsüz talepleri kaşıyarak Türkiye’de iki halk arasında çatışma yaratmak istediler. Ama ne yaptılarsa bu savaşı başlatamadılar!

Çünkü bu ülke, Türklerin öncülüğünde kurulmuş devlet çatısı altında yaşayan tüm halkların ülkesidir. Çözüm bekleyen tüm sorunlar ve çözümleri tümünün ortak yaşamını ilgilendirir. Birlikte, omuz omuza örgütlenerek yaratacakları güçle demokratik yönetimi inşa etmek zorundalar. Ayrışarak, savaşarak, çatışarak hiçbir sorun çözülmez aksine yenilerini ekler.

Türkiye’de çok farklı kültür bir arada yaşamaktan mutlu. Eksiklik birlikte yaşama davranışını güçlendirilecek adımı atmaktan korkuyoruz. Korku her koşulda bir tabu yaratır. Doğrunun önüne set olur. Bin yıl birlikte yaşıyorsak korkunun yarattığı tabuyu yıkarak, doğru olanı korkmadan sahiplenmeliyiz. Birlikte ve kardeşçe yaşamayı vaz geçilmez yapmalıyız. Hep birlikte şovenizme son noktayı koyarak, yurtsever algısıyla demokratik devlet yönetiminin önünü açmalıyız. Devlet Bahçeli bir çağrı yaptı. Arka perdesi bilinmiyor.

Flu! Ama ülkede kardeşçe yaşama algısını ateşledi.

Görünen iki ‘’milliyetçi’’ örgüt. Birbirlerinin var olma nedenleri.

İster ABD ve ittifakları ister Türk devletinin derin aklı böylesi sürecin önünü açtı.

Süreci güvenli limana götürecek çabaları; dünya konjonktürü göz önüne alınarak korkusuzca sürdürmek zorunlu olmuştur!

CHP başta olmak üzere diğer sol örgütler bu sürecin dışında kalarak sonucu doğru zemine çekemez. Çözüm getiren alternatif politikalarla ön almalılar.

Yoksa AKP-MHP faşizmi bu süreci yarattıkları cehennemi devam ettirmek için kullanacaktır. DEM ve arka perdesi, çözüm gelecek inancıyla AKP-MHP faşizminin isteklerine fiilen destek verecektir!

Özgür Özel halkla kurduğu bağı bu süreci çözüme götüren kanal yaparak, Türkiye’de ortak yaşamın ortak dili olmalıdır!

Yoksa Türkiye’nin geleceği ABD ve ittifaklarının yeni oyunlarıyla önümüze gelen gündemlerin peşinde koşmaya devam ederiz.

teslabahis casinoport pashagaming betkom mislibet casino siteleri
istanbul eşya depolama