Şampuanlar saç ve saç derisini temizlemek için kullanılan temizleyicilerdir . Bir çok şampuan deriyi oldukça iyi temizler. İçinde bulunan surfaktanların gücüne göre, yıkama sonrasında görülen etkileri değişir.
Şampuanların içinde neler bulunur?
Bütün şampuanlar % 80-90 oranında su ile, %2-8 oranında deterjan, köpürtücü ajanlar ve % 1 oranında koku ve koruyucu içerirler. Şampuanlar sıklıkla antistatik ve deterjan etkisi olan ajanlar içerirler. Yağlı saçlar için kullanılan şampuanlar, yağı arıtmak için ağır surfaktanlar içerirler. Surfaktanlar yağı ve sudaki kiri uzaklaştırırlar.
Genelde modern şampuanların temizleme gücü oldukça kuvvetlidir. Ne yazık ki, insanlar şampuanların etkinliğini köpürme oranları ile değerlendirmektedirler. Bununla beraber köpürme oranı arttıkça, şampuanların saça ve deriye zarar verme oranları artmaktadır. Son zamanlarda iyi köpüren ve saçlara zarar vermeyen anionik ve ionik ethoxylate ve amphoterikler içeren şampuanlar geliştirilmiştir.
Hacim oluşturan şampuanlar, saça bağlanıp hacmi arttıran proteinler içerirler. Nemlendiricili şampuanlar kuru, uçuşan saçlar için çok uygundur. Statik etkiyi ortadan kaldırır ve ayrışmış saç uçlarını proteinlerle yapıştırıcı etki göstererek birleştirirler; saçtaki suyu tutarak nemlendirirler.
Canlandırıcı veya onarıcı şampuanlar; boyalı, permalı ve hasar görmüş saçlar için faydalıdır ve hafif surfaktanlar içerir. Ayrıca içlerinde saçın boyasını, permasını koruyan maddeler ve saç kırıklarını onaran maddeler içerebilirler, fakat bu maddelerin etkili olduklarına dair çok az delil vardır. İkisi bir arada şampuanlar; nemlendirici içerirler; zamandan tasarruf sağlamalarına rağmen, saçı daha kuru ve yapışkan yapabilirler.
Bebe şampuanları daha az deterjan içerirler ve erişkin saçları ( özellikle çok fazla şekillendirici ajan kullanıldığında ) temizlemek için üretilmemişlerdir. Ama bazen hassas, egzemalı ve allerjik saç derisi olan erişkinlerin bu tip şampuanları kullanmaları gerekebilir.
Şampuanlar nasıl kullanılır?
Ilık veya soğuk su ile saçı ve saç derisini ıslatın ( sıcak su saçı ve derisini kurutur ). Avuç içine bir miktar şampuan alın; ellerinizle oğuşturduktan sonra şampuanı başa sürün ve parmak uçları ile 30 saniye masaj yapın ve durulayın.
İnsanlar normalde birinci yıkamada saçın köpürmesini beklerler. Fakat köpük saçtaki yağ tarafından parçalandığından, yağlı saçların iki kez şampuanlanması gerekebilir. Aşırı köpük saça zarar verir. Saçı daha fazla temizlemez. Şampuanlar kolaylıkla durulanabilmelidir; ancak nemlendiriciler, şekillendirici ürünler ve kimyasallar tortu olarak saçta kalabilirler. Durulamadan sonra elinizle nemlendirici uygulayın. Nemlendiriciyi saçın ortasından uç bölgeye kadar sürün. Saçlı deri kuru olmadıkça deriye sürmekten kaçının. Saçı tarayarak da nemlendiricinin dağılmasını sağlayabilirsiniz. Daha sonra da saçı durulayın.
Medikal şampuanlar ne durumlarda kullanılır?
Medikal şampuanlar derideki pullanmayı gideren soyucu salisilik asit içerirler. Ayrıca saçlı deride kepeklenmeye neden olan ” malassezia ” adlı bir mantarın sayısını azaltmak amacıyla, selenyum sülfid, zink pirithion, ketokonazol, siklopiroks da ihtiva ederler. Bu şampunlar kepek ve seboreik egzemada faydalıdır. Aynı zamanda saçlı derideki sedefi ve atopik egzemayı da tedavi ederler; fakat kömür katranı içeren şampuanlar bu durumlarda daha faydalıdır.
Medikal şampuanlar normal şampuanlara göre saçta daha fazla tutulmalıdır. İdeal olarak banyoda iken önce saçı ıslatın; şampuanı uygulayın; masajla saç derisine yedirin; banyo yaparken saçı durulamadan 10 dakika şampuanla tutun ve sonra durulayın. Şampuanlanmanın arkasından nemlendirici kullanabilirsiniz.
Şampuanlara bağlı deri problemleri nelerdir?
Şampuanlar saçı tahriş ederek bir takım yan etkilere neden olabilir. Bu durum üzerinde çok çalışılmış; hassas ciltler için bir çok şampuan üretilmiştir. Fakat genelde şampuanlar doğru uygulanırsa, bu tip olaylar nadiren görülür. Aşırı yıkama, aşağıdaki sonuçlara neden olabilir:
Saç derisinin pH’ı değişebilir: Uygun pH’ lı şampuanlar kullanın.
Deri yüzeyindeki mantar ve bakterilerin tipi ve sayısı değişebilir; bu da kepek ve seboreik egzemaya neden olabilir.
Deri yüzeyindeki sebum ( yağ ) kaybolur, böylece deri yüzeyinden su kaybı artar.
Yağsız deri aşırı kuruyabilir.
Derinin üst tabakasında bulunan boynuzsu hücreler dökülür; bu hücreler normalde derinin su kaybını engellerler ve dökülmeleri daha fazla su kaybına neden olurlar. Bu durumda deri, saç boyaları ve perma solüsyonlarına daha geçirgen hal alır.
Kuru deri, ” stafilokokus aureus ” un neden olduğu ” impetigo ” dediğimiz cilt infeksiyonuna eğilim gösterir.
İrritan ( tahriş sonucu gelişen ) temas dermatiti ( egzema ) gelişebilir; bu durumda deri kuru, kırmızı ve yaralıdır. Böyle vakalar, özellikle şampuanların içinde bulunan surfaktanların deriyi kurutması sonucu oluşur.
Özellikle egzema oluştuğunda, yanma duyusuna neden olabilir.
Kontakt ürtikeri ( temasa bağlı kurdeşen= ani kızarıklık, kaşıntı ve şişlik )şampuanlardaki koku ve koruyuculara karşı gelişebilir.
Allerjik kontakt dermatit ( gecikmiş, fakat kalıcı reaksiyon ) gelişebilir. Durulanmaları nedeniyle, gerçek allerjik reaksiyonlar nadirdir.
Ancak aşağıdaki maddelere karşı allerji gelişebilir:
Papatya, lavanta ve gül yağı gibi bitkisel ekstreler
Kathon veya quarternium-15 gibi koruyucular
Kokular
Protein kontakt dermatit: Yulaf unu veya yer fıstığı gibi proteinlere karşı allerjik dermatit ve kontakt ürtiker karışımı bir tablo olarak gelişir.
Hipoallerjenik şampuanlar nedir?
Hipoallerjenik şampuan üreticileri, kontak allerjiye neden olan maddeleri içermeyen şampuanları üretmeyi denemektedirler. Bu ürünler genellikle koku maddesi içermez; hafif ve nonirritandır ( tahriş edici değildir ). Bazen hipoallerjenik ürünler bile hassas ciltleri tahriş edebilir ve nadiren de kontakt allerji yapabilir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.