ORHAN AFACAN
Bilenler, bilmeyenler için ÖLÜM İLAMI
Başvuru yeri Ümmeti Muhammed Makamı
Merakta haklısınız ilgimi, alakamı
Zordu kabullenmek, ağır ölümün gamı
Bilmem bu hareketim doğrumu, hatamı
DAVACI İzmir doğumlu Orhan afacan
Davalılar aşağıdaki alıntıları yazan
DAVA KONUSU –her nefis ölümü tadacaktır
Bunu bilip (gel) diyenler ne yapacaktır
Dilimin döndüğü kadar yapayım İZAHAT
Bilinler için cürümdür, sanmayın kabahat
Ölümle biter bedendeki fanı hayat
İsa(as) yaratılmış olanlardan ayrı fakat.
Resulün ölümü bir hak, bir hakikat
Nedir gel diye çağırmaktaki bu ısrar, bu inat.?
Ben kimse için bir Molla kasım değilim
Dine, doğruya asla hasım değilim
Uyarım dikkate alınır, bir isim değilim
Dini, milli bilgim çok az, ilkokul tahsilim
Birinci alıntı şairi;
Bu vatanda yetişmiş tek Bayrak şairi
Büyük coşkuyla okurum yazdığı şiiri
Bir gün okuyunca alıntı biri
Biraz sarsılır oldu gönlümde yeri
Birinci alıntı metni
–(Gel, ey Muhammed, bahardır
Dudaklar ardında saklı
Aminlerimiz vardır! ..
Hacdan döner gibi gel;
Miraçtan iner gibi gel;
Bekliyoruz yıllardır!) —
İkinci alıntı şairi
Ses efkleri petsen tize doğru şahane
Görsel medyada her an bir şöleni
Yanıltır gerçeği bilmeyeni, bileni
Kara kalem veya akıcı arka plan resmi
Nasıl, niçin hemde şair çağırır öleni.
Ravza-i Mütehara görüntüsünde
Bindirmeli şekilde -Bekliyorlar’ı okur üstünde
İşte o yeşil kubbe dünya ve ahiret mekânı
Düzelt artık ne olur çağrılı hatanı.
İkinci alıntı metni;
Ya Resulullah 7 asır önceden seni bekleyen ev gibi kalplerimiz
Uhud’umuz yok ama umudumuz var
Geleceksin değil mi?
Bir de kardeşlerimiz var yeryüzünde
Her biri başka bir kapının eşiğinde
Ama değil mi ki bütün kapılar senin?
Değil mi ki üzerlerinde gözlerin?
Onlar hicret niyetiyle gezen bugünün Muhacirleri
Gittikleri yerde Ensar’dan kalma bir ruh var mı acaba?
Anadolu’daki gibi ezanların okunmuyor oralarda
Adın yankılanmıyor semalarında
Belki bugün okunur diye tutuyorlar fecrin elinden
Onlara bir sabah vakti Hz. Bilal’i gönderirsin değil mi?
Gittikleri yer Medine-i Münevvere değil ama
Niyetleri ilahi rıza, hicretleri sana
Ya Resulullah
Garip bir diyar, bir eş ve çocuklar
Bekliyorlar..—
Ne hacdan dönecek, ne miraçtan gelecek-
Ümmet; bırakılan iki emaneti takip edecek.
Veda Hutbesi ümmetim diyen mümine
Sımsıkı sarılacak Kur’an ve Resul sünnetine
Ruh çağırır gibi, Mehdi bekler gibi beklemeyin,
Bekliyorlar, kardeşlerimiz deyip şıh’a benzetmeyin
(Âlemlere rahmettir) bir cemaate sahiplenmeyin.
Ümmeti 73 fırkaya böyle bölmeyin.
Böylemi yapmıştı Habeş Kralına sığınan Müslümanlar.
Yaşadılar, yaşattılar İslami, Allaha sığındılar
Garip bir diyarsa eş, çocuk varsa, Ensar ruhu yoksa
Kelime-i tevhit çıkmaz aklına bir güzel soksa.
Bağırlarındaki yük Bilal’a konan taştan damı ağır
Hem Muhacir diyorsun, hem rizai ilahi-(sanma sağır)
Ne güzel anlatır ölümü Beyatlı’nın Sessiz Gemisi.
Kâbe Arabın olsun -der Kamu soyadlı birisi.
Türk’e Peygamber ederler bir şahsiyeti kimisi.
‘Muhammed gel ‘’diye seslenmekte neyin nesi.?
Bilirmisiniz kimdir Hoca Efendi CEMAL ÖĞÜT
Aşağıdaki olay ondandır, kalbinde öğüt
Cevaben Hintli Allah dostunun gözyaşlarına;
‘’Birkaç zamandır Çanakkale’deyim’’
Der; resul rüyasında türbedarına…
Bu rüyayı duyan çoktur; keseyim..
Alman Subay Sanders anlatıyor; özetle
Ömür değil, tarihte böyle fırsat gözetle;
‘’Yetiş ya Muhammed Kitabın elden gidiyor! ‘
Deyip siperden Fırlayan MEHMETÇİK
Mermileri üzüm toplar gibi topluyor
Bunu gören MEHETÇİKLER yerinden fırlıyor
Resulün gelmesi nasıl olur işte açık, seçik.
Öldüğünü biliyorum sonuç olarak
İhbarcıyım alıntıları suç olarak
Eksiğiyle, kursuyla havale Allah’a
Böyle mısralar yazılmaz umarım bir daha
Önce salât, sonra efendimiz ruhuna-sav- Fatiha
“ innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn, duyurulur
Buna sadece –la havle vela kuvvete -buyurulur.
ORHAN AFACAN
Orhan Afacan
Kayıt Tarihi : 19.8.2010