İBRAHİM FAİK BAYAV

İBRAHİM FAİK BAYAV

15 Nisan 2024 Pazartesi

İslam Toplum İçindir; Zaferi Olmaz; Zafere Gidilir

0

BEĞENDİM

ABONE OL

İslam Toplum İçindir; Zaferi Olmaz; Zafere Gidilir

İslam Toplum İçindir; Zaferi Olmaz; Zafere Gidilir
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İBRAHİM FAİK BAYAV

Diyanet’in eski başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez -ilimadamı sıfatıyla- Habertürk televizyonu için uzun bir konuşma yaptı. Konuşması, ülkenin sosyal ve dini hayatının bozukluğu hakkında.

İlimadamı, toplumda kötü körülenlerin izalesi ve problemlerinin çözülmesi için düşünür; zihninde oluşturduğu fikri kamuoyuna sunar.

Çözüm için olması gereken şart, yönetimdekilerin sunulan fikri dikkate almasıdır.

Prof. Dr. Mehmet Görmez’in açıklamaları mutlaka eleştiri alacaktır. İlave fikir sunan da olacaktır.

Bir vatandaş olarak benim de fikrim var.

Mehmet Görmez dedi: ”Koronadan sonra zafer İslam’ın olacak”

Derim ki; İslam’ın zafere ihtiyacı yok.

İslam’ın ne olduğu tam kavranılmış olsa, İslam’ın zafere ihtiyacı olmadığı anlaşılacak.

İslam, bir toplumun şeytaniyete karşı zafer kazanması içindir. Hükümler kabul edilip uygulandığında toplum zafere ulaşacaktır.

Nasıl olacaktır bu?..

Prof. Mehmet Görmez üç unsuru basitçe ziktretmiş: ”Yalan, gıybet, dedikodu terk edilerek”.

Korona, yalanı, gıybeti, dedikoduyu hangi boyutta işletiyor acaba?

Yalan, gıybet, dedikodu terk edilecekse, demek ki toplumda İslam yok. Ya da İslami ahlak yok.

İslam yalanı kabul etmez.

Gıybet edilen kişi ilimli değilse, gıybeti duyduğunda tepkiyi verir ve düşmanlık kapısını açar.

Prof. Mehmet Görmez, televizyon için  konuşmasında insanın tanımını yapmak zorunda kaldı. Dediği şu: Yeryüzünü imar etmekle yükümlü olan insandüşünen varlık olan insan…”.

Bu tanımlamayı ve tesbiti yapan Prof. Mehmet Görmez, insanoğlunun  televizyon ekranının önünde mahkum olduğunu, idrak dünyasını değiştirmiş olduğunu belirtti.  Bunu öğrenmiş olduk. Lakin, insanoğlunu bu raddeye getirenlerin kimler olduğunu, nasıl varlıklar olduğunu da tanımlamalıydı.

Zikrettiği ‘ekran’, oluşturulmuş nesnedir.

Prof. Mehmet Görmez dedi: ”Gerçekten zor bir zamandayız”

Derim ki, zor bir zamanda isek, ülkeyi zorluktan çıkaracak İslamlığa ihtiyaç var.

Prof. Mehmet Görmez, insanoğlunun ‘görsel idraki’ ile ‘aklının idraki’nin karşılaştırmasını yaptı. Görsel idrakin egemenliği sebebiyle aklının ve kalbinin idrakinin zayıfladığını ve öldüğünü belirtti. Görsel idrakin egemen olduğu ortamda insanın aklının idraki zayıflamış ve ölmüş ise, insan toplumuna İslamlığı kimler nasıl getirecek? Prof. Mehmet Görmez, ”Sözün ve kelimenin değeri düştü… Halbuki isimler gökten inmedir” ifadeleriyle kolay anlaşılmayacak kelam etmiş oldu. Acaba ”isimler gökten inmedir” sözüyle topluma İslamlığın nasıl geleceğinin usulünü mü ima etti?

İsimler gökten inmedir!.. demek, ne demek?..

Gökten isimlerden başka neler inmedir?..

Toplumda İslam’ın oluşması için gökten inmelerin ne kadarına ihtiyaç vardır?

Prof. Mehmet Görmez dedi: ”Gönül kırmanın ne kadar büyük günah olduğunu bilmiyoruz” Bkz: https://www.risalehaber.com/mehmet-gormez-koronadan-sonra-zafer-islamin-olacak-378183h.htm

Aklın ve kalbin idrakinin  zayıflamış ve ölmüş olduğu bilgisi verildiğine göre, gönül kırmanın büyük günah olduğunu bilmemek normaldir.

İlim edinmiş kimselerin gönül kırmanın büyük günah olduğunun bilinmesini sağlayacakları umulur. Ama ondan önce ‘günah’ denen şeyin ne olduğunun bilinmesi ve açıklanması şart.

Prof. Mehmet Görmez günahlar hakkında biraz bilgilendirdi. ”Bütün kitaplarımızda kebair (büyük) günahlar sayılmıştır” dedi. Sayılan kebair günahların ilk sırasında ‘adam öldürmek’ günahı yer alıyormuş. Adam öldürmek, büyük, çok büyük, çok çok daha büyük olarak belirtilse bile işin içinden çıkılmaz. Adam öldürmeyi ‘günah’ sınıfına koyanlar, ‘suç’ kavramını nereye koyacaklar?

‘Günah’, sorumlu olunup yapılması gerekenin ihmal edilmesi veya bilerek yapılmamasıdır. Veya kişinin vazifesi olmayan şeyi yapmasıdır. Yaptığında vahim sonuç doğurabilir.

‘Suç’, yapılması yasak olan şeyin yapılmasıdır. Müeyyide olarak yaşam hakkının iptalini veya hürriyet kısıtlamasını getirir.  Devletin ya da (özerk ise) toplumun başındakiler yasak olan davranış ve uygulamaları çıkardıkları kanunlarda ve genelgelerde belirtirler.

Bir de, ‘hata’ denilen ama bilgi edinilmeden yapılan davranışlar var. Bu davranışlar suç sınıfına ve günah sınıfına girmez. Müeyyidesi sadece ikazdır.

Prof. Mehmet Görmez kitaplarda sayılan büyük günahların arttırılıp güncellenmesini istiyor. Olabilir… Diyanet İşleri Başkanı iken aklına gelmemiştir!.. Şimdiki Başkan Ali Erbaş’tan günah listesini genişletmesini isteyebilir. O da genişletir. Lakin suç olan şeyin günah olarak belirtilmesi anlamsızdır.