Umut hep var olmalı, insan umutsuz yaşayamıyor çünkü; umutsuz yaşanır mı ki?
Merkezi Gaziantep’in Pazarcık ilçesi de olsa, Adana’da yaşananların sonucunu yavaş yavaş duyuyoruz! Hergelen “acı haber” Çukurova’dan geliyor! Görüntüler paylaşılıyor! Yolların doluluğu eksilmenin tersine daha da artıyor!
Telefonla aradıklarımızın birçoğuna ulaşmakta zorlanıyoruz, arayanlara sesimizi duyuruyoruz/ sesini duyuyoruz! Daha ne gördük ki, ne duyduk ki, kimin nerede nasıl “umut” aradığını biliyoruz ki?
Kötü haber “çabuk duyulur” denir; öyle de oldu! Önce Çukurova’dan geldi yerle bir olan görüntüler, ardından Gaziantep’ten, Antakya’dan, Pazarcık’tan, Gaziantep’ten…
Gelen çığlıklar anlatılır gibi değil!
***
Adana’da “hep” yeni stadyum yakınları konuşuluyordu, çöplük deniliyordu, dolma alanlar deniyordu; ne güzel aldatmışlar bizi öyle, ne güzel renkli/ cam balkonlu betondan yapılarını alalayıp satmışlar…
Öyle bilindik/ alışıldık gibi değil; yüksek yapıların dört duvar arasını ne güzel de pazarlamışlar…
Seyhan’da, Yüreğir’de, Sarıçam’da çalışanlar Çukurova’nın şatafatlı/ renkli yaşamının arasına karışmak için ne çirkin yarışmıştı öyle…
Siren sesleri Çukurova yönünde yoğunlaşırken yerle bir olan Kahramanmaraş caddelerinden gelen görüntüler “dehşetin” biçimini ortaya koyuyordu, ardından Antakya’dan gelen görüntüler…
Zorla da olsa oradaki tanıdıklarımıza ulaşıyoruz! Şaşkınlıklarını gizleyemiyorlar! Seslerinin titremesi ile ürperiyoruz, aracın içerisinde nereye gideceğimizi bilmeden dolaşırken…
***
“Apartmanlar toz biçiminde çöktü” diyor biri anlatırken, bir diğeri “hiçbir tanıdığıma ulaşamıyorum” diyor ağlamaklı sesiyle, bir başkası “Adana’ya varmak için petrol arıyorum, hepsi kapalı, yakıt bulmam gerek” diyor…
Yıkıkların sayısı verilmiyor, yıkıkların altından gelen seslere yardım edecek kimse bulunamıyor, “dehşetin ortasında bir umut” olsun diye seslerini yükseltenleri kurtarmak için hazırda/ bekleyen bir olanak yokmuş demek ki; sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar karşısında titriyoruz!
***
Yağmurun yağması sürerken, apartman etrafındaki kalabalık birer/ ikişer araçlarıyla uzaklaştılar! Koca, göğü yaran beton yapıların önleri boşaldı! Canlarını korumanın derdinde herkes! Geniş boş alanlar aranıyor!
Yeşil alanları beton yapılarla donatan, yaşam alanlarını beton yapılara boğanlar sığınacak boş alanlar arıyor şimdi de!
Kaç kez yazılmıştı, kaç kez uyarılmıştı, kaç kez “böyle bir imar düzenlemesi olamaz” denilmişti; ne duyulmuştu, ne önem verilmişti, rant kıskacında yereliyle/ merkez yönetimleriyle kirletmişlerdi koca kentleri, bugün kendileri de aynı “sığınak” arayışında işte!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.