Selülit azaltılabilir ve kontrol altına alınabilir ama “tamamen” yok edilemez maalesef… Selülitle mücadeleye devam!
Doğanın kadınlara verdiği bir çok ayrıcalığın bedellerinden biri de maalesef selülit. Bu sorun tümüyle dişi hormon yapısının bir sonucu. Zaten selüliti olmayan kadın o kadar az ki, on kişiden sekizinde görebilirsiniz… Üstelik incecik vücutlar bile selülitten nasibini alıyorlar. Bu kabus, portakal kabuğu gibi çukurlu bir görünümde, özellikle kalça ve bacaklarda göze çarpar. Ayrıca karın bölgesi, kolların iç ve dış kısımlarımda da görülür.
Selülitin yapısal nedenleri
Selülitin hormonal yapıdan kaynaklanan 2 temel nedeni bulunur: Kadın vücudunun doğal yağ dokusu ve su toplama özelliği.
Selülit tipleri
Kompakt form: Genç kızlarda görülür. Dışardan hemen farkedilmez ama kalça ve baldırlar genişlemiş gibi görünür. Ödemli form: Orta yaş kadınlarda görülür. Kalçalardan dizlere doğru indikçe artar. Bacaklar şeklini kaybeder, dizler kalınlaşır. Bacak ağrıları olabilir. Karışık form: Hem ödemli hem kompakt formun birlikte görülmesi…
Doğal olsa da, selülite teslim olmak gerekmez!
Çeşitli kremler, cihazlar, selülit masajları, diyet önerileri selülitle mücadelenin silahlarıdır.
Selülit ve diyet
Selülit diyeti ile zayıflama diyeti ayrı şeylerdir. Zayıflamak amacıyla düşük kalorili bir diyet yapıldığı zaman, önce aktif yağ dokuları erir. Örneğin karındaki ve omuzlardaki yağlar gibi. Selülit temelde bir yağ hücresi olsa da yapısı bozulduğu için erimesi kolay değildir. Zayıflama rejimleriyle aktif yağ dokuları erirken selülitler yerli yerinde kalır. Bu yüzden, başlıca sorunu selülit olan kadınlara, selülit için özel bir diyet önerilir.
Spor
Özellikle tempolu yürüyüş, merdiven çıkmak, yüzmek ve bisiklete binmek çok faydalıdır. Bütün sporlar kan ve lenf dolaşımını hızlandırır. Aynı zamanda vücuttaki yağ depolarını enerjiye dönüştürerek erimelerine katkıda bulunurlar.
Selülit ve aletli tedaviler
Bu sistemlerin hareket noktası, dolaşımı hızlandırmak ve bölgesel yağ hücrelerini, yağ asitlerini parçalayıp idrarla dışarı atılmasını sağlamaktır. Başlıcaları; vakumlu sistem, ultrason, elektrik akımıyla çalışan cihazlar ve lenf drenaj cihazlarıdır. Bunlar selülit tedavisinde gerçekten yararlı aletlerdir. Özellikle ses dalgalarıyla çalışan ultrason cihazları çok etkilidir.
Selülit ve masaj
Masaj doğru yapılırsa kan dolaşımını düzeltir ve ödemin çözülmesine yardımcı olur. Ayrıca yağ dokusunda hapsolmuş sıvıyı hareketlendirir ve lenf dolaşımını düzenler. Düzenli masajla vücut dokusu sıkılaşıp toplanır ve dolaşım sistemi düzene girer. Dolaşımın düzene girmesi selülit oluşumunu engeller.
Selülit kremleri
Anti-selülit kremleri bir süre için pürüzsüz ve düzgün bir cilt sağlar. Ancak uzun süreli etkileri henüz kesinlik kazanmamıştır. Ama denemenin bir zararı yoktur. Ancak bu kremleri kullanırken spor, diyet ve diğer aktiviteleri yapmanız, kremlerin etkisini arttırır.
Mezoterapi
Mezoterapi 4 mm’lik özel iğneler ve bir enjektör yardımıyla, cildin mezoderm tabakasına yağ eriten ve dolaşımı düzenleyen karışımların enjekte edilmesidir. Bu maddeler, selüliti oluşturan bozulmuş yağ hücrelerini parçalarlar veya rahatlatırlar. Böylece yağ hücreleri sıkıştıkları yerden kurtulurlar. Bu arada diyet desteğiyle de yağlar enerjiye dönüştürülüp tüketilir. Mezoterapi seansları ilerledikçe, selülitli bölgeler incelir ve düzelir.
Karboksi Terapi
Karboksiterapi, deri içi ve deri altına özel bir cihazla doğrudan saf karbondioksit gazı verilmesi yöntemidir. Karbondioksit oksijene göre 20 kat daha hızlı dağılan bir gazdır. Uygulama sonrası bölgeye çevre dokulardan daha fazla oksijen gelir ve dolaşım hızlanır. Karbondioksit hızla uzaklaştırılır. Yağ yakımı artar. Belli sayıda seanstan sonra selülitler yok olur. Ama bu etkinin korunması kişiye bağlıdır. Düzenli egzersiz ve diyetle karboksinin etkisi yıllarca sürebilir. Yoksa kısa sürede eski halinize dönmeniz çok kolaydır.