01 Şubat 2013 Cuma
News
BAYRAM HASAN YİĞİT
Son 40 yılda Tapan’da neler oldu hatırlayalım.
Tarlalar öküzle sürülüp, orakla biçilirken; traktörle sürülmeye, biçerle biçilmeye başladı.
Toprak damlarda oturuluyordu, kiremitli çatılı evlere geçildi.
Asfalt yoktu, çok düzgün olmasa da, yollar asfalt oldu.
Yaya ya da jeep’le ulaşım sağlanırken, şimdi minibüs ya da otomobille ulaşım sağlanıyor.
İdare lambası ile aydınlanırken, evlere elektrik geldi.
Evlerde su yokken, su geldi.
Sadece Paşalıda telefon varken, şimdi herkesin evinde telefon var veya herkesin cep telefonu var.
Vs.
Yukarıdaki örneklere bakıldığında 40 yılda sanki çok işler yapılmış gibi görünmektedir. Oysa gerçek öyle değil. Son 40 yılda dünya o kadar değişti ki, özel bir çaba harcanmadan, sadece yapılması gerekenler kıyısından köşesinden tutularak Tapan bugünlere geldi.
Son 40 yılda muazzam bir göç dalgası yaşandı Tapan’da, neredeyse genç kalmadı. Eğer gençler mutlu ve hayatlarından memnun olsalardı, göç ederler miydi? Elbette hayır.
Ya göç edenler neler yaptı? Çoğunlukla, okuyanlar memur oldu ve ay başlarını iple çeken insanlar oldular. Okumayanlar ise, çiftlik evlerinde, apartman kapılarında, ilçe ve illerin gecekondularında hayata tutunmaya çalıştılar ve tutunmaya da devam ediyorlar. Çoğunlukla da mutsuz ve geleceğinden endişeli insanlar.
Tapanı kalkındırmakta geç mi kaldık. Elbette geç kaldık. Hem de çok geç. Ama koşup geleceği yakalayabiliriz. Tabi ki yakalayabiliriz. Yakalamalıyız da!..
Bugüne kadar kalkınmak için hep devletten ve siyasetçilerden yardım beklendi. Ne oldu? Koskocaman bir hiç. Bundan sonra da devletten ve siyasetçilerden yardım beklersek, olacağı yine kocaman bir hiç olacaktı.
Ne yapmalıyız? Düşünce sistemimizi kökünden değiştirmeliyiz. Birilerinden yardım beklemek yerine biz ne yapabiliriz? Ona bakmalıyız. Bu da Tapan insanının girişimcilik ruhunu yani kendi işini yapma azmini ortaya çıkarmalıyız.
Girişimcilik için önce bir projemiz olmalı. O işi yapmak için plan yapmalı, iddialı olmalıyız. Sonuna kadar direnmeliyiz. Sonuca gitmeliyiz ve başarmalıyız. Bir işi yapmak kadar, ondan para nasıl kazanılır diye düşünüp, ticareti öğrenmeliyiz.
Girişimcilik ve kalkınma konusunda yazılacak çok konu var. Ancak yazıyı daha fazla uzatmamak adına, girişimciler için, Tapan’da yapılabilecek bazı işler aşağıda verilmektedir.
Güneş Enerjisi montajı (Sırelif’ten Tufanbeyli’ye kadar hizmet vermek)
Kestane yetiştirmek (Markette kilosu 5 TL)
Fıstık çamı yetiştirmek (Çam fıstığının markette 25 gramı 5 TL)
Sedir mantarı yetiştirmek
Mantar yetiştirmek
Kekik yetiştirmek
Defne yetiştirmek
Ve her girişimcinin kendi aklına gelen işler.
Gelecek yazılarda görüşmek üzere!…
Saygılarımla,
Bayram Hasan Yiğit
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Bayram Hasan Yiğit kimdir?
1966 Yılında Feke’ye bağlı Tapan-Kaşaltı köyünde dünyaya geldi. İlkokulu Kaşaltı İlkokulunda okudu. 1983 yılında Düziçi Öğretmen Lisesi Matematik Bölümünden mezun oldu. 1988 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Gaziantep Mühendislik Fakültesi, Makine Mühendisliği Bölümünü bitirdi. 1992 ila 2012 yılları arasında TEMSA Global’da çalıştı. TEMSA Global Sakarya Fabrikasında Üretim Müdürü olarak çalışırken kendi işini kurmak üzere ayrıldı. On beş farklı ülkeye otuz dört ziyareti oldu. İngilizce biliyor. Evli ve iki erkek çocuk sahibidir.
