ADNAN DENİZ

ADNAN DENİZ

20 Aralık 2024 Cuma

HAKKANİYET ÇEMBERİ

HAKKANİYET ÇEMBERİ
0

BEĞENDİM

ABONE OL

ADNAN DENİZ
EĞİTİMCİ/YAZAR

HAKKANİYET ÇEMBERİ
Sağlam ve uygulanabilir kurallar koymak ve bu kuralları uygulamada hiç tavizler vermemek toplumların problemlerini çözmede çok etkili bir yöntemdir.

Bunu sağlayan ulusların var olduğunu biliyoruz.Almanya örneğinde olduğu gibi. Bu ülkede
En yetkili kişilerle, ülke halkı devletin koyduğu kurallara harfiyen uymaktadır. Kurallara uymayanlara yapılması gereken kanunu yaptırımlar

Anında uygulanmaktadır. Bu süreç, herkesin birbirlerine karşı saygılı olmasını ve kimsenin haklarının yenmemesini de beraberinde getirir.

Eğer bu sistemden taviz verilmez ve uygulamada başarı sağlanırsa, günümüzde ortaya çıkan problemlerin çoğunu ortadan kaldırabiliriz.

Çünkü haksızlıkları çoğaltan en büyük unsur, kişilerin haklarının yenmesi uğruna yapılan adam
Kayırıcılık, kişilere kanuni uygulamada farklı işlemlerin yapılması diğer insanların da bu yollara başvurmalarına neden olmaktadır.

Genel anlamda haksızlıklara her insan karşı çıkar. İnsanlar eğer yapılan uygulamalar herkesi kapsıyorsa kesinlikle itiraz etmeden kurallara uyarlar.

Uygulamaların başarılı olması, yazılan hukuki metinlerin insanlarda uygulanabilir davranışa dönüşebilmesi kabiliyetini sağlamaktan geçer.

Bunun yanı sıra devletlerin ekonomilerinde ki pastadan faydalanabilir sayıları artıkça yasalara

Uyum süreci daha da hızlanır.

Bir toplumdaki aile hayatı ve çocuk yetiştirme

Biçimleri de yazılı kurallara uyum konusunda

Toplumda olumlu ve olumsuz sonuçlar doğurabilir.

Toplumların huzurlu ve adaletli bir şekilde yönet ile bilmesi için belirtilen unsurların yapılabilmesi

Şarttır. Öyleyse belli bir süre içerisinde insanların

Mutlu yaşayabilmesini sağlayabilmek için inancımızında belirttiği hakkaniyet çizgisinden ayrılmamalıyız.

Devamını Oku

“VEFA”BİR SEMT ADI DEĞİLDİR

“VEFA”BİR SEMT ADI DEĞİLDİR
0

BEĞENDİM

ABONE OL

ADNAN DENİZ
EĞİTİMCİ/YAZAR

“VEFA”BİR SEMT ADI DEĞİLDİR

Bir çocuğun büyütülüp yetiştirilmesi anne ve babalar için çok meşakkatli ve o bir o kadar da çok büyük mutluluktur.

Bütün zorluklara rağmen anne ve babalar yalnızca çocuklarının mutluluğu için çaba gösterirler.

Ancak ilerleyen yaşlarda çocukların hal ve tavırlarında değişiklikler olur da anne ve babayı görmezden gelirlerse, o anne ve baba için dünyanın başlarına yıkıldığı bir an olur.

Hiç bir bahane kendileri için hayatlarını feda eden anne ve babalarına kayıtsız kalmalarına bahane olamaz.

Vefa kesinlikle İstanbul’da bir semt adı değildir. Canından can verenlere, saçını süpürge edenlere karşı vefalı olmak hem bir büyük bir sorumluluk hem de vazgeçilmez bir vazifedir.

O yüzden gözlerinizin önünde sizleri yetiştirirken eriyip giden o almadan vermesini bilen, canlarımızın canı, anne ve babalarımıza, değerleri ve hakları hiç ödenemeyecek misafirlerimize lütfen çok iyi bakın.

Devamını Oku

SAMİMİYET, SEN NEREDESİN?

SAMİMİYET, SEN NEREDESİN?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

ADNAN DENİZ
EĞİTİMCİ/YAZAR

SAMİMİYET, SEN NEREDESİN?

Toplumumuzda yapmacık ve göstermelik insan ilişkilerinin tavan yaptığı bir dönemde yaşıyoruz.
İnsanın, samimiyet sen nerdesin? Diye bağırası geliyor.
İnsan ilişkileri “mış”gibi davranış modellerinin üzerine kurulmuş durumda. Kimin hangi maskesini,
Ne zaman taktığını kestirebilmesi çok zor.
Bir bireysellik bürümüş insanların gözünü. Herkes kendi mutluluğunu korumak yada başkasının üzerinden mutluluk planları kurma telaşında. Başkasının yüzüne gülüpte fırsat kollayan insan sayısı azınmayacak kadar fazla.
Kime nasıl davranmak gerek herkes bu konuda geleceğe dönük bir kestirme yapamamakta.
Halbu ki, toplumlarda yaşama sevincini veren en önemli duygu, insanların olumlu iletişimler kurarak, birbirine güvenerek ve duygularını paylaşmaktır.
Bencillik, çok kazanma hırsı, herkes böyle yaşıyor, ben neden yaşayamıyorum kaygıları ve güvensizlik malesef insanlar arasında samimiyet duygularını yok etmiş durumda.
Samimiyetsizliğin bir diğer nedeni de toplumun içinde bulunduğu ekonomik olumsuzluklara ilgilidir
Kişiler, daha iyi yaşamanın, hep ben demenin peşine düşmüş durumda. Bunu da benim olsun da nasıl olursa olsun, kazanayım da nasıl kazanırsam kazanayım düşüncesi içerisinde yapıyor. Bu durum kişilerin ahlaksızlığını ön plana çıkarıyor ki:Buna ne samimiyet dayanır ne de insanlık.
Hep temkinli, hep şüpheyle kişileri değerlendirmek yaşantımızı anlamsız kılıyor.
Halbu ki, alınteri ile kazanıp, var olanla yetinerek kendi Kişiliğimizi korumamız gerekiyor. Ancak böyle başkasına güven verebilir ve samimiyet duygularımızı geliştirebiliriz. Herşeyin fani olduğu bir dünya da “Mış” Gibi yaşayarak kendimize eziyet etmemize ne gerek var.
Belki sizlerde ey samimiyet nerdesin? Diye bağrıyorsunuzdur, Ne dersiniz?

Devamını Oku

ACABA KİMLERDİR?

ACABA KİMLERDİR?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

ADNAN DENİZ
EĞİTİMCİ/YAZAR

ACABA KİMLERDİR?

Kullandığı araçlardan yola çöp atan, şişe atan, elindeki çöpü yere fırlatan, sigara izmaritlerini sağa sola atan acaba kimlerdir?
Ormanda ateş yakan, çam, şişe bırakan, kullandığı mesire yerlerini pis bırakan, orman yangınlarına neden olan acaba kimlerdir?
Trafikte kurallara uymayan, her an kavga çıkarmaya hazır olan, kendinden başkasını düşünmeyen acaba kimlerdir?
Kutsal günlerde pahalı mal satan, Hileyi alışkanlık yapan, her an her kötülüğe hazır olanlar acaba kimlerdir?
Kaldırımları özel şahıs malı gibi kullanan, bu yüzden kazalara sebep olan, engelli vatandaşlarının
Yaşama hakkını zedeleyen, ben varsam dünya var diyen, acaba kimlerdir?
Canlılara değer vermeyen, ölüm karşısında tedbir almayan, günahtan, sevaptan haberi olmayan, ahlaki değerleri tümüyle sıfırlayan, şahsi menfaatleri için herşeyi mübah gören acaba kimlerdir?
Dışlarını güzelleştirip, içlerini hiç temizlenmeyen, hiç kitap okumayan ama her şeyi bildiğini sanan, her konuda ahkam kesen, çalışmadan yaşamaya çalışanlar acaba kimlerdir?
Güzellik kavramından habersiz olan, bütün caddelerin her yanını arabaların park etmesine açan, bu yüzden vatandaşı mağdur edenler acaba kimlerdir?
Benden olan haklı diyen, haklı olanın hakkını vermek istemeyen, herşeyde hep ben diyen, bunda da haklılığını ilan eden acaba kimlerdir?
Eğitim ailede başlayan, çevrede olgunlaşan okulda pişen ve doğru olanın geçerli akçe olduğu kabul edilen, ortak değerler etrafında Birleşilen ve nesilden nesile aktarılan bir kavramdır.
Biz nerde yanlış yaptık ve yapıyoruz. Niçin kötü örneklerin çoğul olduğu bir sistemi yaşıyoruz?
Bizler bu yanlışlardan nasıl dönmeliyiz? Bu soruların cevapları gelecek nesiller için acil çözümler beklemektedir. Ey insanoğlu, lütfen titreyip kendinize döner misin?

Devamını Oku

ROL-MODEL OLMAK

ROL-MODEL OLMAK
0

BEĞENDİM

ABONE OL

ADNAN DENİZ
EĞİTİMCİ/YAZAR

Bugün herkes biliyor ki çocuklar büyüklerini öykünerek öğrenirler. Yapılan somut davranışlar çocuklar için en önemli gözlemlerdir. Anne ve babaların aile içerisinde başlattıkları somut davranışlar daha sonra çocuklara örnek olarak kalıcı izler bırakır. Anne, babaların önemsemeden yaptıkları pek çok olumsuz davranış gelecekte çocukların en kötü huylarının oluşmasına ne olabilir.

Onun için” Ağaç yaş iken eğilir””üzüm üzüme baka baka kararır” “Yedisinde ne ise yetmişindede o olur” Atasözleri bütün bu anlatılanların birer özeti gibidir.

Bu olumsuz davranışlar veya olumlu davranışlar kişiliklerin ortaya çıkmasında en önemli unsurlardır. Çocuklar ve genç ergenler çok iyi birer gözlemcidirler. Toplumda hem ögüt veren ve hem bunun tersini yapan insanlar en büyük kötü örnekleri gösterir.

Günümüzde örnek olması gereken sanatçılar, bilim adamları,toplumun önde gidenleri tezat yaşantı biçimleri oluşturmaz, olumlu örnekler verirlerse yeni yetişen bireyler daha bilinçli ve daha tutarlı olurlar.

Birde toplumda iyi örneklerin ön plana çıkarılması öğrenciler üzerinde çok olumlu tesirler bırakırlar.

İnsanları en çok etkileyen unsur kötü örneklerin içinde bulundukları başı boş hayat biçimidir. Bireyleri ileriye götüren şey başarılı olmak için gösterilen mücadeledir. Zorluklarla elde edilenler alın teri olduğu için kişide mutluluk uyandırır. Elde edilen başarılar diğer bireylerede örnek olurlar. Eğitim sistemimizde aileden başlayan eğitim süreci okullarda daha da gelişerek devam ederler.

Burada hem anne, babalara hem öğretmenlere hem toplumumuzun kültür önderlerine çok iş düşmektedir. Ögrencilerin istendik davranışlar elde edebilmeleri daha gelişmiş toplumların oluşmasına neden olacağı kanısını yükseltir.

Devamını Oku
teslabahis casinoport pashagaming betkom mislibet casino siteleri
istanbul eşya depolama