OĞUZ ŞAHİN
ARAŞTIRMACI YAZAR
KENT VE YEREL YÖNETİMLER UZMANI
Tarih sayfalarında gururla yerini alan 30 Ağustos, Türk milletinin azim, kararlılık ve fedakarlıkla dolu destanının en parlak sayfalarından biridir. Türk milleti, istiklal mücadelesinin en zor dönemlerinde bile vazgeçmeyen bir azim ve inançla, tüm zorlukları aşarak büyük bir zafer elde etmiştir.
30 Ağustos 1922’de Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki Türk ordusu, Dumlupınar Meydan Muharebesi’nde düşmana karşı elde ettiği zaferle, tarih sahnesinde unutulmaz bir destan yazmıştır. Bu zafer, sadece askeri bir başarı değil, aynı zamanda milletin bağımsızlık aşkının ve iradesinin en somut ifadesidir.
Türk milleti, 30 Ağustos zaferiyle sadece silahlı bir düşmanı yenmekle kalmamış, aynı zamanda emperyalist hırslara, boyunduruklara ve esaret zincirlerine karşı da büyük bir duruş sergilemiştir. Bu zafer, milletimizin bağımsızlık ve özgürlük sevdasını en yüksek sesle haykırdığı anıtlardan biridir.
Bugün, 30 Ağustos’u anarken sadece bir zaferi değil, aynı zamanda milli birliği, beraberliği ve dayanışmayı da hatırlamalıyız. Çünkü bu zafer, farklı inançlara, dillere ve kültürlere sahip olanların ortak mücadelesinin bir ürünüdür. Türk milleti, 30 Ağustos ruhuyla birlik ve beraberlik içinde geleceğe emin adımlarla ilerlemelidir.
30 Ağustos Zafer Bayramı, sadece tarihi bir olayı değil, aynı zamanda bağımsızlık ve özgürlük sevdasının simgesini temsil eder. Bu bayram, milletçe bir araya gelme, milli birlik ve beraberliği pekiştirme fırsatıdır. Gelecek nesillere miras olarak bırakılan bu zafer, Türk milletinin asla boyun eğmeyeceğini, bağımsızlığına ve vatanına sahip çıkacağını gösteren en güçlü kanıttır.
Türk milleti olarak, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı coşku ve gurur içinde kutluyor, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Bu kutlu gün, her zaman olduğu gibi, milli birlik ve beraberlik duygularımızı pekiştirerek, ülkemizin aydınlık geleceğine olan inancımızı artırmaktadır.