20 Aralık 2024 Cuma
Tutum Yatırım ve Türk Malları Haftası Adana Şehit Samet Özkan İlkokulunda Kutlandı
Portakal Mevsiminde Kuran Dersleri
HAKKANİYET ÇEMBERİ
Anadolu’yu konuşturan usta bir yazar: AHMED HAMDİ TANPINAR
Kurban Nedir? Kurban’ın Dinimizdeki Önemi?
Bugün Benim Doğum Günüm...
İBRAHİM FAİK BAYAV
Araf Suresi’nin 179’ncu ayetinde CİN ve İNS taifesi zikrediliyor. Bu iki taifenin çoğu, bedenlerindeki ”kalp’, ‘göz’ ve ‘kulak’ organları dikkate verilp, kötü biçimde anılıyor. Ayet ifadesinden şu anlaşılıyor: Bu iki taifeye mensup bazıları kötü anılacak davranıştan kaçınıyorlar.
Soru şu: CİN ve İNS taifeleri, nasıl varlıklardır?
CİN’in varlığı hakkında genel kanaat, yeryüzünde yaşayan lakin görünmeyen yaratık olduğudur. Nasıl yaratık olduğunu, CİN’i kimler görebilmişse onlar anlatabilir.
Müslümanların uleması, İNS’in İNSAN türü olduğunu belirtiliyor. İslam Ansiklopedisi ‘İNS’ terimi için ”İNS, daha ziyade insan türünü ifade etmektedir” demiş. İyi.. O zaman CİN sözcüğünü ne türü diye anlayacağız?
CİN diye anlatılan da İNSAN türüdür. CİN sözcüğü ile, Hz. Muhammed’in o anda orada olmayan, başka bir mekanda bulunan muhatapları kast edilir. Örnek verilmesi istenirse… Hani, Türkiye’de MERKEZ ve TAŞRA teşkilatları tanımlaması yapılır ya!.. Aynen onun gibi. Bu iki tanım ile iki ayrı bölgede faal olan insanlar kast edilir. Merkezdekilerle yakın ilişki kurulurken, taşradakilerle kurulacak ilişki zaman alır.
Araf Suresi’nin 179’ncu ayeti ne diyor?.. Bakalım ve kelimelerini irdeleyelim:
”Ve lakad zereena li cehenneme kesiran min el-cinni ve’ll insi”. Yani?..
Yanisi şu: Mealciler. bu ifadeyi Türkçeye çevirirken, aynı anlamı verememişler. Eski mealciler, cin ve ins taifesinin çoğunun cehennem için yaratıldığını söylemişler. Yeni mealciler ise İNS ve CİN taifesinden çoğunun cehennem için hazırlandığını belirtiyorlar.
Hatırlatalım: ‘halk’ خَلَقَ fiilinin karşılığı olan ‘yarakmak’ sözcüğü, tüm müslümanların zihninde ”Allah’ın yoktan var etmesi” şeklinde yerleşmiştir. Ayet ifadesini, ”cehennem için yarattık” şeklinde Türkçeye çevirenler, -farkında olmadan- Allah’a kötü sıfat yakıştırmış oluyorlar.
Cehennem için hazırladık ifadesi, uygundur. Çünkü onların içinde cehennem gerektirecek davranışlar ve hareketler oluşmuştur. Cehennem, ifsad olayının neticesidir.
‘Zeraena’ ذَرَأْنا fiili, müteaddi fiildir; yaratılmış, var edilmiş bir şeyi, bulunduğu yerden açığa çıkartır. Açığa çıkacak olan şey, o toplum içinden ve başka toplum içinden pek çok ‘fesat’ kişidir. Açığa çıkartılan kişiler, ‘li cehenneme’ kelimesi gereğince cehenneme sürülecektir.
Soru: Neden öyle olacaktır?.. Şu sebepten..
”Lehüm kulübün, la yefkahüne biha” لَهُمْ قُلوبٌ لا يَفْقَهونَ بِها …
”Ve lehüm ayünün, la yubsırune biha” وَ لَهُمْ اَعْيُنٌ لا يُبْصِرونَ بِها …
”Ve lehüm ezanün la yesmeune biha” وَ لَهُمْ آذانٌ لا يَسْمَعونَ بِها . Yani, bedenlerinde bulunan üç organ; kalp, göz ve kulak, o varlıklarca, görev yapamaz duruma getirilmiştir.
Ayetin kelimelerini irdelemeye devam edelim:
‘La yefkahüne” fiili, onlardaki ‘anlama’ melekesinin kaybolduğunu gösteriyor. Anlamadıkları konu ise, sosyal hayatta, hukuk kuralının olmasıdır. Bu kuralın gerekliliğini anlamıyorlardır. Çünkü, hukuk kuralının işlemesi ve işletilmesi diye bir sistemden uzak kalmışlardır.
”La yubsırune” fiili, Bakamama hareketini belirtir. Bir hareketin veya işlemin sonucu belirgin olmuştur. O sonucun görülmesi istenmez. Mesela; inşa tekniğine uymayan bina çökmüştür. Bir daha öyle yapılmasın diye çöküntüye bakılması gerekir. Bakmazlar; ve gerekli kişilere de baktırmazlar.
”La yesmeune” fiili, duymamazlık hareketini belirtir. Ses ile kulak arasında engel oluşmuştur. İnşa faaliyetinde olanlara denir ki; ”Tekniğe uygun hareket et”… Duymaz.. Aslında bunun örneği Türkiye siyaset sahnesinde görülüyor. Bir ülke ekonomik kriz ile sarsılmaya başlamıştır. Uzmanlar, yönetimi tek başına elinde tutan kişiyi ve yandaşlarını ”İsraftan kaçının, tasarruf edin sarsıntı dursun” diye durmadan uyarırlar. Lakin o kişiler duyamazlar. Çünkü içinde yaşadıkları ortamda, saltanat zevki, uyarı ile kulaklar arasında set oluşturmuştur. Bunlara, ayet ile uygun görülen benzetme; ”Ke’l-en’aam” كَلْاَنْعامْ imiş.
Ülkemizdeki bu gibi insanların cehenneme sürülecekleri zaman ne zamandır acaba?
İbrahim Faik Bayav
(02.12.2024 09:40)