admin

admin

07 Mayıs 2024 Salı

Çocuklarda ve Gençlerde Öfke

Çocuklarda ve Gençlerde Öfke
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Toplumun çekirdeğini oluşturan çocuk ve gençlerdeki öfke, saldırganlık ve şiddet eğiliminin yaygın olarak görülmesi, mesleki olarak önleme programı oluşturulmasını da beraberinde getirmektedir. Gerek ailelerden, gerekse okul tarafından bu sorunlarla ilgili yönlendirmelerle karşılaşmaktayız.

Öfke büyük küçük tüm insanların farklı doz ve sıklıkla hissettiği doğal, evrensel ve sağlıklı bir duygudur. Dünyaya gözümüzü ağlayarak açarız. Haykırma, bağırma ile oksijeni ciğerlerimize doldurarak yeni dünyaya alışmaya başlarız. Çocuklar aile ve çevre faktörlerine bağlı olarak öfke içeren duygu ve davranışlarını geliştirirler. Bebeklik döneminde karnı acıkınca, altı temizlenmeyince ağlayarak ihtiyacının karşılanmasını bekler. Temel güven ve sevginin oluştuğu ilk yıllarda tatmin edilmeyen çocuk değersiz, sevgisiz kişilik oluşumunun da adımlarını atar.

Bu dönemde istek ve ihtiyaçlarının anne tarafından sevgi ve şefkatle karşılanması gereklidir. Sonraki dönemlerde ise artık bağımsızlaşması kendini gerçekleştirmesine, kendi becerilerini ortaya koymasına olanak verilmelidir.

Öfke ve şiddetin nedenlerine baktığımızda arzularımızı veya ihtiyaçlarımızı engelleyen bir olay, nesne veya kişinin olması, haksızlığa uğrama, fiziksel ceza ve yaralanmalar, tacize uğrama, hayal kırıklığı, ebeveyne bağımlı olma, tehditlere maruz kalma gibi faktörlerin ön planda olduğu görülmektedir. Bu olumsuz duygu ve durumlarda öfke, bir anlamda çevreyle iletişimde kendine göre savunma oluşturan bir tampon , kendini koruma tepkisi olarak gerçekleşir.
Evin paşası, prensesi konumunda isteklerinin anında yerine getirildiği, isteklerine hayır dendikten sonra pes edip evet dendiği, aynı duruma bazen evet bazen hayır dendiği sınırlarının belli olmadığı, kararları ebeveynin değil artık çocukların aldığı aile içi rollerinin karıştığı durumlara alışan çocuk, ev dışındaki arkadaş ve okul çevresinde aynı kabulü bulamayınca kabul ettirme yöntemi olarak öfke ve saldırganlığa başvurabilmektedir.

ÖFKE VE ŞİDDETİN NEDENLERİ

Aile, okul ve kitle iletişim araçları olarak ve toplumsal mitler (“Beni çileden çıkarttı.”,”Tepemin tası attı.”,”sigortam attı.” ) olarak öfkeyi değerlendirdiğimizde, hazırlayıcı, geliştirici ve besleyici etkilerini görebiliriz.

Çocuğun psikolojik ihtiyaçlarının yerine getirilmemesi
Çocuğun, ergenin yetiştiği aile, arkadaş, okul çevresinde yaşadığı olumsuz travmatik yaşantılar
Sosyo-ekonomik seviyenin düşük olması
Ailenin oyun sırasında zarar gören çocuğuna “senin elin armut mu topluyor sende vursaydın.”, “iyi yapmışsın.” yaklaşımıyla olumsuz davranışı pekiştirmesi
Saldırganlığın bir erkek özelliği olarak hoş görülmesi, desteklenmesi
Otorite figürü olarak babanın fiziksel ceza yaklaşımı, çaresizlik ve kısa süreli sonuç alma amaçlı annenin fiziksel ceza yaklaşımı veya aile içi şiddet uygulanması
Anne ya da babanın sorunlarını çözme yöntemini öfke ve saldırgan davranışlarla göstererek model olması
Okulda akranları tarafından istismar edilmek (aşağılanma, küçük düşürme, fiziksel taciz, dışlanmak, alay edilmek)
Okulda akademik başarı ve ilginin düşük olması
Öğretmen tarafından aşağılanma, küçük düşürme, sözlü ya da fiziksel cezalandırmalar
Parçalanmış aileler
Tutarsız disiplin
Nasıl davranacağını bilmeyen eğitimsiz aileler
Çocuk ve gençlerin denetim eksikliği
Düşük sosyal ilişki
Televizyon, sinema ve bilgisayar oyunlarındaki öfke ve şiddet unsurlarının kısa ve uzun sürede duygu, düşünce, tutum ve davranışlar üzerinde tetikleyici, hızlandırıcı ve özendirici etki

Söz konusu etki şu şekillerde gelişir.

Çocuk ve ergenler, model alma ve sosyal öğrenme yolu ile izledikleri diyalogları, sözleri, tutum ve davranışları taklit eder, öğrenirler. Kahramanlarla özdeşerek onlar gibi davranmaya, onlar gibi var olmaya çalışırlar.
Öfke, şiddet ve saldırganlığı bir problem çözme yöntemi , kendini ifade etme yolu olarak benimsemeye başlarlar.
Öfke, şiddet ve saldırganlığa, ölüme, acıya duyarsızlaşmaya, bağışıklık kazanmaya başlarlar. Bu kavram, davranış ve görüntüler normalleşmeye ve kabul görmeye başlar. Acı çekenle empati kurma yetileri kaybolmaya başlar.
Kızgınlık, öfke, kin, nefret, intikam duygularını daha yoğun hissetmeye ve yaşamaya ve dışa vurmaya başlarlar.
Dünyayı ve yaşamı anlamaya ve öğrenmeye çalıştıkları bu gelişim dönemlerinde, iyiler-kötüler, kazananlar-kaybedenler olarak gerçekçi, işlevsel, rasyonel olmayan düşünce kalıplarını benimserler.Bu tür yayınların süresini arttırdıkça, doğru ve yanlışı, kurgu ile gerçeği, uygun ile uygunsuzu, olası ile imkansızı ayırmakta zorlanmaya başlarlar.
Araştırmalara göre, çocuk tv kanallarında yayınlanan program ve çizgi filmler saatte ortalama 20 şiddet eylemi içeriyor.
Günde 2 saatten fazla tv seyreden çocukların, evde, okulda, sınıfta ve sosyal ortamda daha fazla saldırgan tutum ve davranışlar sergilendiği saptanmıştır.
1998-2002 yıllarında dünya genelinde yapılan çalışmaya göre en çok izlenen primetime kuşağında şiddet içeren tv diiz, film ve programlar % 81 oranında artış sergilemiştir.
Tv izleme süreleri arttıkça, gece kabusları, korku, kaygı ve gerginliklerinin de doğru orantılı artmaktadır.

ÖFKE VE ŞİDDET KENDİNİ NASIL GÖSTERMEKTEDİR?

Bağırmak
Ağlamak
Aşağılamak, küçük düşürmek
Küfür etmek, hakaret etmek
Konuşmayı reddetmek
Kin dolu dedikodu, yalan söylemek
Dövmek, saç çekmek, ısırmak,itmek
Rahatsız edici şakalar yapmak
İsim takmak
Sözlü Tehdit etmek
Bir eşyayı fırlatıp atmak, tekmelemek
Kızdığının eşyalarına zarar vermek
Gasp etmek
İntihar

ÖFKE VE ŞİDDETİN KONTROLÜ

Öfkeyi kendine ve başkasına zarar vermeden doğru ifade edebilme becerisine ”öfke kontrolü” denir. Öfke kontrolü duygusal, düşünsel ve davranışsal önlemlerle aile, okul ve toplumda sağlanabilir.

AİLE ÖNERİLERİ

Çocuklara tutarlı ve sürekli ilgi ve sevgi göstermek
Çocukların bağımsız ve yeterli olmalarına, kendi becerilerini göstermelerine fırsat vermek ve desteklemek
Olumsuz duygu, davranış ile tepki vermemek. Vurmamak, küfür, hakaret, tehdit ile yaklaşmamak.
Çocuk, öfkeli davranışlar sergilemediğinde ona ilgi göstermek ve övmek
Çocuk, öfke nöbeti geçirmeye başladığında özel ilgi göstermemek. Öncesinde neyle meşgulsek o işe devam etmek
Çocuğa net bir şekilde öfkeli davranışlarına son vermesi gerektiğini söylemek. Öfkeli durumu daha da artmadan dikkatini dağıtmaya veya başka bir alana yönlendirmeye çalışmak.
Öfke nöbeti geçirdiği sırada çocuğun kendisine veya başkalarına zarar vermeyeceği güvenli bir ortamda tutulmasını sağlamak
Çocuğa öfkelenmenin doğal bir duygu olduğunu ve buna hakkı olduğunu söylemek. Ama bu yüzden konu ile ilgili fikrinin değişmeyeceğini ve öfkesi sona erdiğinde onun yanında olunacağını söylemek ve bu konuda kararlı durmak.
Sorunlarını birlikte tartışmak. Şiddete başvurma ve başvurmama durumlarının sonuçlarını tartışmak
Şiddet dışı durum ve ortamlara yönlendirmek
Eleştiri, Yargılama, Öğüt ve öneri de bulunmamak
Empati geliştirmesini sağlamak
Televizyon, film ve bilgisayar oyunlarını sınırlamak

OKUL ÖNERİLERİ

Akranlar arasında arabulucuk yapmak
Çatışma çözümünü öğretmek
Problem çözümünü öğretmek
Öfke yönetimini öğretmek
Öğretmenlerin sözlü ve fiziksel istismarını engellemek
Kişiler arası ilişki ve sosyal beceriyi öğretmek
Olumsuz düşünce ve davranışlarını fark ettirmek ve olumlularla yer değiştirmesini sağlamak

Çocuğun öfkesine boyun eğildiği ve öfkesiyle istekleri yerine geldikçe bu davranışların sıklığı ve şiddeti devam edecektir. Karşılık verme hakkını görmek, rahatlama ve boşalma sağladığına dayandırmak özellikle gençler arasında yaygındır. Onlara öfkenin öfkeyi, şiddetin şiddeti doğurduğu anlatılmalıdır. Öfke ortaya çıkmadan önce bedenin verdiği fizyolojik ipuçları vardır. Ateş basması, kalbin hızlı atması, ellerin yumruk yapması, çenenin kilitlenip, dişlerin sıkılması, titreme, kaslarda gerginlik gibi bu fiziksel değişimleri fark etmek, öfke üreten düşünce yerine ilgiyi mutlu eden başka yöne kaydırılmak, zihinsel olarak imgelendirmek, ilişki becerisi ve düşünceyi yeniden yapılandırmak için uzman desteğine de başvurularak bireysel ve grup terapisi alınabilir.

Çocuklarda ve Gençlerde Öfke

0

BEĞENDİM

ABONE OL