OKTAY EROL
“İktidara” yakınlığı ile bilinen, televizyon kanalıyla birçok “tartışmalı” olaylarda adı geçen medya grubunun gazetesi, anasayfanın sol köşesinden vermiş haberi! Başlık “ev kadınına emeklilikte primin üçte biri devletten” … Hemen altta iki paragraf… Birincisi: Ev kadınları için 4292 liralık sigorta piriminim 1430 lirasını devlet ödeyecek, Bağ-Kur’lu beş yıl erken emekli olacak. İkincisi: Onaltı milyon emekliye enflasyon farkıyla birlikte refah payı da verilecek. Dul-yetimler de ikramiye alabilecek!
Gazete/ basın olgusu birçoğunun anladığından öte, bambaşka bir yapısı vardır! Örneğin başta “sürecinin” en açık kanıtıdır! Bugün, geçmişte yaşanan birçok olay için “basının sayfaları” aydınlatıcıdır! Çünkü basının atladığı/ yazmadığı haberler olabilir, ancak yazdıkları yalan olamaz! Basının olanı yazarken çarpıtması, “gelecekte” nasıl yanılgılara neden olabileceğini düşünün…
***
Gazetenin “haberi” verirken büründüğü, sanki “emeklinin” tüm sorunları çözülmüş, enflasyondan etkilenmesinin önü kesilmiş benzeri bir hava ile anlatılıyor! Oysa ortaya koydukları “havayla” hem bugün için “emeklinin” yaşadıklarını yadsıyor, hem de gelecek için “bugünün” karartılmasına neden oluyorlar; başka bir anlam verebilen var mı?
Şunu anlamlılar: Emekli, yaşamının “en zorlu” sürecini yaşıyor! Birçok temek gereksinmesini karşılayamıyor! Evinden dışarı çıkamıyor! Konuk ağırlamak gibi bir sevince katılamıyor! Pazarda/ markette canının çektiği ürünü alamıyor! Emekliliğini yaşayamıyor! Özellikle son beş-on yıldaki kadar sıkıntı yaşadığını anımsamıyor!
Baktığınızda, bitmez tükenmez -cek/ -cak dolu bir sürü söz duyuyorsunuz! Onaltı milyon emekliye “enflasyon farkı” verilecekmiş, dul-yetimler de ikramiye alabilecekmiş, ev kadını Bağ-Kur’luysa erken emekli olabilecekmiş, eeee… Emeklilikte yaşa takılanların, bir günle emekliliklerini yitirenlerin sorunları çözüldü de “benim” mi bilgim yok, bilmiyorum ki?
***
“İktidara” yakınlığı ile bilinen gazete, algı yapmayı sürdürüyor! Gelecek için konuşmak/ yazmak yerine, bugün “ne” yapılıyor, “yapılan” nasıl karşılanıyor, “enflasyona” karşı koyulmada ne denli etkili olunuyor onu söyleyin! Bir ay sonra çalışmayan emekliye verilecek, zorunluluktan dolayı çalışan emekliye verilmeyecek olan “beşbin lira ikramiye”, yılın başından bu yana yaşanan sıkıntılarda “bir parmak baldan” başka anlama gelecek mi? Gerçi, “emekli aylığı” beşbin lira artırılsa ne anlama gelecekti ki, her gün fiyatlar bu denli tutarsız/ dengesiz/ patronun aklının estiği gibi gerçekleştikten sonra! “İktidarın” dilinin ucuyla “fahiş fiyatları durdurun” açıklaması ne denli içtendi, onu da Tarım Kredi Kooperatif Marketlerinde herkes görüyor!
Öteden beri bir alışkanlık sürüp gidiyor bizde… Bugün yaşanması gereken “sevinçler” yerine, tarihte yaşanmış olan “utkuların” arkasına sığınılıyor, onlarla “mutlu” olunsun isteniyor! Ya bugün sokaklarda aç/ işsiz/ doyumsuz gezenler ne olacak? Kış ayları geldi/ gelecek; yalnız emekliler değil, asgari ücretle yaşamlarını sürdürmek zorunda kalanlar evlerini nasıl ısıtacak, dışarı çıkarken nasıl giyinecek, çocuklarını okula nasıl gönderecek… Bunların hiçbiri “iktidara” yakın gazetenin aklına gelmiyor! Ne de olsa arkaları sağlam, ne de olsa varoluşları nasıl bir olguysa/ sapmadan aynı biçimde yollarını sürdürüyorlar! Biliyor musunuz, emekliler üzerine hangi algıya bürünseler de “yaşamı” yanıltamayacaklar; çünkü o yaşanıyor!