Dünya Edebiyatı / Fin Edebiyatı

Dünya Edebiyatı / Fin Edebiyatı

ABONE OL
Ekim 19, 2024 14:55
Dünya Edebiyatı / Fin Edebiyatı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Fin edebiyatı, Fin dilini hakir gören İsveçlilerin tahakkümü altında yüzyıllarca ölü bir uykuya daldıktan sonra. 1829 yılında Zachris Topelius’un babası Topelius «Runor=Halk Şarkıları» dergileriyle onu derin uykusundan uyandırdı. 1835 de de Elias Lönnrot’un on sene köy köy dolaşarak topladığı millî destan olan (Kalevala) onu takip etti. Bu destan kahramanlıkları, seyahatleri, üç mistik kahraman olan şarkıcı Wainâmöinen, Leminkâine ve demirci İlmarien’nin maceralarını tersim eder.

Wainâmöinen destanda balık iskeleti üzerinde ve balık kılçığından yapılmış dört köşeli cetvel tahtasıyla ut çalar, kılıcıyla turna balıklarını öldürerek bunlardan utlarını yapar. Çaldığı parçalar o kadar tahrik edi*cidir ki ormandaki ayılar da hıçkıra hıçkıra ağlayarak ve sallanarak öte*ye beriye kaçışırlar. Onu gizlice dinleyebilmek için çayırdaki membalar durur ve bütün hayvanlar Orpheus’deki gibi gelir ve onun muharrik nağmelerini dinlerler. Bu tesir altında şarkıcının gözlerinden yabani mer*sin ağacının meyvesinden daha iri ve çulluk yumurtasından daha büyük göz yaşları akar. Destan fevkalâde olmakla beraber aşıkane nükteli mev*zuları muhtevidir. Bunların arkasında ve her tarafta mitoloji saklıdır. Ayni zamanda eski Hun Türklerinin bir kolu olan Finliler, orijinal ede*biyatlarını Anayurttan getirdikleri mevzularla muhitin icaplarına tamamen tatbik etmişlerdir. Hatta yukarda ismi geçen millî destanlarda bile eski Oğuz destanın motifleri sarahatle göze çarpar ve Şamanı kozmogoninin mevzuu ile Kalevala’nın konusu birbirini tamamlar. Fin edebiyatı şiir ve ballad külliyatı, atalar sözleri ve bilmeceler bakımından da çok zengindir.

Finlandiya’da her şeyin iki cephesi ve bütün insanların iki kalbi vardır. Bütün köylüler, demirciler, orman bekçileri doğuşta şairdirler ve hiç bir okul terbiyesi almadan masalımsı hikâye, özlü ve şayanı dikkat kitaplar yazarlar. Bu bakımdan Finlandiya’da şiiri edebiyat (Halk şiiri) çok zengindir. Böyle kendiliğinden yetişen ve aşağıda kendisi hakkında izahat verilecek ve yazdığı (Ağır Kan) kitabıyla şöhret bulmuş şair Juan Aho’yu gösterebiliriz.

1860 yılında Aleksi Kivi «Kullervo Trajedisi» ni yazdı. Bu eserin asıl kahramanı Kalevala’da ki kahramanın benzeridir. Onun yorulmak bilmeyen çalışması ve bu çağda Rus çarlığının da Finlilere idarî ve kültür bakımdan biraz nefes almağa müsaade edişi, Kivonun büyük romanı «Yedi Kardeşler» 1870 de ölümünden kısa bir zaman evvel bitti ve bu eser bir çok dillere çevrildi. Romanın mevzuu: Yedi kardeşler medeniyetten çöle kaçarak orada yeni bir medeniyet yaradırlar.
Roman, heyeti umumiyeti bakımından yalnız bir milleti değil, bütün insanlığın Mikrokosmos = küçük dünyasını tasvir eder. Kivi romantiği bü*yük bir tahassürle terennüm etmiş ve o her şeyden evvel bir Renaissance, beşer kuvvetinden bir Humorist, fikir ve ruh bakımından da Shakespeare ve Cerwante yakınlığı olan bir adamdı. Kivi’nin özlü şiirleri Fin milletinin asil ruhuna nüfuz etti, XIX. yüzyılın 80. i yıllarında Fin realizminin büyük bir kısmı Şimal ve bilhassa birinci derecede Norveç damgasını taşır.

«Genç—Finlandiya» veyahut “Pâivâlehti Muhiti,, denilen genç ya*zarlardan müteşekkil grup üzerinde İbsen ve Brandes çok müessir ol*muştur. Bu genç yazarların organı, bizde vaktiyle Serveti Fünun ve Genç Kalemler olduğu gibi, Pâivâlehti gazetesi idi. Bu gurubun belli başlı mü*dafii ilk Fransız Natüralizm okulunu Finlanda’da temsil eden Juhani Aho’durl İçsel ve sanatkârane duygularını en iyi bir şekilde Prosaliriğinde gösterir. Prosaliriğı Fin dilinin gelişmesinde çok müessir olmuştur. Hatta Aho’nun Fin milletine Avrupai tarzda yazmağı öğret*tiği de söylenebilir. O her muhitte Fin milli duygularını Rus tazyikine karşı pasif bir kalkınma olarak topladı ve Onları bu tarafa yöneltti. Eserlerinden biri “Ardıca Benzeyen Milletim,, adını taşır. Bilindiği üzere ardıç eğrilir ve fakat kırılmaz.

Finlanda’nın “Romain Rolland,, i Arvid Jârnefelt genç Finlilerin fikirlerini cesaretle müdafaa ve onları temsil eder. Bu şair Tolstoyun talebesidir. Roman ve Novellerinde derin düşünceli ve psikolojik bir şair olduğunu göstermiştir. 1925 yılında altmış yaşında iken en güzel ve plastik eseri olan “Grete ve Kocası,, eserini neşretti. Bu eserin esas motifleri dindir. Aho yeni romantiğe giden işaretçilerin ilki idi. Onun “Selma Langerlöf bir gün kurtarıcı olarak selamlanacak.,, Atalar sözünde en mühim bir teşvik ve tahrik saklıdır. Fakat faaliyet sahasının değişmesi millî zaruret ve icaplar üzerinde müessir oldu.
Yeni romantik, Fin edebiyatında Sibelius’un musikisi ve yahut Gallen – Kallelas’ın güzel sanatlarıyla mukayese edilemeyecek derecede az eser verdi. Fakat buna rağmen bu çağda büyük bir şiir doğdu. Eino Leino’nun “Helkavirsiâ = Helka Şarkıları,, bir archaistik ballad külliyatıdır. Prosada Johannes Linnankoski mahalli çevrelerde oynayan ve Don Juan Ramanı olan “Ateş Kırmızısı Çiçek,, eseriyle büyük bir muvaffakiyet kazanmıştır. Bu roman da Finlanda’nın “Yedi Kardeşler,, romanı gibi bü*yük bir şöhret kazanmış, yabancı memleketlerde de çok sevilmiştir. Şair ayni zamanda autodidaktik bakımından da büyük bir istidat’tır. Son ro*manı “Firarı,, ile fevkalâde ve derin ethik (=adet ve moral) köylüleri tersim eder. Menşe bakımından bu roman “Kor Kırmızısı Çiçek,, romanı gibi tam bir Fin ruhu taşımaz.

Yeni romantik fikirlerin en hararetli mümessili Volter Kilpi dir. Eser*leriyle halk hayatını tekrar edebiyat içine sokmuştur. Gençlik eseri “Bathseba,, dir. Eserleriyle Finlanda’nın güney batıdaki zengin ve mağrur köylülerin hayatını çizer. Eserlerini mahalli şive ve kendine mahsus bir dille yazdığından yabancı dillere çevrilmesi pek zordur. Üslûbu göze çarpar derecede Proust ve yahut Joyce’yi hatırlatır. O geçmişi, hali ve geleceği ifade eder ve sonu gelmeyen “Derunî Monolog,, un mistik akın*tısı içinde edebiyat titrer.

Yeni romantizmin en önemli kadın yazarlarından bayan Maila Talvio ve Aino Kallas zikre şayandır. Madam Talvionun eserleri yabancı dillere çevrilmiştir. Tükenmek bilmeyen ve zengin psikolojik fantezi, ihtizaz eden ve sürükleyici hikâye tarzı dolayısıyla dikkat nazarı kendi üzerine çekmiştir ve moral problemlerle de meşgul olur. XIX. yüzyılda Helsinki’nin teşekkülünü bir madde olarak ele almış olduğu büyük poetik romanı «Baltık Denizinin Kızı» nı neşretti. Aino Kallas en fazla Estonya’nın yaşa*yış şartlarıyla ilgilenir. Onun ekseri eserlerinde ve bilhassa Noveller trilojisinde «Öldüren Fros» ” da insan kalbinde ebedî iştiyak ve sev*ginin şair kadını olarak görünür.

Yeni romantik ve onunla yakınlığı olan yeni klasizim şiirde en gü*zel çiçeklerini verdi. 1926 da ölen Eino Leino en temiz bir lirikçi ve Finlandiya’nın yetiştirdiği en yüksek bir lirik dehasıdır. Şiir külliyatı olan «Helkavisia» zikre değer. Doğrudan doğruya tabiata bağlı olan kayıtsız şair Larin-Kyösti’nin güzel anıtsı Balad külliyatı olan «Or*man Köyü» kayda şayandır. Leino bibliyografisini yazan ve hiç sükûnet bulmayan modern kadın şair L. Onerva’dır. Bir çok yaratmalarında bir kalp tebarüz ettirir ki bu mustarip beşeriyetin en kıymetli sidir.

Dil bakımından eşsiz bir üstada olan Otte Mannien, dünya edebiya*tının ölmez eserleri olan “İlias,,, “Faust,, ve “Peer Gynt,, i büyük bir muvaffakiyetle Fin diline manzum olarak çevirmiştir. Az da olsa, Fin dili üzerine meydana getirdiği yaratmaları ifadesinin çok ağır olması yüzünden zor anlaşılır. 66 yaşında iken neşrettiği dördüncü şiir külli*yatı, yazdığı eserlerin en güzellerindendir. Turku Fin Üniversitesinde edebiyat tarihi Profesörü V. A. Koskenniemi, Eino Leino’yu istihlâk etti. O ruhlarda derin izler bırakan bir mersiyeci, gecenin, ölümün ve talim şairidir. Antik, Fransız liriği ve Goethe’nin tesiri şiirlerinde görülür. Bu sebepten eserleri Leino’nun eserlerine nazaran daha kolayca yabancı dil*lere çevrilebilir. Klasik bir hümanist ve kendi şahsiyeti içinde bir yara*tıcı olan ve Fin Kurtuluş savaşında aldığı yaranın tesiriyle 1918 de ölen Juhani Siljo, gençlik için bir nurdu. İmari Kianto en iyi romanlarında doğduğu muhitin ve köylülerin basit yaşayışlarını tasvir eder. “Kızıl Çizgi,, sıcak, müşfik ve taze humor motifini taşır ve bunda Şimal Finlandiya’nın bozkırlarını tasvir eder.

Joel Lehtonen’in tekemmülü çok karak*teristiktir. “Putkintko,, romanı Fin milletini tersim bakımından örnek ve özlü bir eserdir. O renkleri seven bir aktör ve Rabeais tarafından omuz*lanan humoristtir. Sakris Kukkehnan’ın “Zavallı Bolşevik,, eseri dahili harp*ten intensiv ve trajik hikâyeleri ihtiva eder. Dağınık ve felsefî Pikaresk romanı olan “Fikirlerin Mücadelesinde,, harpten sonraki Finlandiya’yı tersim eder. Yeni natüralizmin zarif sanatkârı bayan Marîa J’otuni’dir. insanları tersimde esas ton hissiz, sıkıntılı ve kesicidir. O ayrıca kuv*vetli ve sahneye elverişli komediler de yazmıştır. Müstakil Finlandiya naşirlerinin önderi, Nobel mükâfatını kazanan F. E. Sillanpaâ’dir. Bu zat poetik ve inikas sanatında traditionell olan halk tersimatını yeni bir şekilde ve maharetle kullandı, iç harp romanı olan “Masum Sefalet,, de halkın çektiği sıkıntı ve sefaleti canlandırır. Dünyaca tanınmış romanı “Silja, Hizmetçi,, dir. ikinci modern halk tersimatçısı Heikki Toppila’dır. O tekemmül senelerinde extatik hareketleri halk içinde yakından gördü. Sihirli, basıcı, karanlık ve acı hisleri insanların mustarip yolunu gölge*lendirir. “Fenalıktan Bizi Kurtar,, ve “Ateşli Araba Üzerinde,, romanla*rında esas materyali folklordur. Geniş ve epik bir ritime bağlı olarak taze tabiat tersimatını hususî humoru ile bağlar. Bu romanlar mahalli şive ile yazılmış olduğundan tercümeleri çok zordur.

L. Onerva’nın şiirlerinde expressionistik şiirde olduğu gibi, beşeriye*tin istikbali için hüzün ve işkence sezilir. Aaro Hellakoski kübizm şiiri formunda ateşli bir ruh gösterir. Eski klasizmin yaratıcı istidadı ve yir*minci yüzyıl Fin edebiyatının yegâne dramatikçisi Lawri Haarla dır. En iyi gençlik eseri Expressionizm ve Kalevala-Romantiğin özlü bir haritasıdır. Sonraları vatanî ve tarihî romanlar yazmıştır. Arvi Jârventaus ve Artturi Leinon da eserlerinde “bugünün hayatını,, konu olarak almışlar ve bu vadide bir çok eserler yaratmışlardır;
Bu yüzyılın ekseri genç kalemler “Tulenkantajat = Ateş Taşıyanlar,, tesmiye edilen gruba girerler. Başlangıçta bu zümre romantik liriği ile dikkat nazarı çekti. Eskiler ile yeniler arasında bir köprü olan rekik ve hisli lirikçi Einari Vuorela’yı gösterebiliriz. O lirikte çok hassas ve samimidir.

32 yasında iken veremden ölen Uno Kailas kayda değer bir şahsi*yettir. Bu genç, facia yaratan bir şair tabiata maliktir. Şiirinin özü kötülüğün ve kabahatin problemleridir. Şiirleri kolayca diğer dillere çev*rilecek kadar sadedir. Kailas ile içten yakınlığı olan Finlanda’nın parlak yıldızı lirikçi Kaarlo Sarkia’dır. Liriği yumuşak ve hulyavîdir. Bu nesle iki müstait kadın şair olan bayan Katri Vala ile bayan Elina Vaara’da girer. İlki hassastır ve sanat hakimidir. Sonuncusunun zengin hayalleri vardır, şiirleri ise örtülmüş ve sembolik esrarlı yazılardır ki bunlar içinde hayat tarihi okunabilir. 24 yaşında ölen Saima Harmaja da hassas bir şairdir.

Genç naşirlerden Mika Waltari ve Unto Seppânen zikre değer. M. Watari modern Helsinkiyi “Matem ve Neşe Şehrinde,, tersim eder. H. Seppanen romantrilogisi olan “Makki ve Cinayeti,, eserinde Karaeli boğazı hududundaki hayatı şekillendirir. Pentti Hapââ, autobiografik ve lisanı noveller yazar.
En yeni Prosa = nesirde Toivo Pekkanen kendine hissedilir bir yer yapmıştır.
“Fabrika Gölgesi Altında,,, “Tüccarın Çocukları,,, “Beşer İlkbaharı,, ve “Vatan Hududu,, romanları güzel ve özlüdür.

Iris Urto’nun “Vücudun Tahassürü,,, “Olgunluk,, ve “Aşk ve Korku,, romanları Finlandiya’da münakaşa edilir.
Helvi Hâmalâinen “Büyüğün Suyu,, romanıyla münzevi yaşayan zavallı bir anayı tersim eder. “Köy Yanıyor,, romanı özlü ve hissidir.

Finlandiya’da İsveç Dili ve Edebiyatı

Finlandiya’nın uzun yıllar İsveç boyunduruğu altında kaldığını ve Fin lisanının hakir görüldüğünü bu bahsin başlangıcında kaydetmiştim. Finlandiya, İsveç’e bağlı bir eyalet bulunduğu sırada bu memlekette İsveç dili yayılmış ve dolayısıyla bir edebiyat doğmuştur.

Geçen yüzyılın ortalarında K. A. Tavastsjerna İsveç lisanı üzerine yazı yazanların en önemlilerdendir. 80 ve 90 yıllarında bir çok lirik, roman ve hikâyeler yazdı. 1898 yılında şairin ölümünden sonra Mikael Lybeck İsveç dili üzerine şiir yazan biricik şairdi. Bu şair roman ve dramlarıyla de büyük bir şöhret kazanmıştır. 1900 yıllarında bir grup lirikçi doğdu. Hjalmar Procope, Jakob, Tegengren, Arvid Morne ve Bertel Gripenberg elleriyle ve İsveç diliyle Finlandiya’da şiir çiçeklendi. Bu şairler eserleriyle Rus tahakkümünü tasvir etmişlerdir. Genç lirikçi Jarl Hemmer zikre değer. Richard Malberg, Ture Janson ve Runar Schilot nesirler grubuna girerler. Schildt köy hayatını tasvir bakımından çok muvaffak olmuştur. Edebiyatın yenileşmesi için zamanımızda modernizm büyük bir kıymet kazandı. Bu grubun mümtaz kadın şairi Edith Söndergran en seçkin şairi de Elmer Diktonius’tur. Lirikçi olan bu şair büyük bir şöhret kazanmıştır. Hagar Olsson vs Rabbe Enckell’de bu gruba girenlerin ileri gelenlerindendir.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP
teslabahis casinoport pashagaming betkom mislibet casino siteleri
istanbul eşya depolama