Tüm uygulamalarda olduğu gibi spiral kullanımının da başarısız olma olasılığı vardır. Doğum kontrol yöntemleri söz konusu olduğunda başarısızlık gebelik ile eş anlamlı olarak kullanılmaktadır.
RIA kullanımında görülen gebeliklerin önemli bir kısmı araçın düşmesi ve düştüğünün fark edilmemesinden kaynaklanmaktadır.
Nadiren RİA yerindeyken de gebelik oluşabilir. Böyle bir durumda oluşan gebeliğin düşükle sonlanma olasılığı %50’dir. Ancak gebelik fark edildiği anda spiral çıkartılırsa bu oran %25’e düşmektedir. Gebelik devam ettiği halde spiralin çıkartılmaması ise anne adayının hayatını tehtit edebilecek düzeyde ve şiddette bir enfeksiyon riskini de beraberinde taşır. Bu nedenle eğer spiralin ipi görülemiyorsa ya da ultrasonda yeri saptanamıyorsa kürtaj düşünülmesi gereken bir yaklaşım olmalıdır.
Gebelik devam ederken spirali yerinde bırakmak amniyon zarının erken açılması riskini de beraberinde getirir. Bu durumda erken doğum kaçınılmaz olacaktır.
RİA kullanımı ile doğumsal anomali riski arasında bir ilişki bugüne kadar saptanamamıştır. Bu konuda bazı iddialar ortaya atılmış olsa da bu risk RİA kullanan ve kullanmayan kadınlarda aynıdır.
RİA- DIŞ GEBELİK İLİŞKİSİ
Halk arasındaki yanlış bir inanış da spiralin dış gebeliğe neden olduğudur. Bu kısmen haklı sayılabilecek bir inanıştır. Çünkü spiral kullanırken hamile kalanların önemli bir kısmında dış gebelik görülmektedir. Ancak spiralin dış gebelik riskini arttırdığı doğru değildir. Tam tersine spiral dış gebelik riskinde azalmaya neden olur.
Spiral kullanımı gebelik şansını çok azalttığı için doğal olarak dış gebelik görülme oranlarını da azaltmaktadır. Buna karşın bir gebelik ortaya çıktığında bunun dış gebelik olasılığı yüksek olmaktadır. Bu nedenle spiral kullanan bir kadında adet gecikmesi ortaya çıkarsa aksi kanıtlanana kadar dış gebelik olarak kabul edilmelidir.