İBRAHİM FAİK BAYAV

İBRAHİM FAİK BAYAV

17 Mart 2024 Pazar

Casiye Suresi’nde Şeriat, Seyyiat ve Salihat Konusu

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Casiye Suresi’nde Şeriat, Seyyiat ve Salihat  Konusu

Casiye Suresi’nde Şeriat, Seyyiat ve Salihat  Konusu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İBRAHİM FAİK BAYAV

Casiye Suresi, 18’nci ayeti şunu diyor: ”Cealnâke alâ şeriatin min el-emri. fe ittebiaha” Yani senin bir şeriat düzeninde olmanı uygun gördük. Şeriatı hazırladık. Ona uy”.

Casiye Suresi’nde İsrailoğulları hakkındaki 16 ve 17’nci ayetten sonra 18’nci ayette Hz. Muhammed’e yapılan ‘şeriat’ uyarısı, Mekke’de şeriatsız, kuralsız, tüzüksüz yaşam olduğunu gösterir. Mekke toplumu, Hz. Muhammed sayesinde şeriatla yani kurallarla tanışacaktır. Fakat Mekke’nin ağaları bunu anlamayacak, belki Hz. Muhammed’e tavsiye edilen şeriattan hoşlanmayacaktır. Hoşlanmazlarsa hoşlanmasınlar!.. Ayetteki uyarı gayet açık: ”Ve lâ tettebia ehvâe ellezîne lâ yalemûn”. Yani, Hz. Muhammed’e deniyor ki; bilmez ve anlamaz kimselerin ileri sürdükleri şeye uyma ve önemseme.

Şeriat nedir?

Şeriat, bugün dünyanın her ülkesinde, her ülkesinin her toplumunda mutlaka olması gereken kurallar manzumesidir.

O zamanın Mekke toplumunda alışagelinmiş uygulamalar var. Fıtrata aykırı cinsel istekler benimseniyor. Benimsenenlerin uygulanması için mekanlar hazırlanmış. Kadınların bu uygulama için çalıştırılması, oralara ,belki, zorla itilmesi, çürümüş toplum imajını dünyaya gösteriyor. Sadece, ilerideki zararı farkedebilen vicdanı sönmemiş kimseler, bu istekten ve uygulamadan uzak durabiliyorlar.

Hz. Muhammed’e bildirilen şeriat, hem kendisini hem kendisine tabi olanları sağlıklı tutacak kuralları içeriyor. Kuralların en önemlisi kadın erkek birlikteliği için ‘nikah’ yapma kuralıdır. Hz. Muhammed’in şeriat kurallarına uy diye uyarılması, onun tabilerine de aynı uyarıların yapılabilmesi içindir. Yoksa, Hz. Muhammed’in gençliğinden itibaren süfli uygulamadan uzak kaldığı tarihçe sabittir.

Casiye Suresi’nin 19’ncu ayetinde, anlayışsızların şeriat kuralına uymayacağı, dert ve kederden de uzak kalamayacağı belirtiyor. Gelecek dert ve keder en başta zührevi hastalıklardır. Ayette ”min allahi şeyen” kelimesi var. Bu kelime, zührevi hastalıkları oluşturan bakterilerin de Allah’ın yarattıklarından olduğunu belirtir.

Ayette, kurala uymayan ve uydurmayan, sonra dert ve belalaya müptela olan ve olduran kimselere ‘zalim’ sıfatı verilmiş. Bunlar ”Bazuhüm evliyâü bazın” kelimesiyle belirtildiğine göre, birbirlerinin dostudurlar. Birbirlerine, anlayışsız kafalarıyla dert ve belaya götürecek yolu gösterirler.

Casiye Suresi’nin 21’nci ayetinde, şeriat içeriğinde kaçınılması ve yapılması gereken iki tip kurala dikkat çekiliyor:

Kaçınılması gerekenler: Seyyiât.

Olması ve yapılması gerekenler: Sâlihât.

Seyyiat, cinsellikle ilgili kötü, iğrenç ya da usulsüz hareketlerdir. Yemeden içmeye, giyim-kuşamdan seyahate kadar konu edilen yanlış davranışlar seyyiattır. Zararı bilinmediğinden yapılan, ya da bilindiği halde çaresizliğin zorladığı davranışlar da ‘seyyiat’ kapsamına girer. Mesela; aç kalan kişinin başkasının yiyeceğinden çalması gibi.

Salihat: Meşru davranışlardır. Kişinin kendine ve ailesine zarar getirmeyen hareketleridir. Tabi, kurallar öğrenilmiş ve bilinmiş ise. Salihattan olan hareket, -beceri oranında- fertlerin hastalanmasını önlemeyı, bozulmuş toplumu onarmayı ve canlı tutmayı da hedef alır. Bilgin kişilerin önerilerinin olması, önerilerin yönetimce dikkate alınıp kurallaştırılması, salihatın bilinmesine ve uygulanmasına yol açar.