İBRAHİM FAİK BAYAV

İBRAHİM FAİK BAYAV

17 Kasım 2024 Pazar

Hak Tarafında Olan Cerbeze Yapmaz

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Hak Tarafında Olan Cerbeze Yapmaz 

Hak Tarafında Olan Cerbeze Yapmaz 
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İBRAHİM FAİK BAYAV

Yüz yıl önce, Halık’ı inkar etme, bilmeme olayı vardı. Bu olay, cehd ehli zatlarca bitirilmeye çalışıldı. Birinci ve ikinci dünya savaşlarının yeryüzünde sebep olduğu yıkım da, Halık’ı inkar olayını durdurmaya yardımcı oldu. Dünya, sükunet düzenine girmiş, Halık’ı öğrenme bilme faaliyetine geçiş sağlanmıştı.

Yüz yıl sonraki zamanımızda artık Halık inkar edilmiyor. İlmî inkişaf zaten ona izin vermiyor. Dağ başındaymış gibi ya da çöl içindeymiş gibi ilimden nasip alamamışların durumunun önemi yok. Rabb-ül Alemin olan Halık’ın adı anılarak Halık’ın istemediği tavırlar sergileniyor bugün. Bu durum, kitleleri infiale kine sevkedip dindar bilinenlere karşı hamle potansiyelini oluşturmaya başlıyor.

Halık’ın adını durmadan söylemeyi şiar edinenler, durumun farkında olduklarından tedirginler. Ulaştıkları rahat yaşamdan koparılacakları endişesiyle, birileni suçlama ortamına kendilerini sokuyorlar. Lakin beceremiyorlar.

Halık’ı bilmek demek, O’nun adını tekrar tekrar söylemek demek değildi halbuki.

Halık’ı bilmek demek, Kur’an ile verdiği mesajı kavramak, toplumda düzenin oluşmasına yardımcı olmak demekti.

Halık’ı bildiğini iddia edenler, bulundukları yerin camisi ile Mekke’nin kabesi arasında kılık kıyafet değiştirmekten öte bir şey yapamadılar…

Hak hukuk kavramları zihinlerine giremedi…

Hak yeyicilerin, hukuk tepicilerin suratlarına gerdikleri ‘dindar’ maskesi, zihinlerine hak hukuk kavramlarını sokmayanlarca normal göründü. ”Bizdendir” dediler, ifsad planı yapan şeytan çömezlerine bilmeden yardımcı oldular.

Rahatlık gidecek gibi şimdi bu beylerden!..

Dindar maskesi takmış fesatçılara değil de, fesatçıları deşifre eden, etmeye çalışan kimseleri suçlama yarışına giriyorlar…

Dindar görünümlü fesatçılara vurma işlemini dindar olmayan bir zümre yapıyor çünkü.

Halık’ı bildiğini sanan şaşkınlar, ‘dindar’ maskesinin büyüsünde kaldıklarından, yırtılıp dökülen maskeye üzülüp dindarlık bitecek psikozuna giriyorlar.

Durmadan ‘yolsuzluk’, ‘hırsızlık’ ithamı yapılıyor ‘dindar’ maskeli kimselere…

Dindar maskelilerin arasından ”yolsuzluk hırsızlık yapan namussuzdur” sesi verebilen yok. Demek ki kabullenme var.

Maskeyi, ilerideki günlerin umut işareti sananlar, dindar maskelilere siper olup Halık’ın istemediği ‘hırsızlık’ davranışını onaylar duruma geliyorlar. Eyvah ki eyvah!..

Rahatlık gidecek ya bu beylerden… İşte tam bu hengamda meseleyi anlayıp kendine çeki düzen vermeye çalışanları, cerbeze tesirinde kalmakla, fikir sihirbazlarına bağımlı olmakla suçluyorlar. Hırsız ve yolsuz görünenlere değil de onlar yüzünden dindarların safında olmayanlara. Tekrar ettikleri şu: Ahıret var ahıret… Hesap var… Sorgu var… Azap var…

Ahıreti babalarının arazisi sanıyor bu zavallılar. Hak hukuk ihlalleriyle gelecek beladan sonra oluşacak yeni bir yaşam biçiminin ‘ahıret’ olduğunu idrak edemiyorlar.