İlk terbiye, çocuğu kötü arkadaşlardan men etmek, alıkoymak olmalıdır

İlk terbiye, çocuğu kötü arkadaşlardan men etmek, alıkoymak olmalıdır

ABONE OL
Aralık 30, 2023 09:08
İlk terbiye, çocuğu kötü arkadaşlardan men etmek, alıkoymak olmalıdır
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Çocuğumuza karşı vazîfelerimiz

Çocuğun süt emme zamanı bitince, terbiyesi ile meşgûl olmalı, kötü ahlâk ve huy edinmesine engel olmalıdır. İnsan tabiatı kötülüğe meyyaldir, çabuk bozulabilir. Bunun için, boş bırakılmamalı iyi ahlâklı, hayâlı olmasına çok dikkat etmelidir. Çocuğunu İslâm terbiyesi ile yetiştirmek, nâfile ibâdetle meşgul olmaktan daha hayırlıdır.

İlk terbiye, çocuğu kötü arkadaşlardan men etmek, alıkoymak olmalıdır. Çünkü, çocukların rûhu temiz bir ayna gibidir. Bundan sonra İslâmın şartlarını, dînin emirlerini ve sünnetin edeblerini öğretmeli ve bu öğretme işine devam etmelidir. Öğrenmek is?temezse müsâmaha göstermemeli, ısrar etmelidir. Gerekirse, azarlamalı?dır. Peygamber efendimiz, çocuk yedi yaşına gelince, ona namaz kılmasının emredilmesini, on yaşına gelince, kılmazsa zorlayarak kıldırılmasını emir buyurmuşlardır.

İyi hallerini övmeli, kötü hallerini ayıplamalı ve böylece iyiliğe teşvik etmelidir. Elden geldiği kadar açık sitem et?meli, yanlışlıkla yaptı, unutarak etti deyip, cür’etini arttırmamalıdır. Gizli bir şey yapmışsa, hemen yüzüne vurmamalı, hayâ perdesini yırtmamalıdır. Tek?rar yaparsa, yalnız iken onu tembih etmeli, azarlamalıdır. Yaptığı o işin, çok çirkin olduğunu söylemeli, bir daha yapmaması için korkutmalı?dır. Sık sık azarlamamalıdır. Yoksa azarlamak, ayıplamak âdet hâline gelir. “İnsanlar yasaklara karşı meyilli ve harîs olurlar” sözü gereğince, tekrar yapmaya koyulabilir. Bunun için iyi idâre etmelidir.

Edep öğretilmeli

Çocuğun gözünde yemeyi, içmeyi; pahalı şeyler giymeyi önemsiz gös?termeli, yaşamaktan maksadın bunlar olmadığı izah edilmeli; hep yemeye, içmeye, israfa, lükse düşkün olmaması için uyarmalıdır.

Önce yemek yemenin edeplerini öğretmelidir. “Yemek yemekten maksad, bedenin sağlığını korumaktır, lezzet almak değildir” demelidir. “Yemek ve içmek ilâç gibidir, onunla açlık ve susuzluk giderilir” demelidir. Çeşitli yemeklere alıştırmayıp, bir yemekle yetinmeyi öğretmeli, iştahını zabtettirmeli, istediğini değil, bulduğunu yemeğe alıştırmalı, lezzet ve zevk?lere önem vermemesini öğretmelidir. Zaman zaman çocuğa kuru ekmek vermeli, zaman olur ki, ondan başka bir şey bulamadığı olur. Onun için öyle alıştırmalıdır.

Gündüz ve gece çok uyutmamalı, pahalı elbiselere alıştır?mamalı, yaya yürütmeli, bineğe binmesini öğretmeli, oturma, kalkma ve konuşmanın edeplerini anlatmalıdır. Babasıyla ve dünya malı ile arkadaşlarına övünmekten, yalan söylemekten men etmeli, doğru veya yalan yemin etmemesini tembih etmelidir. Büyüklerin yanında susup oturmasını, so?rulursa, kısa cevap vermesini öğretmeli, hep iyi konuşmayı âdet etmesini anlatmalıdır. İlim öğrenmeye çok teşvik etmelidir.
Çocuğu cömertliğe alıştırmalı, mal ve mülkü gözünden düşürmelidir. Çünkü para ve mal sevgisinin zararı, zehirden çoktur. Bütün kötülüklerin kaynağı; parayı, dünyâyı sev?mektir. Boş zamanlarında çocuklara oyun oynamak için izin vermelidir.

Zararsız oyunlar çocuğun bedeni ve ruhi gelişmesini sağlar.

Zamanı gelince sünnet ettirmeli, sünnet İslâmiyetin şi’ârıdır, alâmetidir. Çocuğun sünnet olma yaşı kesin bildirilmemiştir. Yedi ile on iki arası en iyidir.

Eğer ilim sâhibi olacaksa, ilim tahsîli için gerekli terbiye verilmelidir. San’at sâhibi olacaksa, o sanatla meşgûl etmelidir. Bu arada dînî vecîbeleri öğrenip yapmasını da ihmal etmemelidir. Kâbiliye?tinin hangi ilim ve sanata daha yatkın olduğunu anlayıp, o tahsîl ve sa?nata vermelidir. Zîrâ Peygamber efendimiz; “Kişi ne için yaratılmışsa, o işi ona kolaylaştırılır” buyurdular. Bir sanatı öğrenince, geçimini ondan sağlamasını istemelidir. Onun zevkini alıp daha iyi yapmaya çalışmalı ve o sanatın inceliklerini öğrenmeli, branşında ihtisâs sahibi olmalıdır.

Çocuğa büyüklerin âdeti olan temiz, helal bir kazanç getirecek iş yaptırmalıdır. Baba veya anasından kendine ulaşan mala, mülke güvendirmemelidir. Çalışma, kazanma ve bir ev idâre etmeyi başardığında, onu saliha bir kızla hemen evlen?dirmelidir.

Beddua edilmemeli

Anne-baba, çocuğuna hep hayır ile duâ etmeli, bedduâ etmemelidir. Hadîs-i şerîfte, “Babanın çocuğuna duâsı, peygamberin ümmetine duâsı gibidir” buyuruldu. Yanî babanın çocuğuna duâsı, peygamberin ümmetine duâsı gibi kabûl olunur.

Bunun için anne-baba, çocuğuna bedduâ etmemelidir. Çünkü kabûl edilir ve ona zarar verir. Kendisi de zarar görür. Adamın biri, Abdullah bin Mübârek’e gelip, çocuklarından birini şikâyet etti. Abdullah bin Mübârek, “Çocuğuna bedduâ ettin mi?” buyurdu. “Evet” dedi. “Onu sen bozdun, o beğenmediğin hâle sen düşürdün” buyurdu.

Çocuklarını sevgi ve şefkatle, merhametle sevip öpmelidir. Birisi Resûlullahı, torunu Hasan’ı öperken gördü. “Benim on oğlum vardır. Hiçbirini öpmüş değilim” dedi. Bunun üzerine Resûlullah efendimiz, “Merhamet etmeyene merhamet edilmez” buyurdu.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.