ZAHİDE UÇAR
275 kişinin yargılandığı Ergenekon davasının kilit ismi Tuncay Güney, Kanada’nın Toronto kentinde yaşadığı, yıllık kirası 15 bin dolar olan evinin kapılarını ilk kez Hürriyet gazetesinden Fatma Aksu’ya açtı.
Yatak odasında asılı duran İsrail bayrağı altında uyuyan Güney, Toronto’da Beth Israil Center adlı bir Yahudi okulunda haham olarak Tevrat dersleri veriyormuş. Yani, MOSSAD’ın “Underground haham”larının yetiştiği bir istihbarat okulunda…
Allah’a inanıyormuş. Hangi dine mensup olduğu sorulduğunda “Elhamdülillah Müslüman değilim. Ben Tanrı’nın İsrail’i için çalışıyorum. Ruhta Yahudiyim” diye cevap veriyor.
Yani; İsrail bayrağı altında uyumaktan onur duyan ve “Elhamdülillah Müslüman değilim. Ben Tanrı’nın İsrail’i için çalışıyorum. Ruhta Yahudiyim” diyen bir şahsın evinde bulunduğu söylenen altı çuval belgeye dayanarak başlatılan bir dava ile Türk Ordusu darmadağın edildi. Vatanseverler esir alındı.
Genel Kurmay Başkanlığı yapmış bir insan terör örgütü denilen sanal örgütün bir numarası yapılarak, bebek katili, uyuşturucu taciri bir küresel fahişenin karşısına konumlandırıldı.
Bu rezillikten; bu utanç verici davayı kurgulayan, destekleyenler, davanın Beyaz Sarayda planlandığı açık olduktan sonra teslim olup savcılıkta ifade verenler de sorumludur. Savcıya ifade vererek, savunma yaparak, küresel çetenin(siyonizmin) kurguladığı, kurduğu bir mahkemede savunma yapmak aymazlıktı. İlk tutuklamalardan beri bu süreci yazıyorum. Ne yazık ki haklı çıktım.
Savunma yaparak kurtulacağını sananlar, başka ülkelerin kurdurduğu bir mahkemeyi meşrulaştırdı.
Bu durum bize ülkenin güvenliğinden sorumlu kurumların nasıl çürüdüğünü, öngörüden yoksun olduğunu açıkça gösteriyor.
Gizli tanıkların arasında koyun hırsızı da var, oto hırsızı da. Kızkardeşinin kızını satan da var , “gayrimeşru alemde” tanınmak için çabalayan da.
Cinayet, uyuşturucu kaçakçılığı, gasp, tecavüz, adam yaralama, adam kaçırma, dolandırıcılık, fuhuş hükümlüleri… Yüz kızartıcı sabıkayla dolu isimler…
Savcı Öz’ün Osman’ım dediği, Atatürk’e “İngiliz piçi” diyen Osman Yıldırım’ın suç dosyasını hatırlayalım:
Nüfus kağıdında sahtecilik yapmaktan mahkumiyet – (Kırklareli Asliye Ceza 1998/215)
Kasten adam öldürmeye teşebbüs ve ruhsatsız silah taşımaktan 9 yıl hapis – (Eyüp 1. Ağır Ceza 1995/78)
Ablasını öldürmekten 20 yıl hapis – (Akhisar Ağır Ceza 1989/32)
Öz yeğenini satarak fuhuşa aracılık etmekten 2 yıl 6 ay hapis – (Erzurum 1. Asliye Ceza 1998/391)
Kurgulanmış mahkemenin seçilmiş yargıçları “Danıştay cinayetinden akladıkları”Osmanlarını serbest bıraktı. Şimdi bir villada oturduğu yazılıyor.(Yavuz Selim Demirağ “Aykut’un suçu ne?” köşe yazısında-Yeniçağ gazetesi)
Ben Osman Yıldırım’ın salıverilmesine değil, salıverilmesine şaşıran alıklara gülüyorum.
Gizli tanıklığı kabul edenlere verilen söz ve yasal düzenlemede neler vardı HATIRLATIRIM:
5.Yüzü değiştirilecek. Yeni bir kimlik verilecek.
O dönem suçluların kurtulmak ve iş sahibi olmak için gizli tanık olacağını yazmıştım.
Ahlaksızlığı ilke edinmiş küresel çetenin sistemi olan kapitalist sistemin kurdurduğu mahkemelerde vicdan, ahlak arayanların akıl sağlığını kontrol ettirmelerini sağlık verebilirim.
Amerika tecavüzden, cinayetten hapiste yatanları türlü vaatler ile Irak savaşında asker olarak göndermişti. Amerika’ya sağ dönenler cezadan kurtulacaktı. O sapıkların Irak’ta neler yaptığını biliyoruz.
Siz Osmanım’ı bırakın da, gizli tanık yasasına göre Şemdin Sakık ne zaman serbest bırakılacak ona bakın. Acaba Şemdin Sakık hala hapiste mi? Yoksa çoktan uçtu mu? Uçmayı mı bekliyor?
Gizli tanıkların sapıklardan, tecavüzcülerden, katillerden seçilmesi sadece bertaraf edilen esirleri değil, temsil ettikleri kurumlar nezdinde Türk Milletini aşağılamak içindir.
Tuncay Güney’in İsrail Bayrağı altında uyumaktan mutlu olduğunu söyleyerek verdiği poz ne anlama geliyor? “Lüks içinde yaşadığını ve nereden geldiğini bilmediği(!) paraların geldiğini” övünerek söylemesinin nedeni nedir? Nereye mesaj yolluyor?
İsrail bayrağındaki iki çizgi Nil’den Fırat’a kadar vaat edilen toprakları simgeliyor. Türk Ordusu NATO Paşaları sayesinde tarumar edilerek Nil’den Fırat’a devlet kurma hedefine hızla yaklaşılıyor. Açılım üzerinden sözde Kürdistan adıyla Büyük İsrail Projesini gerçekleştirmek adına çok yol alındı.
Ergenekon küresel yargısının çok önceden verilen kararını Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Orduları Başkomutanlığına seçilmesinin 92. Yıldönümünde açıklaması davanın özünü de açıklıyor. Bir Genel Kurmay Başkanı “terörist” yaftasıyla ömür boyu hapse mahkum ediliyor. Küresel çetenin fahişeleri gazete köşelerinden, tele(kız)vizyon oturumlarından ağzını şapırdatarak salyalarını akıtıyor.
İsrail bayrağı altında mesaj yollayan Haham, projenin sahibini de ince bir gülüşle İHBAR ediyor.
Hergelekon meydanında kurulan Hergelekon yargı sopasıyla “ÖZ-ELLEŞ-Tirilen Ordu”sayesinde ne kazandılar?
Güneydoğu PKK’ya teslim edildi.
PKK polis teşkilatını kurdu. Vergi topluyor. Kürtlere bizzat hükümet edenlerce; “PKK sizin temsilciniz” dayatması yapıldı. Öcalan ile masaya oturuldu. Öcalan’ın hapis yattığı bina yazlığa çevrildi. Sapık küresel bir katilden Mandela çıkarma sürecine geçildi. Artık ona bebek katili denmiyor. Sayın Öcalan oldu.
Sapık katille birlikte Anayasa yapılıyor. Türk adı Öcalan’ın isteği ile Anayasadan çıkartılmaya çalışılıyor. Kurumların başından T.C. kaldırılıyor.
BDP Eş Genel Başkanı PKK’lı Selahattin Demirtaş, “İdeolojik ve tel örgülerle sınırlar çizenler bilsin ki, o yapay sınırlar gitmiştir artık” dedi. Sınırlarımızı tanımadığını ilan eden bir haine kimse cevap vermedi.
Sınırlarımız silindi. Ülke terörist barınağı oldu. Yabancı ülke üsleri ülkenin her yerine yayıldı.
NATO’ya bağlı olmayan Ege Ordu Komutanlığı tarumar edildi. Bu sayede Yunanistan Ege’deki adalarımızı rahatça işgal etti. Yakında Ege’de denize girmek için Yunanistan’dan izin almak zorunda kalırsanız şaşırmayın.
Kıbrıs’ta Rum kesiminin Avrupa Birliğine girmesine onay verenler, Kuzey Kıbrıs Türk Devleti’ni Rum’a satmış oldu. E, kiminin dedesi Rum, kiminin dedesinin kardeşi Yunanistan’da yatıyor. Dedesinin yolundan gidenler ne demişti? “Ege’de 20 mil kıta sahanlığı savaş nedeni olmamalıdır” demişti değil mi?
İsrail’i NATO ülkesi yapıp İsrail adına savaşmayı meşru kılıfa soktular.
HERGELEKON Meydanında puşt tuzağı kuranlar… Türk Milletinin onurunu; sapıkların, katillerin, hırsızların, pezevenklerin, tecavüzcülerin tanıklığında ayak altına alanlar;
İsrail bayrağı altında LANETLENDİNİZ!!!. Bu lanet asıl sizleri mahkum etti. Hem de EBEDİYYEN!!. Adınız, soyunuz lanetli bir soy olacak. Bu mahkumiyet ne müebbete benzer, ne idam cezasına…
Bu rezilliği görüp ayağa kalkmayanlar, İsrail bayrağı gölgesinde savunma yapıp hergele meydanında merhamet arayanlar hiçbir ünvanı hak etmiyordur.
Bu rezilliği hazmeden hiçbir kişi bağımsız bir ülkede bağımsız bir vatandaş olarak onuruyla yaşamayı HAK ETMİYORDUR!!.
HERGELEKON MEYDANINDA kurulan PUŞT pazarında bir oyun oynandı.
Bu oyunu ya bozacağız, ya bozguna uğrayacağız.
NOKTA!!.
www.Zahideucar.com
z_eucar@yahoo.com.tr
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.