Kılıçdaroğlu ayrıca deprem bölgesinde seçim güvenliği ile ilgili bir endişesinin olmadığını kaydetti. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de kendisini tebrik etmek için aramadığını kaydetti. Kılıçdaroğlu’nun deprem bölgesine yapacağı ziyaretin tarihi henüz netleşmedi ancak perşembe günü bölgede olması planlanıyor.
Grup toplantısının ardından Kılıçdaroğlu, Meclis’teki makamında gazetecilerle bir araya geldi. Artık Meclis’te grup yapmayacağını, daha önce olduğu gibi çiftçiler gibi halk kesimleri ile şehir şehir gezerek grup toplantılarına devam edeceğini kaydetti ve şunları söyledi:
TOPLUMU BU ATMOSFERDEN ÇIKARMALIYIZ
* Türkiye’nin çok sorunları var. Bu göreve talip olmak aynı zamanda bütün sorunlara talip olmak demektir. Ben bütün bu sorunların kısa sürede çözüleceğine inanan biriyim. İyi bir çaba ve iyi bir ekiple sorunların tümü çözülebilir. Güven vermek gerekiyor.
* Toplum çok ayrıştı. Toplumu bu atmosferden çıkarmak gerekiyor. Karşılıklı güveni inşa etmek gerekiyor. Siyaset kurumuyla vatandaş arasında da güvensizlik oluştuğu bir zaman dilimi içinde. Onun da kalkması lazım. Siyasetçinin halkına, halkın da siyasetçiye güven duyması lazım. Etik değerleri yüksek olan, ahlaki değerleri yüksek olan bir siyaset anlayışının Türkiye’ye gelmesi gerekiyor.
* (Sakin kalmayı nasıl başardınız?) Hem sakin güç diyorsunuz hem nasıl sakin kaldınız diyorsunuz. Elbette ki tartışmalar doğaldır. Tartışma olmayan bir yerde hayat olmaz. Tartışma olacak. Bütün mesele tartışmadan sonra tekrar tokalaşmasını bilmektir. Sorunu çözüyorsanız sorun kalmıyor.
DEPREM BÖLGESİNDE KOŞULLAR İYİ DEĞİL
* (Bundan sonraki yol haritası nasıl olacak?) Önce deprem bölgesine gideceğim. Dördüncü kez gideceğim deprem bölgesine. Sorunlar var mı? Nedir? Çünkü her aşamada sorunun türü değişiyor. Başlangıçta insanlar enkaz altından acaba yakınımızı kurtarabilir miyiz diyorlardı. Sonra oradan çıkınca nerede kalacağız? Çadır sorunu. Sonrasında su sorunu, diğer sorunlar, kadınların ve erkeklerin kendine özgü sorunları çıkıyor.
* Hala koşullar çok iyi değil. Koşulların bir an önce iyileştirilmesi lazım. Sonuçta depremzedelerinin sorunlarının dillendirildiği bir ortam olmalı. Benim görevim de o sorunları dillendirmek. Siyasal iktidarın görevi de o sorunlara çözüm üretmek. Ama şu ana kadar sağlıklı bir çözüm üretildiğini görmüyoruz. Çadırdan tutun, müdahaleye kadar pek çok eksik var. Bir eşgüdüm, koordinasyon yok. Ciddi bir sorun var.
UZMANLARI DİNLEDİK
* Biz üç ayrı toplantı yaptık. Hem fay hattı hem deprem konusunda. Bütün uzmanları dinledik. Jeofizik mühendislerinden mimarlara kadar. Herkes molozlar kaldırılsın diyor ama çevre mühendisi ‘Molozlar akar suyun yanına dökülürse, tarım ilacı varsa ne olacak’ diyor. Buna benzer pek çok soru var. Bunların bütüncül bir şekilde ele alınıp çözülmesi lazım.
EVİ YIKILANLARDAN BEŞ KURUŞ İSTEMEYE KİMSENİN HAKKI YOK
* Benim şahsi kanaatim evleri yıkılan hiç kimseden beş kuruş istemeye kimsenin hakkı yok. Yeniden yapılarak binaların teslim edilmesi lazım. Çünkü binanın yapımına izin veren, denetleyen, kat iznini veren, suyu, doğalgazı, elektriği veren kamu. Depreme dayanıklı raporu veren kamu. Yıkıldıysa o zaman sorumlusu vatandaş değil. Bütün yetkiler onlara ait. Vatandaş kaçak bina yaptıysa eyvallah ama yoksa o zaman kamu sorumluluğunu bilmeli. Baroların da bu konuda adım atması lazım.
ENDİŞEM YOK
* (Deprem bölgesinde seçim sağlıklı gerçekleştirilebileceğine dair endişeniz var mı?) Yok, hayır. Sandık güvenliği sağlanır zaten. Her partinin zaten temsilcileri olacak. Bir endişem yok.
* Deprem bölgesinden ayrılan 3 milyonluk bir kitle olduğu söyleniyor. Onların dönüşleri nasıl olacak, izliyoruz. Dönecekler mi, dönmeyecekler mi? YSK nasıl bir karar alacak. Onlar oyları nerede kullanacak. Bakacağız. Bugünkü dijital dünyada herkesi izlemek mümkün. Nerede oturuyor, daha önce neredeydi izlemek mümkün. Kolay şeyler yani.
ERDOĞAN-BAHÇELİ ARAMADI
* (Millet İttifakı dışında tebrik telefonu aldınız mı?) Şimdi söylemeyim. Birisini atlamak istemem. Cumhur ittifakı aramadı. Erdoğan ve Bahçeli aramadı.
* (Bölgedeki Suriyeliler…) Kaçına vatandaşlık verildi, hepsini izliyoruz.“