22 Haziran 2021 Salı
Erdoğan 'Atatürk' demeden Atatürk'ü andı: 10 yıl daha yaşasaydı başka Türkiye görecektik
Portakal Mevsiminde Kuran Dersleri
SAMİMİYET, SEN NEREDESİN?
Anadolu’yu konuşturan usta bir yazar: AHMED HAMDİ TANPINAR
Kurban Nedir? Kurban’ın Dinimizdeki Önemi?
Bugün Benim Doğum Günüm...
ÇAPAR KANAT
23.07.2014 tarihli Resmi Gazete’de 13.05.2014 tarihinde Bosna-Hersek’te yaşanan sel felaketi nedeniyle anılan ülkeye ekonomik destek sağlamak amacıyla 15.000 ton büyükbaş hayvan etinin(taze veya soğutulmuş, dondurulmuş) sıfır gümrükle 31.12.2014 tarihine kadar ithal edilmesi için Et ve Balık Kurumuna tarife kontenjanı tahsis edildiği kararı yayınlandı.
2013-Aralık-2014 Şubat ayı arasında döviz fiyatlarında %30 oranındaki artış ithl yem girdisi fiyatlarını da artırmış bu da dolayısı ile canlı hayvan beslenme fiyatlarını yukarı çekmişti. Canlı hayvan fiyatları yurt içinde bu yüzden artsa da Et SÜT Kurumu besicilerden aldığı fiyatı artırmayınca besicilerde EBK’na değil piyasaya canlı hayvanları satmaya başlayınca EBK kendi bayilerinin Ramazan ayında artan et ihtiyacını tedarik edemez olmuştu. Bunun üzerine gümrük vergilerinin sıfırlanarak canlı hayvan ithalatının önünün açılacağı konuşulmaya başlanmıştı.
50-200 aralığında büyükbaş canlı hayvan besleyen küçük besiciler olası canlı hayvan ve et ithalatına karşı çıkarken Banvit gibi 1000-5000 aralığında büyükbaş canlı hayvan besi sahipleri ise besilik canlı hayvan ithalatını yapılması gerektiği savunmakta idi.
Geçmişteki Canlı Hayvan ithalatı
2010 Nisan-2012 Aralık tarihleri arasında Türkiye tarihinin en büyük canlı hayvan, kesilmiş et ithalatı yapılarak hayvancılık sektörüne büyük darbe vurulmuştu.! 2010 Nisan ayında da o zamanki adı EBK na sınırlı tonajda, gümrüksüz et,canlı hayvan ithal etme yetkisi verilmişti. Et fiyatlarının düşmemesi karşısında Müsiad (Müstakil İşadamları Derneği) iktidara baskı yaparak 2010 Agustos ayında özel firmalarında sıfır gümrükle canlı hayvan, et ithalatı yapmalarını sağlamıştı. Ne yaman bir çelişki idi ki Türkiye hem canlı hayvan, et ithal ediyor hem de hayvancılığa hayvan başına üretim, çiğ süt üretim desteği veriliyordu. 2002 yılında 80 milyon TL’lik teşvikle hayvancılık yönetilebilir halde iken 2013 yılına gelindiğinde 1,7 milyar destek ile sektör yönetilemez hale gelmişti.
İşte görüldüğü gibi yine ülkemiz et ithal eder konuma düşürüldü.!
Tuhaf Bir Et İthalatı
Bosna Hersek’ten 31.12.2014 tarihine kadar yani 5 ay içersinde 15.000 ton taze/donduulmuş et ithalatındaki miktarın 15 bin ton olması Bosna-Hersek için tuhaf bir miktar.
Bosna-Hersek 15 bin ton Sığır etini karşılayabilirimi?
Bosna-Hersek istatistik Ajansının verilerine göre sığır eti üretimi 2007 yılında 23.809 ton, 2008 yılında 26.335 tondur.2007-2008 yılı için bir yıllık üretim artışı % 9 olduğuna göre 2009-28708 ton, 2010-31291 ton, 2011-34107 ton,2012-37176 ton, 2013-40521 ton et üretmiş olması olası, 2014 yılının sonuna kadar 44167 ton sığır eti üreteceğini olası olarak kabul edelim.!
Et Ve Süt Kurumu’nun ithal edeceği et miktarı 2014 sonuna kadar Bosna Hersek’ten ithal edeceği 15000 ton et, anılan ülkenin 2014 yılında olası üreteceği 44167 ton etin 1/3 miktarı olup Bosna Hersek’teki et fiyatlarını alt üst edecek bir miktardır.
Öyle İse Neler Olacak
Biz bu filmin aynısını 2010-2013 canlı hayvan ithalatında görmüştük. Deli dana hastalığından dolayı, Almanya ve Fransa’dan ithal izni verilmeyip Macaristan vb. ülkelerden ithal izni verilince Türkiye’deki et ithalat firmaları Macaristan’ı mesken tutmuşlar, bu ülkeden ithalat artınca fiyatlarda artmıştı. Bunun üzerine Alman ve Fransız Canlı hayvanları Macaristan’a ithal edilerek orada menşei şahadetnameleri, kulak küpeleri değiştirildikten sonra Türkiye’ye sevk edilmeye başlanmıştı.
Bosna-Hersek’te de benzeri olacak. Kesilmiş ette menşei değişikliği daha kolay olacak.
Et ve Süt Kurumu’nun veterinerleri bizzat Bosna-Hersek mezbahalarında kesimin başında bile dursa çözüm değil. Et ve Süt Kurumu Bosna Hersek’ten ithalatı başlatınca fiyatlar yükselecek. Türkiye’de et, canlı hayvan ithalatı yapılsın diyen firmalar,lobiler Bosna-Hersek’i mesken tutup yine Almanya , Fransa’dan ithal edecekleri ve menşei, kulak küpelerini değiştirecekleri canlı hayvanları Bosna Hersek’te kesilmek üzere Et ve Süt Kurumu’na sunacaklar.
Çözüm ülkede üretmek, ülke çiftçisine ürettirmektir.
Bosna-Hersek e ‘’yardım ‘’ algısı ile yardımseverlik algısı yaratalım derken Bosna –Hersek çiftçisi değil yine batılı ülkelerin çiftçileri kalkındırılmış olacaktır.
Üretimde girdinin fiyatı artıyorsa çıktının da fiyat artar. İster hayvanların, isterse insanların yediği gıdalar artık ucuz olamaz. Türkiye gıda üretmeyip ithal etmeye kalkarsa bugünün dış dünyasındaki ‘ucuz gıda’ da pahalılaşmak zorundadır.