İBRAHİM FAİK BAYAV

İBRAHİM FAİK BAYAV

17 Mart 2024 Pazar

Türkçe Bilmeyenin Yasası Tecavüzcüyü Aklar

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkçe Bilmeyenin Yasası Tecavüzcüyü Aklar

Türkçe Bilmeyenin Yasası Tecavüzcüyü Aklar
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İBRAHİM FAİK BAYAV

Meclis’te kavga-gürültü başladı. Sebep, görüşülmekte olan bir yasa metninin geçici 1’inci maddesine beş iktidar vekilinin fıkra ekletmek istemesi. O fıkrayı teklif edenlerin ve onaylayanların, belliki Türkçeleri kıt. Adalet Bakanı’nın fıkrayı savunma çırpınışı, Adaletin köküne kibrit suyu döküleceğinin işareti.

Meclis dışından kendilerini fikir ehli gösteren bazı kişiler, beş vekili doğrulama yarışıyla herhalde yalakalığın gelişmiş biçimini sahneliyorlar.

Yasa metnine sokulmak istenen fıkrayı üç cümleye bölerek okuyalım:

”Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın, 16.11.2016 tarihine kadar işlenen cinsel İSTİSMAR SUÇUnda, madurla failin evlenmesi durumunda, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231’nci maddesindeki koşullara bakılmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir”

”Zamanaşımı süresi içinde evliliğin, failin kusuruyla sona ermesi halinde fail hakkındaki hüküm açıklanır veya cezanın infazına devam olunur”

”Bu fıkra uyarınca fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın ertelenmesine karar verilmesi durumunda, suça azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazın ortadan kaldırılmasına karar verilir”

Evet, bu metni hazırlayanlar ve onaylayanlar, ‘suç’ denen şeyin ne olduğunu bilmedikleri gibi ‘İSTİSMAR’ sözcüğünün taşıdığı anlamdan da habersizler. Ya da kendilerini öyle gösteriyorlar.

Yasa metnine eklenmesi istenen fıkradaki ‘suç’ sözcüğünün anlamı, yasaklanan bir hareketin, davranışın veya uygulamanın bilerek ya da bilmeyerek, istekli ya da isteksiz işlenmesi demektir. Bütün haklardan mahrum edebilecek kadar ağır yaptırımı (müeyyidesi) olabilir. Yaptırımın azlığını çokluğunu, kanunla belirlenen sınırı aşmamak şartıyla, hakim belirler.

Aynı fıkradaki ‘istismar’ sözcüğünün anlamı, iyi niyetin, saflığın masumiyetin kötüye kullanılması, bir kişinin diğer kişinin haklarından haksız biçimde nasiplenmesi demektir.  Günümüzde ‘istismar’ sözcüğü, çocukların yetişkin kimselerce tecavüze uğradığı olaylar için kullanılıyor.

Mecliste geçici fıkra eklenmesi isteğiyle kavgaya sebep olan yasa teklifi, istismarın suç olduğunu belirtecek mi henüz bilmiyoruz.

Hazırlanan yasa teklifine yukarıdaki cümlelerin fıkra olarak eklenmesini isteyen ve savunan iktidar vekilleri, yasanın yanlış uygulanmasıyla madur edilmiş kimselerin maduriyetten kurtulmasını düşünmüş olabilirler. Lakin başda dediğim gibi, Türkçeleri kıt.

Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın karşı cins birleşenleri çocuk iseler suç işlemiş olmazlar. Çünkü çocuklar, öğretilmedikçe, zorlanmadıkça, korkutulmadıkça cebre, tehdite, hileye başvuramazlar. Çocuğun bir şekilde karşı cinsle birleşmesi -fizyolojik dürtü- ‘kabahat’ kategorisine girer. Gelişmelerine zarar vermeyecek yaptırım uygulanır. Karşı cins çocuklarının kabahatleri istismar olarak vasıflandırılamaz. Gelişen olaydan, ailenin veya çevrenin yetişkinleri mesul tutulur.

Yasaya eklenmek istenen fıkradaki ”cinsel istismar suçunda” kelimesinde işaret edilen failden, cinselliğin ne olduğunu anlayamayacak yaştaki çocuklardan pis nefislerini körelten on sekiz yaş üstü büyükler anlaşılmalıdır. Fıkrayı yazanlar ve onaylayanlar böyle anlamıyorsa, tekliflerinden kötü niyet sezilir. Failin yani pis nefsini çocuk üzerinde körelten kişinin madurla evlenmesini düşünebilmek ise sağlıklı akıl ürünü değildir. Metin içinde ‘evlenme’ ve ‘istismar’ sözcüklerinin peşi sıra kullanılması, yanlış yasa sebebiyle madur olanların kurtarılacağını değil, Allah’ın gazabını getirecek uygunsuzluğa taviz verileceğini zihne getirir.

Kabahati suç sayan mahkeme hükmü sebebiyle oluşan maduriyet giderilmek isteniyorsa, o fıkra içinde ‘istismar’ sözcüğü kullanılamaz.

İstismar sözcüğü yetişkin ve aklı başında olanlara atıf edildiğinden… ağır yaptırımı da olacağından… o kişilerin istismar ettiğiyle evlenebilmesi ihtimali dile getirilemez; yazılamaz; konuşulamaz. Öyle ifadeli yasa teklifi yapılamaz.