Geri adım atarsam namerdim!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

AYÇA ÖZTORUN

Çok zorlu süreçler geçirdiğimiz doğru. Bana nasılsın dediklerinde, Türkiye’ye rağmen Türkiye’den daha iyiyim diyorum.
Artık şunu biliyorum. Maymunlarla insanlar arasında yeni bir ara form oluşuyor toplumda. Bunlardan o kadar çok ki! Bunlar emperyalist sistemin yarattığı ara form robotik insanlar!

Marketing kitaplardan, reklamlardan ve sistemin dayattığı içi boş görsel yayınların yarattığı algıdan, düşünen insandan uzak, yoz beyne evrilmiş tehlikeli ara form topluluğun içinde, her birimiz ayrık otu gibiyiz.

Yalnızlaştırılıyoruz!

Cezalandırılıyor ve susturuluyoruz. Bu tehlike ile baş etmenin yolu birbirimize tutunmaktan geçiyor. Birbirimize tutunarak ara form dediğim insanlarla mantığımızı kullanarak savaşmaktan, korkmadan, yılmadan, çok sesimizle tek başına olmadığımızı göstermekten geçiyor.

Sadece sistem mi?

Elbette hayır…

Faşizm insanlara acılar, ölümler, zulümler getirirken yıllardır, muhalefet dediğimiz faşizm yandaşı, demokrasiyi sözde savunan sosyal demokratlar da yıllarca toplumun umutlarını çaldılar ve çalmaya devam edecekler.
Çok zorlu süreçlerde umutlarımızı harmanlayacağız, sarılacağız birbirimize.

Örneğin ben işim olmadıkça sokağa çıkmam çok sınırlıdır.
En güzel arkadaşlarım kitaplarım.
Ancak sokakta gür bir ses olması gerekirse ve inanırsam bir kavgaya, bir davaya, o zaman ruhumu çoğaltarak çıkarım sokaklara…

Davalarım oluyor dönem dönem. Benim açtığım davalar değil, bana açılan davalar! Hırsız değilim, yolsuz değilim, iftira, dedikodu, çıkar kavgası ve yalakalık benden uzak şeyler!
Eee ne için dava o zaman? Diye soranlar olacak elbet!
Haksızlığa, yalana, talana, yalakaya, küçük hesapları yüzünden asılsız ithamlara çanak tutanın çanağına tükürdüğüm için mahkemelere koşanların haddi hesabı yok!
İçlerinde en ironik olan davayı, dava sonuçlandığında ilk önce sizlere, ardından ulusal basına karamizah olarak taşıyacağım.
Bir de her yerde sosyal demokratım diyorsa, tam mizah konusu! “Şu kadını Savcının önüne yem diye atmazsam bana da bilmem ne demesinler” diyen bir adam, sanıyorum Savcının -S- harfini atmış, avcı olarak görüyor. Beni de dediği gibi yem… Bu söylemini duyduğumda kahkahalarla güldüm.

ACI PATLICANI KIRAĞI ÇALMAZMIŞ efendi! Sosyal demokratmış kapı kulu yeniçeri!

Ben kimseye haklı davamda boyun eğmedim. Haklarımı da her yerde sonuna kadar savundum. Hem toplum huzurunda, hem de Savcı karşısında kişinin yanlışını dile getirip, örnek bir duruş nasıl olmalı anlatırken, bu insana da, insani duruşumla hesap soracağımdan hiç şüphesi olmasın.

İnsanım insandır ibadetim diyerek, insan olanlara tutunuyorum. Çıkarla, yalanla, dedikodu ve iftira ile işi olan adamları da yok sayıyorum. Bunlardan o kadar çok ki, seçiyor ve sınıflandırıyorum.

Bunlar MARKETİNG adamlar.
İyi film olur bunlar…
İşleri güçleri entrikalı arkası yarınlar…

Ha birde davadan vazgeçmem için para versin diyenlere hadi canım Allah versin diyorlardı değil mi?

Davalı olmamın nedeni tüm dünyaya örnek olacak nitelikte insanlık barındırıyor. Bu fırsatı bana verdiğiniz için teşekkür ederim…

***

“8 Mart Dünya Emekçi kadınlar günümüz her gün kutlu olsun.”