Yunus Suresi Ayet 5: Dünya Çevresi Uzay Çöplüğü

ABONE OL

News

Aralık 16, 2023 08:17

BEĞENDİM

ABONE OL

News

İBRAHİM FAİK BAYAV

Yunus Suresi’nin 5’nci ayetinde gelecek yüzyıllara ait işaret var. Ayet meali şu: ”O, o zattır ki, Güneş’i ‘ziya’, Ay’ı ‘nur’ yaptı. Ve yılların sayısı bilinsin diye menziller takdir etti. Ve hesabı önemli kıldı”.

Güneş’in ziya yapılmış olması demek, enerjisi bizzat kendinde olduğu için parlaması ve ışık vermesi demektir.

Ay’ın nur yapılmış olması, enerisini hariçten alıp ışıması ve aydınlatması demektir.

Hem Güneş, hem Ay, Dünya gezegeninin içi için özeldir.

Ayetteki Ay’a menziller takdir etti mealindeki ”Ve kaderahü menâzile” kelimesine mealciler, ayların ve yılların sayısını bilinmesi için Ay’a menziller takdir edildi şeklinde mana veriyorlar. Tefsirler ise anlamını genişletip, Ay’ın uzaydaki yörüngesine dikkat çekiyorlar.

‘Menazil’, مَنازِلَ Türkçe’de, harp sanayiinde üretilen silahların ulaşacağı mesafe için kullanılan ‘menzil’ kelimesinin çoğuludur. ”Ve kaderahü menâzile” kelimesi, Ayın Dünya’nın çevresinde dönerken, Dünya gezegenine mesafesinin aynı olmadığı anlamını verir. Dünya’ya en yakın mesafedeki menzili 356500 km iken en uzak mesafedeki menzili 406700 km’dir

Şimdi tekrar dönelim Yunus Suresi’nin 3’ncü ve 4’ncü ayetine:

Üçüncü ayette yerin ve göklerin yaratıldığı zikredilirken, göklerin damının arş olduğu belirtiliyor. Dördüncü ayette ise insanların salih amel işlenmesi teşvik ediliyor.

Dünya gezegeninin içi salih amel ile düzenli tutulacaksa… bozulma başladığında salih amel ile düzeltilmeye çalışılacaksa… Dünya’nın dışında da, dünya’nın içini etkileyecek bozulmalar ortaya çıktığında salih amel ile düzeltilecektir. Dünya dışındaki bozulmalar, yeryüzü canlılarına Güneş’in ziyasının gelmesini engelleyebilir, İnsanları, gece karanlığında, Ay’ın nurundan mahrum bırakabilir. Dünya içinin düzenli tutulması için işlenecek salih amel EKOLOJİ bilimini gerektiriyorsa, Dünya dışının düzenli tutulması için işlenecek salih amel UZAY bilimini gerekli kılacaktır.

Ne zaman?..

”Eşşemse zıyaen ve’l-kamera nûran” kelimelerinin ebced değeri (tenvinler hariç) 1876’dır. Bu sayı M. 2443 yılını gösterir. Bu ayet, o tarihte, insanlara, Güneş’in ve Ay’ın yeryüzü için ne kadar önemli olduğuna hatırlatma yapar.

Yeryüzünden uzaya gönderilen uyduların 5 bin olan sayısının kaç adede ulaşacağı, sonra onların ne olacakları mutlaka hesap ediliyordur. 12 bin sayısından bahsediliyor. Görev süreleri biten uyduların Dünya çevresinde serseri mayın gibi dolaştıkları, çarpışmalara sebep olduğu, çarpışanların küçük parçalara ayrıldığı ve işlevi devam eden bazı uydulara zarar verdiği bilgisi alınıyor. Bu babda ”uzay çöplüğü” diye bir kavram ortaya çıkarıldı.

Demek ki, uzay çöplüğünü bertaraf edilmesi, Dünya’nın çevresinin ”temiz uzaya” dönüştürülebilmesi için salih amel işlenmesi mecburiyeti var. Şu anda bunun nasıl olacağı bilinemiyormuş. Güneşin ziyasından ve Ay’ın nurundan mahrum kalma safhası gelmeden, devletler düşmanlığı bırakılıp uzay bilimini geliştirseler iyi olur.

Yunus Suresi’nin 6’ncı ayetindeki, -gece ve gündüz bir biri ardınca geldiği anlamında– ”İnne fî ihtilâfi el-leyli ve’n-nehâri” ifadesi, herkesin bildiği, gördüğü ve içinde yaşadığı olayı anlatıyor gibidir. Bu olayın Dünya’nın kendi ekseni etrafında dönmesiyle meydana geldiği, yüzyıllar sonrasında öğrenildi. Eğer bu olay Kur’an ayeti ile dikkate veriliyorsa, gece ile gündüzün bir biri ardınca gelmesi olayının, Dünya dışındaki bozulmadan menfi etkileneceği anlamını çıkarmak mümkün. ”Le âyâtin li kavmin yettekuun” ifadesi, yeryüzündeki düzenin bozulmaması için kurallara uyun uyarısı yaptığı gibi, Dünya dışının düzeninin bozulmaması için de kurallara uyun uyarısını yapar.