22 Haziran 2021 Salı
21 Mayıs Dünya Sütçülük Günü idi. Soma Faciası nedeniyle Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Dünya Sütçülük Günü etkinliğini iptal etti. TSÜMB Soma da faciadan zarar gören ailelere çiğ süt dağıtımı.Dünya Sütçülük Günü sayfasındaki listede oynayanlar ve onun sponsorluğundaki ilim(!) insanların gününün önemine yönelik konuşmalarda köylülerimizin yaşadığı çiğ hatlarda aşağılamadan konuşamıyorlar, konuşmuyorlar.
2014 yılı Dünya Sütçülük Günü etkinlikleri iptal edilse de bu günde konuşulan ilim dünyasının bu sefer farklı bir ses geldi:
Köy sütünün yıllar boyunca adeta aşağılanarak Trabzon Bölgesi (Trabzon, Artvin, Bayburt, Gümüşhane, Rize) Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Sebahattin Yazıcı neler söylüyor.!
“Biz orta yaş grubu, yıllardır aşağılanmakta olan köylümüzden veya köy pazarından alınan sütleri içerek büyüyerek. Ölmedik, hasta da olmadı” diyor
21 Mayıs Dünya Süt Günü ile ilgili olarak bir açıklama yapan Yazıcı, Birleşmiş Milletler Teşkilatı, Uluslararası Sütçülük Federasyonu’nun (IDF) 1956 yılında aldığı karar belgesi, 21 Mayıs günü bütün üye noktasında “Dünya Süt Günü” olarak Kutlanmasının kararlaştırıldığı, bugün de 1991 yılından itibaren 21 Mayıs’ın Dünya Süt Günü olarak kutlandığı hatırlatılıyor.
İnsanın tüm yaşamında önemli olan günlük, yeterli ve düzenli yeri beslenmesi için gerekli olan hayvansal kaynaklı protein, yağ, laktoz ile vitamin ve mineral maddeleri elde ettiğini kaydeden Sebahattin Yazıcı “Süt beslenmenin devam ettiği yanında, vücut fonksiyonlarının gerçekleştiği, gelişimlerini sağlayan, kemik ve diş oluşumunda önemli yeri olan temel bir gıda maddesidir. Kemik sağlığının ve vücut şeklinin üretiminin temel taşı olan kalsiyumun ana kaynağı olan süt, başarılan protein, vitamin ve minerallerle zihinsel gelişimde önemli rol oynuyor. Süt ve sütün yeterli beslenme tüketimi, büyüme ve gelişmenin hızlı olduğu okul çağı çocukları başta olmak üzere insan hafızan her evrede tüketilmesi gereken bir besindir. Ancak yapılan modeller bu besin grubu tüketiminin önerilen miktarların çok altında olduğunu göstermektedir” açıklamasını yapıyor.
Kutu süt üreten görsel işitsel ve yazılı medya ile çiğ işinin sokakta uzun süre gezdiğini, mikrop geldiğini, sütçünün su kattığını, pis olduğunu, kendi ürettiği kutu sütlerin “hijyenik” olduğunu kaydeden Yazıcı “Biz orta yaş grubu, yıllardır aşağılanmakta olan köylümüzden veya köy Pazardan alınan sütleri içerek büyüdük. Ölmedik, hasta da olmadı. İlkokul ve ortaokul okullarına Amerika yardımları adı altında süt tozu satışı yapıldı. Allah’ım o ne bölücü bir kokuydu hala unutamadık. Öğretmenlerimizin gözetiminde bir bardak içine bir kaşık süt tozu koyulup, sulandırılıp bizde zoraki içirilen süt tozu. Oysa o yıllarda biz, kendi otlaklarımızda otlayan ineklerimizin mis gibi sütlerini içiyor, Annelerimizin o sütleriyle yaptığı muhallebi, yoğurt, sütlaç, güllaçları yiyorduk. Sonuç olarak, bir refahın sosyo-ekonomik önünde güçlü, nüfus ve zihinsel, güçlü, sağlıklı ve yetenekli çokluğu ile doğrudan büyümek olduğu için göz bulundurularak vakit geçirilmeden, çiğ süt üretiminin, satışının çıkarılacak mevzuatlarla disipline edilmesi, çiğ süt tüketiminin bilinçlendirilmesi ve yaygınlaştırılması beklenmektedir. Çiğ sütten (köy hattı) sütünüzü kaynatıp için, kaymanızı yiyin, yoğurdunuzu mayalayın, yayığınızı çalkayın, ayranınızı için, reklamlara kapılmayın. Sütün sağlanması için zeki olmak gereksiz ama süt içen zeki olur“ yaşamdan yararlanılır.
Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Veteriner Hekim Sayın Sebahattin Yazıcı’ya köylülerimiz adına teşekkür ederiz.
Çiğ süt tüketimi ile ilgili çok yazılar yazılmıştır.
Kimse kusura bakmasın demiyoruz.
Kim kusura bakarsa bakarsın.!Kusurlu olan köylümüz değil, köylümüze kendi ürettiğini doğrudan tüketim pazarına sunma olanağı sunanlardır.
Kusurlu olan Dünya Süt Etkinlikleri gibi günlerde göstermelik laflardan sonra veya basın bildirilerinde köylülerimizin üretip son kullanıcılarına sattığı çiğ süte ”sokak enerjisi” yaftasını vuranlardır.
Kusurlu olan, sermayenin ABD’li çiğ süt üreticisi köylüleri bitirirken de kullanılan ”Sokak Sütü” jargon lafını tercüme edip paçavra makalelerinde ayıran bir şekilde kullananlardır.
Köylümüzün geldiği çiğ süte, kim onu aşağılamak için sokak oyunu derse; o ”sokak insanı”dır.