admin

admin

08 Mayıs 2024 Çarşamba

Osmanlılarda Hukuk

Osmanlılarda Hukuk
0

BEĞENDİM

ABONE OL

OSMANLILARDA HUKUK

Osmanlı Devleti’nde hukuk; Şer’i (İslam) Hukuk ve Örfi Hukuk olmak üzere iki temele dayanıyordu.

Şer’i Hukuk’un esası, Kur’an-ı Kerim ve Hadis-i Şeriflerdir. Şer’i Hukuk sadece Müslümanlara uygulanırdı. Müslüman olmayan halk kendi dini kurumlarınca yargılanırdı.

Örfi Hukuk ise, Şer’i Hukuka ters düşmemek kaydıyla padişahın koyduğu kanun, kanunname ve ferman gibi kurallardır.

Padişahın koyduğu bu kurallar örfe(töreye) uygun olurdu. Örfi konulardaki kurallar padişahın ağzından yazılır ve bunlara Ferman denirdi. Fermanlar devlet hayatını ve sosyal hayatı düzenlerdi.

Adalet işlerinin divandaki temsilcisi Kazaskerdi.

Osmanlı Devletinde adalet işlerine Kadılar bakardı. Padişah, Şer’i konularda kadının kararlarına müdahale edemezdi.

Mahkemelerde görülen davalar şeriyye sicilleri denilen defterlere kaydedilirdi. Kadıların verdiği kararı kabul etmeyenler bir üst mahkeme olan Divan-ı Hümayuna müracaat ederlerdi. Kadıların yardımcılarına Naip (Kadı Naibi) denirdi. Devirlere göre kadıların görev süresi, on sekiz ay ile üç yıl arasında değişirdi. Bunda amaç terfilerinin tıkanmaması ve halk ile fazla kaynaşmamalarını sağlamaktı. İstanbul kadılığı kadılıkta en yüksek aşamaydı.

Kadıların Görevleri Şunlardı:

Merkezden gönderilen emirlerin reayaya ulaşmasını sağlamak.

Mahkemedeki davalara bakmak(Yargıçlık).

Nikâh sözleşmesi, şirket kurulması, Vakıf kurulması gibi sözleşmeleri yapmak (Noterlik).

Reayanın istek ve şikâyetlerini divana ulaştırmak.

Vergilerin adil olarak dağıtılmasını sağlayıp, toplanan vergileri merkeze ulaştırmak.

HUKUK ALANINDA MEYDANA GELEN DEĞİŞMELER

II. Mahmut döneminde, müsadere usulü (memurların mallarına el konulması) kaldırılmıştır.

Nezaret-i Deva-i, Adalet bakanlığına dönüştürülmüştür.

Tanzimat Fermanı ile Osmanlı halkı arasında dil, din ve ırk ayırımı yapılmayacağı, herkesin kanun önünde eşit sayılacağı ve kimsenin yargılanmadan idam edilmeyeceği esası getirildi.

Memurların yargılanması, hükümet ile halk arasındaki davaların görüşülmesi için Meclis-i Vala-i Ahkâm-ı Adliye kuruldu.
Avrupa ile ilişkilerin yoğunlaşması üzerine maliye, hukuk, ticaret, ekonomi, eğitim ve idare alanlarında birçok kanun ve yönetmelik çıkarıldı (Ceza Kanunu (1840), Ticaret Kanunu (1850), Deniz Ticaret Kanunu (1868)).

1868’de Şurayı Devlet (Danıştay) kuruldu.

1856 Islahat Fermanı ile karma mahkemelerin kurulması sağlandı (Yabancıların Türk mahkemelerinde yargıç olarak yer alması devletin egemenlik haklarıyla uyuşmamaktadır).

Abdülaziz döneminde, Divan-ı Ahkâm-ı Adliye adlı bir yüksek mahkeme kuruldu.

Tanzimat döneminde “İnsan hakları ve vicdan hürriyeti” bakımından önemli gelişmeler oldu. Zenci esirliği yasaklandı ve mezhep değiştirmeyi yasaklayan kanun kaldırıldı.

İlk Osmanlı Anayasası olan Kanun-ı Esasi hazırlandı ve I. Meşrutiyet ilan edildi. (1876).

Ahmet Cevdet Paşa başkanlığında Mecelle adı verilen İslam Hukukuna dayalı ilk Medeni kanun hazırlandı.

1874 yılında İstanbul Sultani Mektebinde bir sınıf ayrılarak hukuk mektebi açıldı. II. Abdülhamit 1878 yılında hukuk alanında uzman ihtiyacını karşılamak amacıyla Mekteb-i Hukuk-ı Şahane (Hukuk Fakültesi)’yi kurdu.

NOT: 19. yüzyıl Osmanlı adalet teşkilatının en önemli eksiği mahkemelerde birlik olmamasıdır.(Bu mahkemeler dört kategoride incelenebilir: Nizamiye Mahkemeleri, Konsolosluk Mahkemeleri, Şer’i Mahkemeler ve Cemaat Mahkemeleri).

Osmanlılarda Hukuk

0

BEĞENDİM

ABONE OL