Kabus bozukluğu olanlar dikkat

Kabus bozukluğu olanlar dikkat

ABONE OL
Haziran 12, 2024 06:35
Kabus bozukluğu olanlar dikkat
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kâbusların kişinin uykusunu bozmaya başlamasının “kâbus bozukluğu” adı verilen bir uyku hastalığına yol açtığını ve görülme sıklığının arttığını Prof. Dr. Derya Karadeniz belirtti.

​Rüyaların günlük yaşamdaki karşılıkları, bugüne kadar insanoğlunun en çok kafa yorduğu konuların başında gelir. Gördüğümüz bir kabusu ya da güzel bir rüyayı etrafımızdakilere anlatıp yorumlarını dinlemek genelde sık başvurduğumuz bir yöntemdir. Ancak çoğu zaman eşimizin dostumuzun yorumu bize yeterli gelmez, rüyalarımızın bilimsel bir açıklaması olup olmadığını merak ederiz. Birçoğumuz farkında olmasa da, aslında gördüğümüz rüyalar ve kabuslar, uyku tıbbının araştırma alanına giriyor.​

Kâbusların tekrarlayıcı bir hal alıp, kişinin uykusunu bozmaya başlamasının “kâbus bozukluğu” adı verilen bir uyku hastalığına yol açtığını vurgulayan Uyku Tıbbı Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Derya Karadeniz, bu hastalığın Türkiye’de görülme sıklığının yüzde 2 ila yüzde 8 arasında değiştiğini söyledi. Ülkemizde 5 milyona yakın kişinin kabus bozukluğu hastası olma riski taşıdığına dikkat çeken Karadeniz, “Kâbus bozukluğu uyumaktan korkmaya, uyku yoksunluğuna ve böylece daha yoğun kâbuslara neden olarak uykusuzluk ve gündüz uykululuğuna neden olabiliyor” dedi.​
Kadınlarda aileyle ilgili rüyalar çoğunlukta

Rüyaların gerek içerikleri gerekse ortaya çıktıkları uyku evresine göre kategorize edildiğini söyleyen Karadeniz, rüyalarla ilgili yapılan çalışmaların evde veya uyku birimlerinde, kişilerin farklı uyku evrelerinden uyandırılarak gördükleri rüyaları anlatmaları şeklinde planlandığını aktardı. Prof. Dr. Karadeniz, şu saptamalarda bulundu: “Bu çalışmalar, erkeklerin kadınlara göre daha çok agresyon, şiddet ve hareket içeren rüyalar gördüğünü, kadınların ise korku, üzüntü, mutluluk gibi duygusal içerikli rüyaları erkeklerden daha fazla gördüğünü ortaya koymuştur. Kadınlarda, aile bireyleri, arkadaşlar ve evle ilgili rüyalar çoğunlukta olmasına karşın, erkeklerde profesyonel hayat ve maddi kazançla ilgili rüyalar daha ağırlıklıdır.”​

Çocuklar hayvanlarla ilgili rüya görüyor​

​Karadeniz, 3-7 yaş çocukların rüya içeriğine bakıldığında en fazla hayvanlarla ilgili rüyaları, bunu takiben de aile bireylerini içeren rüyalar gördüklerini söyledi. 7 yaşından itibaren bu tür rüyalar azalıyor ve ergenliğe kadar daha çok acayip, korkutucu rüyalarla birlikte arkadaşların içinde bulunduğu rüyalar ön plana çıkıyor. Ergenlik, rüya içeriğinin çok çeşitli olduğu bir dönem olarak kabul ediliyor. Genellikle kaygı, endişe ve duygulanım içeriği yüksek. Doğuştan kör veya 5 yaşından önce kör olan bireylerin rüyalarının ise daha çok işitsel içerikli rüyalar olduğu vurgulanıyor.​
Rüyaların hatırlanmaması kaliteli uykunun işareti

Rüyaların hatırlanması sağlıklı bireylerde farklılık gösteriyor. Rüyaların hatırlanmamasının kaliteli bir uyku uyunduğunun göstergesi olduğuna işaret eden Karadeniz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Rüyaların hatırlanması ise, rüya sırasında uyanmanın yani gece uykusunun bölündüğüne işaret eder.​
Sabah özellikle REM uykusundan uyanırsak, son gördüğümüz rüyayı kısa süreli olarak hatırlayabiliriz. Eğer bu rüya bizi çok etkileyen bir içeriğe sahip ise, birkaç gün süreyle de hafızamızda tutabiliriz. Buna karşın, bazı kişilerde gece rüyalarını hatırlamaya yönelik genetik bir yatkınlığın var olduğu da öne sürülmektedir.”​
Travmatik olay yeniden yaşanıyor

Uyandıktan sonra kâbusların içeriklerinin ayrıntılı hatırlanmasının kâbus bozukluğu için tipik bir olgu olduğunun altını çizen Karadeniz, şöyle devam etti: “Kâbuslar tipik olarak REM uykusu esnasında oluştuğu için REM yoğunluğunun arttığı herhangi bir zamanda oluşabilir. Tek bir gece içinde çok sayıda kâbus yaşanabilir ve benzer temaları içerebilir. Bir travmanın hemen sonrasında (ani stres bozukluğu) veya travmadan bir veya daha fazla ay sonrası (travma sonrası stres bozukluğu), NREM uykusu esnasında ve aynı zamanda REM uykusu esnasında ve uyku başlangıcında da ortaya çıkabilir. Travma sonrası kâbuslar travmatik olayın gerçek gibi yeniden yaşanması şeklinde olabilir veya sadece bazı elemanlarını betimler. Kâbus bozukluğunda, uyanıklık sonrası gerginlik, sıkıntı ve uykuya yeniden dalmakta zorluk olabilir. Kâbuslar çocuklarda daha sık görülür. 3 ila 5 yaşları arasındaki çocukların yüzde 10 ila yüzde 50’sinin anne babalarını rahatsız edecek derecede ciddi kâbusları olduğu bilinmektedir.”​
Toplumda görülme oranı yüzde 8’e çıkabiliyor

Prof. Dr. Derya Karadeniz’e göre erişkinlerde kâbus bozukluğu sıklığı yüzde 2 ila yüzde 8 arasında değişiyor. Türkiye nüfusu 77 milyon olarak alındığında ise ülkemizde bu hastalıktan müzdarip olabilecek kişi sayısı ortalama 5 milyonu bulabiliyor.​
Kâbusların çoğu sabırlı kişilik özellikleri ile ilişkili. Kâbuslar genellikle 3- 6 yaş arasında başlıyor fakat herhangi bir yaşta da başlayabiliyor. Kâbusların genellikle yaş ilerledikçe sıklık ve yoğunluğu azalıyor, fakat 60 veya 70 yaşlarındaki bazı hastalar hâlâ sık ataklar yaşadıklarını anlatıyor. Kâbus bozukluğu uyumaktan korkmaya ve uyku yoksunluğuna ve böylece daha yoğun kâbuslara neden olarak uykusuzluk ve gündüz uykululuğuna neden olabiliyor. Kabus bozukluğu hastalığının nedeninin bilinmediğini dile getiren Prof. Dr. Karadeniz, tedavide ilaç tedavisi uygulandığını söyledi.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP
teslabahis casinoport pashagaming betkom mislibet casino siteleri
istanbul eşya depolama