Yüzüklerin Efendisi!

Yüzüklerin Efendisi!

ABONE OL
Nisan 11, 2025 17:42
Yüzüklerin Efendisi!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

MEKİN ŞAHİN

Yüzüklerin Efendisi!

Her geçen gün seviyenin düştüğü, toplumsal değerlerin düşerek ahlaki algının her alanda
yozlaştığı bir çağa girdik. Suç bilgi çağında değil suç bilgi çağını yaratan koşulların insan
kimliğinden koparılarak, bir avuç kurumsal yapının dünyayı ekonomik, sosyal, siyasi ve
kaynakları denetleyerek yönetme iddiasıdır. Her çağ kendinden önceki çağlar üzerinde
yükselerek; yeni çağa özgü sistem ve yönetim biçimlerinin önünü açtı. Onlara ev sahibi
olarak yön verir. Kökleri derin olan sistemde, yetişen insanı değiştirmek, dönüştürmek ve
özgürleştirmek çok zor.
Tabuları kolay yıkamazsın.
Dünyada milyonlarca canlı var. Mevcut bilgilerimiz ışığında sadece insanın dünyayı kendi
niyetine göre değiştirdiği söylenebilir. İnsan tek başına yaşama gücü sınırlıdır. Kürkleri
olmadığı için vücudunu kaplayan giysi, kanatları olmadığı için uçmak için hava araçları
üretti. Tek başına ne neslini çoğaltabilir ne ölümcül koşullara direnebilir. Bu şu anlama
gelir. İnsan sürekli ve kesintisiz değişim ve dönüşümle dünya insanlığını kıyametlere kadar
yaşatır ve korur.
Bilgi çağında bilgi desenleri ve teknoloji etkinliği yaşamı ciddi biçimde etkiliyor. Bireysel
inisiyatif geliştikçe İMC yok oldu. Eğitimden sağlığa, üretimden devlet yönetimine
ötekileşen ve ticari bakışın hükmü arttı. Sonuç tüm dünyada felaket.
Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında doğdu. Hedef tam bağımsız Türkiye. Kolay olmayacak
serüven. Ekonomik ve siyasi bağımsızlığı sağlayacak psikoloji var. Ama Osmanlı ekonomi
mirası, aydınlanma süreci çok kötü. Sil baştan yaratmak gerekir. Mustafa Kemal ve CHP
koydukları hedefe zor olsa da yol almaya başladı.
Osmanlı dönemine göre çok ilerledi ama dünya emperyalist-kapitalist sistemin geçmişiyle
karşılaştığında ağır giden dönem 1950 DP hükümetine kadar sürdü. DP hükümetleri
dönemiyle birlikte emperyalizm, T.C. devletinde iç olgu haline gelerek; çıkarlarına uyan
yönetim ve üretim sisteminin Türkiye’de yerleşmesini sağladı.
Bilgi çağında çok kültürlü ulus devlet iddiası ülkede çökertilmek isteniyor. 12 Eylül 1980
darbesiyle emperyalizm hedefinin alt yapısını oluşturdu!
1. Demokrasi ve özgürlük isteyen kişi ve kurumlar birlikte tüm siyasi partileri kontrol eden
yeni anayasa ve siyasi partiler kanunu yapıldı.
2. Kendi kendine yeterli üretim sistemini önce tarımı, sırasıyla sanayi ve bankacılık
yöntemini bitirerek, dış bağımlılığı artırdılar.
3. Kişi hak ve özgürlük talepleri askıya alındı, 1960 anayasasıyla elde edilen örgütlü toplum
hakkı silindi.
4.Ekonomik, sosyal ve siyasal sürecin yeni aktörleri önce bireyleri sonra STK ve benzeri
kurumları yozlaştırdı.
5. Halkın devlete bağı ve güveni sarsıldıkça yerini dinci ve ırkçı söylemlerle kapattılar.
Türkiye’de devrim yasalarıyla kapatılan ve yasaklanan tarikat dönemi yeniden devlet eliyle
inşa edildi.
6. Türkiye yurttaşı yeni dönemin istenilen insan modeline dönüştürüldü. Yeni modelin
felsefesi ‘’benden gayrısını şeytan kapsın’’. Bugünün Türkiye’sinin fotoğrafını
yaratılmasında en önemli etken, ‘’benden gayrısını şeytan kapsın’’ yozlaşması oldu.
AKP-MHP hükümeti yozlaşmaya yol vermenin en üst versiyonunu devam ettiriyor. Devlet
yaşamının her alanında savaş ve kaos var. Yüzüklerin Efendisi gibi iç ve dış dengeleri
Türkiye’yi çıkmaz sokağa götüren emperyalist taleplere göre kuruyor.
Devleti yöneten siyaset böyle iken muhalefet eden siyaset onlardan farklımı? Halka
sundukları tüm sözlü iddiaları tam bağımsız Türkiye isteğinin ötesinde, ben AKP-MHP
hükümetinden daha fazla size hizmet ederim çabasını yansıtıyor.
Türkiye halkı bir kez daha aldatılıyor!
Özellikle 2007 yılı sonrası teslim alınan CHP yönetimleri, hukuk ve adaletin askıya
alınmasına fırsat vererek aldatılıyor.
Çünkü Türkiye’de iki şey belirleyici. Kişisel çıkar ve elde ettiği makam gücünü bireysel çıkar
adına kullanma. Yüzüklerin efendisi; yedek kulübede görev bekliyor.
CHP il ve ilçe başkanlarını tek tek ele aldığında çok güzel iddia sahibi olduğunu görürsün.
İş partide doğruyu ve tabanın, halkın iradesini savunmaya gelindiğinde o güzel insanların
yerine bireysel egoların geldiğine tanık oluyorsun. ‘’Genç ve pırlanta’’ ama ‘’ benim
karakterim özgürlük’’ iddialarını kaybetmişler.
Türkiye’nin tüm illerinde ve Türkiye genelinde hüküm veren örgüt kimliği kaybolurken;
sesleri çıkmıyor. Kendilerinden isteneni kayıtsız şartsız yerine getiriyorlar.
Parti adına seçilmişler karar veriyor. Hiçbir il ve ilçe örgütü hatta genel merkez ‘’ fermanı
veren yerel yöneticiyse; hadi oradan CHP örgütü bizim, ben bu örgütün başıyım’’
diyemiyor.
Diyenler; kişisel çıkış sağlayan kolpacı soytarılar tarafından siyasi katliama tabi tutuluyor.
CHP bizim olmaktan çıktı. CHP bir avuç işbirlikçi ve onlara yön veren kimi dış güçlerin
kontrolüne geçti. 2009 öncesi Deniz Bey adına örgüt ve parti üyelerinin ilişkiye geçtiği iki
kanal vardı. İki kanalın başı Deniz Baykal’ın çok güvendiği yol arkadaşlarıydı. Hangi kanal
gidersen git, oluşan güç Deniz Baykal’ın olurdu. Bilgi çağına yön veren emperyalist odaklar
aynı yöntemi uyguluyor. İster ABD yanlı ister İngiltere yanlı ol. Sonuç emperyalizmin
çıkarlarına bağlanıyor.
Türkiye her şey güzel olacak umudu kaybetti. Tam bağımsız Türkiye odaklı yeni siyasi
süreç kaçınılmaz. Türkiye’de siyasetin geldiği bu çizgiyi görmeyen sadece kendini aldatır.
Kahredici sömürge yaşamının tüm acılarının ortağı olmaktan kendini kurtaramaz. Göğüs
göğüse süngü savaşı dönemi başlamıştır!
Sayın Özgür Özel son yirmi günün getirdiği fırtına üzerinden yeniden genel başkan oldu.
Hayırlara vesile olsun. Kurultay ne amaçla yapılırsa yapılsın; Türkiye halkına umut verecek
manifestoyla CHP hedefini dünya kamuoyuna duyuracaktı.
Önceden bizler gibi yurtsever uyarılarına rağmen yapmadı! Feodal siyasete dört elle sarıldı.
İmamoğlu ile kalktı, İmamoğlu ile yattı. Bir ailede çok çocuk varsa; biri öne çıkarsa diğerleri
öne çıkanı tutuyorsunuz tepkisiyle aile bütünlüğünü bozar. Şu an görünen Özgür başkanın
yanında; İmamoğlu bir yana diğerleri bir yana şeklinde.
Sıcağı sıcağı bir uyarı daha yapalım: Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırılarla PİRO
taraftarlarını ve Mansur Yavaş’ı yok sayarak sağdan gelen seçmeni ötekileştirirsen;
‘’Türkiye ittifakı’’ sözleriyle faşizmi ve faşizme yön verenleri bitiremezsiniz! Yüzüklerin
efendisi gibi hayalde yaşamaya, sıkıştığında farklı zaman evrelerine sığınmaya gerek yok!

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.





HIZLI YORUM YAP
teslabahis casinoport pashagaming betkom mislibet casino siteleri
istanbul eşya depolama