15 Mayıs 2024 Çarşamba
ŞEREF IŞIK
Gezi hayır mıdır, şer midir, ayrı konu.
İktidara göre “şer” olan gezi olayları “hayır” ları da doğurdu bu arada bence.
Daha doğrusu doğutturdu.
“Her musibette bir hayır vardır” derler ya..
Başbakan özenle söylemekten kaçındığı sözü üstüne basa basa söyledi, Gezi olaylarında.
“Çapulcular TÜRK Polisine saldırıyorlar, TÜRK Polisine. Buna müsaade etmeyiz.”
Ve böylece çok isteyip de duyamadığımız bir sözü Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının ağzından duyduk elhamdülillah.
Evet, Başbakan sonunda söyledi!
“TÜRK” dedi.
“TÜRK” kelimesini özellikle kullandı.
Çok arzuluyorduk bunu duymayı!
Hayırdır inşallah!
Ya düzeliyordur, ya da gidici!
“Evlerinize TÜRK bayrağı asın” dedi, ayrıca.
Açık söylemese de üstünde Atatürk resmi olmayan Türk bayrağı dedi amma;
Olsun, bu da iyi bir gelişme.
Habur’da indirmişlerdi.
Diyarbakır’da da…
Artık Başbakanın talimatı var!
TÜRK bayrağı asabileceğiz evlerimize, Türkiye Cumhuriyeti’nde korkmadan!
Öyle bir olay oldu ki Sincan’da, hayır mı, şer mi anlamam?
Üç hilal dalgalandı ampullerin arasından.
Ampuller kıskandı aydınlığını üç hilalin.
Neler oluyor ey Başbakan?
Ayaklar altına aldığın her türlü milliyetçilik duyguların mı kabardı?
Neden bile bile gerdin Gezi’yi?
Hani hukuk devletiydi burası?
İyice gerilmeden bir karar çıktı.
“Karara saygılıyız” deseydin iş bitmişti.
Ama demedin…
Üstelik kararı tanımadığını söyledin.
Gerdikçe gerdin.
Sahi neler oluyor?
Kimler nemalanıyor bundan?
Çözüm sürecinde tükenen krediler mi geri kazanılmaya çalışılıyor?
Üstümüzde başka ne oyunlar var?
Sahi neler saklandı bunun arkasında?
Meclisten yasalar mı kaçırılıyor, çözüm sürecimi kamufle ediliyor yoksa?
Kato’da “Kuzey Kürdistan” çığlıklarımı gizleniyor.
Ne diyorsun Usta!..
Bir açıklama yok mu bu hususta?