İBRAHİM FAİK BAYAV

İBRAHİM FAİK BAYAV

23 Mayıs 2025 Cuma

Maide Suresi 113-115: Allah Rızkı Gönderir. Sadece Gerekenler Yapılsın

Maide Suresi 113-115: Allah Rızkı Gönderir. Sadece Gerekenler Yapılsın
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İBRAHİM FAİK BAYAV

Maide Suresi 113-115: Allah Rızkı Gönderir. Sadece Gerekenler Yapılsın

Maide Suresi’nin 112’nci ayetinde şu anlatıldı: Havariler Hazreti İsa’ya ”Rabbi’nin sofra indirme gücü var mı?” diye sorduklarında, İsa onlara ”Allah’a ittika edin” cevabı vermiş. Sonraki ayette havarilerin İsa’ya sormalarının amacı konu ediliyor.  Bakalım:

Maide Suresi 113: ”Kalü… nüridü en ne-küle minha ve tatmainne kulübüna”. Yani, havariler, o sofradan yemek istiyoruz ki kalplerimiz huzur bulsun, demişler.

Bu ifade, o beldede aşırı yoksulluk olduğunu akla getiriyor. Yoksulluk perişanlık alameti olduğu gibi, toplum huzursuzluğunun da sebebidir. Demek ki, havariler de dahil, toplum bireyleri rızk edinme gücünü bulamıyorlar. Gücü olandan yardım bekliyorlar.

Luka İncili’nin 4’ncü bülümünde 18’nci ayetinde Hazreti İsa kendini tanıtıyor. Aynı zamanda toplumun yoksul ve perişan durumu belirtiliyor:

İsa demiş: ”Rabb’in ruhu benim üzerimdedir. Çünkü o beni, müjdeyi YOKSULLARA iletmem için meshetti”. ‘Meshetti’ kelimesini ‘hazırladı’ şeklinde anlamak gerekir. Yani Allah İsa’yı yoksulların selameti için o topluma göndermiş.

Luka İncili’nin 6’ncı bölümünde de şu olay anlatılıyor: ”Bir sebt günü İsa ekinler arasından geçiyordu. Öğrencileri başakları koparıyor, avuçları içinde ufalayıp yiyorlardı”.

Zihne gelen sorular:

Hazreti İsa’nın toplumunda yoksulluk nasıl oluşuyordu? İsrailoğulları’nın bazıları İsa’dan uzaklaştırıldığına göre rızık edindirme yetkisi, İsrailoğulları’nın bazısının tekelinde miydi? Onlar önce kendilerini beslediklerinden, acaba, toplum bireylerinin beslenmesine sıra mı gelmiyordu?

Luka İncili’nin 6’ncı bölümünde anlatılan olay bu sorulara cevap olabilir: ”İsa Tanrı’nın evine girdi. Kahinlerden başkasının yemesi yasak olan adak ekmeklerini alıp yedi ve yanındakilere de verdi”.

Anlaşılıyor ki halk, batıl inançla uyutulmuş… Halk, yoksul iken, hahamları besleyip semirtiyor.

Maide Suresi 113’ncü ayette havariler konusuna devam ediliyor:

”Ve ne-alemu en kad sadaktena ve neküne aleyha min eş-şahidine”.

Havariler, Hazreti İsa’ya, bize doğru söylemişliğini bilelim ve kendi kendimize tanık olalım demişler. Ya da sadece biri diğerleri adına demiştir; diğerleri suskun kalmıştır.

Havarilerin sözleri İsa’nın söylediklerine karşı şüphe içerir miydi?.. Sonraki ayette bakalım:

Maide Suresi 114: ”Kale isa ibni meryem!.. Allahümme, rabbena!.. Enzil aleyna maideten min es-semai. Tekünü lena ıyden lievvelina ve ahirina ve ayeten”.

Allah’a dua eden Hz. İsa, Allahımız!.. Rabbimiz!.. Bize semaden sofra indir, öncemiz ve sonramız için hem bayram hem de gücünü gösteren bir deilil olur. demiş.

Hz. İsa, acaba, havarilerin şüphesini gidermek için mi dua etmişti? Yoksa duası önemli bir sır mı içeriyordu?

Hazreti İsa’ya vahiyle şu cevap gelmiş:

Maide Suresi 115: ”Kale allahü, inni münezzilüha aleyküm”. Yani, Allah dedi: Size onu indiririm.

Ayetin bu ifadesinden Allah’ın, Hazreti İsa’nın duasını kabul ettiği, havarilerle beraber tüm toplum bireylerini rızıklandıracağı anlaşılıyor. Fakat şartı var… Aynı zamanda da uyarı var: Ayetin sonraki ifadesi şu: ”Fe men yekfür ba-dü minküm…”

Şart, sadece Allah’ın rızk vericiliğinin inkar edilmemesidir.

Peki, rızıklandırma nasıl oluyor?

Luka’nın 5’nci bölümünde cevabı var:

”İsa gölün kıyısında iki kayık görmüş. Simun’a ait olanına binmiş. Simun, ”Bütün gece çabaladık, hiç bir şey tutamadık” diyerek yakınmış. İsa, ağlarınızı denize salın dediğinde salmışlar. Ağları yırtılacak şekilde çok balık çıkarmışlar.

Burada şu hükme varılır: Balıkların gelmemesinin mutlaka bir sebebi vardı. Hazreti İsa’nın ”ağlarınızı denize salın” demesi, o sebebin ortadan kaldırıldığı anlamını verir. ‘inni münezzilüha aleyküm’ kelimesi o şekilde tecelli etmiştir.

Anlaşılıyor ki, Allah’ın rızık edindirme şartı toplumda kabul edilmiştir; Allah sofrayı göndermiştir. Hazreti İsa’nın isteği üzerine o gün bayram olmuştur.

Ayette belirtilen bu şart, tüm zamanlarda, tüm fertler, tüm toplumlar ve tüm milletler için geçerlidir. Allah’ın rızıklandırması inkar edilmedikçe rızıklanma olacaktır.

Soru: rizkın indirilmesi için gereken şart unutulursa… ya da Allah’tan geldiği ret edilirse ne olur?

Herhalde ayetin devamında belirtilen şey olur.

fe inni üazzibühü azaben la üazzibühü ehaden min el-alemine”.

Yani olacak olan, o ana kadar alemde hiç görülmemiş bir azabın içine ferdin veya toplumun veya milletin sokulmasıdır. Kurunun yanında yaş da yanar misali, olgun insanlarla beraber çocukları, bebekleri ve masum hayvanları da içine katarak…

İbrahim Faik Bayav
(08.05.2025 09:15)

Maide Suresi 113-115 Allah Rızkı Gönderir. Sadece Gerekenler Yapılsın

0

BEĞENDİM

ABONE OL

teslabahis casinoport pashagaming betkom mislibet casino siteleri
istanbul eşya depolama