17 Kasım 2022 Perşembe
Benal Yazgan, Erken Seçim Çağrısı Yaptı
Portakal Mevsiminde Kuran Dersleri
SAMİMİYET, SEN NEREDESİN?
Anadolu’yu konuşturan usta bir yazar: AHMED HAMDİ TANPINAR
Kurban Nedir? Kurban’ın Dinimizdeki Önemi?
Bugün Benim Doğum Günüm...
ADNAN AVCI
Çağımız insanın, özellikle öğrenim çağındaki gençlerin en büyük problemlerinden biri de hâfıza zayıflığıdır. Yani günümüz insanı okuyup dinlediklerini aklında tutamayıp çok kısa bir sürede unutuyor. Oysa bir takım yaşlı insanlara, dedelerimize baktığımızda hâfızalarının oldukça kuvvetli, zekâlarının keskin olduğunu görüyoruz.
İşte bunlardan biri de İslâmî ilimler alanında Osmanlı son döneminin tanınmış şahsiyetlerinden Mâhir İz Hocaefendi’dir (m.1895-1974). Bu değerli âlime bir gün: “Hocam! Mâşâllah çok keskin bir zekânız, muazzam bir hâfızanız var elli, atmış sene evvelini dün gibi hatırlayıp söyleyebiliyorsunuz! Bunu nasıl başarıyorsunuz? Bunun sırrı nedir?” diye sorduklarında Osmanlının bu değerli münevveri göz terbiyesi ile alakalı çok ilginç bir cevab veriyor:
“Oğlum biz Osmanlı ilk mektebine gittik. Bize ilk gün yolda nasıl yürünür, bunun kaidesini öğrettiler. Göz, ayağın ucunda olacak yolda yürürken! Gözümüz hep ayağımızın ucundaydı. Hep önümüze bakardık. Sizler boyuna etrafınıza bakıyorsunuz… Ona bak, şuna bak… Sizde hâfıza olmaz. Günahı göz işlerse de belâsını gönül çeker. Gözler bakar, gönül rahatsız olur ve hâfıza zayıflar.