Ahmet Hikmet Müftüoğlu

Ahmet Hikmet Müftüoğlu

ABONE OL
Eylül 11, 2024 12:11
Ahmet Hikmet Müftüoğlu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Servet-i Fünun’la Milli Edebiyat dönemlerinin Türkçülük ve halkçılık için çalışan yazar Ahmet Hikmet Müftüoğlu 3 Haziran 1870 yılında İstanbul’da doğmuştur. Aksaray ve Soğukçeşme Rüstiyelerinden sonra Galatasaray Lisesini bitirdi (1888). Marsilva, Pire, Piti ve Kerç konsolos katipliği ve konsolosluklarında; Ankara hükümeti devrinde Hariciye Vekaleti umum müdürlüklerinde, müsteşarlığında, Galatasaray Lisesi edebiyat öğretmenliğinde bulundu (1889-1909). Darülfünun’da Alman ve Fransız Edebiyatı okuttu (1910-1912); komisyon başkanlıkları görevleri ile Peşte, Viyana, Berlin şehirlerine gitti. Hariciye müsteşarlığı sıralarında, 19 Mayıs 1927 yılında İstanbul’da öldü.

Ahmet Hikmet Müftüoğlu; “Türkçülük” ülküsüne bağlı olmakla beraber, yazıları süslü, terkipli, şairane tasvirlerle doludur. İlk eserlerinde Servet-i Fünun uslup özellikleri, Milli akıma bağlı batı taklitçiliğine, kozmopolit anlayışa karşı, Türklük ülküsünü savunur. Konularında ulusal bir renklilik vardır.
Ahmet Hikmet Müftüoğlu; makale, monolog “mensüre” hikaye ve roman türlerinde yazmıştır. En tanınmış eserleri;

ESERLERİ :
Servet-i Fünun döneminde yazdığı “mensüre” lerle hikayelerinin toplandığı
Haristan ve Gülistan (1901)
Meşrutiyetten sonra Milli akıma bağlı kalarak sade bir dille yazdığı hikayeleri
Çağlayanlar (1922) kitabındadır.
“Gönül Hanım” adındaki romanı ise gazete yapraklarında tefrika olarak kalmıştır.

Servet-i Fünun devrinde, İkdam ve Servet-i Fünun dergilerinde yazdığı hikaye ve nesirlerini 1901 yılında Haristan ve Gülistan adlı eserlerde topladı. Bu iki eserinde Ahmed Hikmet Müftüoğlu, daha iyi tesir yapmak, gönülleri heyecanlandırmak için mübalağalı bir üslub kullandığını, ağır ve anlaşılması güç Servet-i Fünun dilini işlediğini ve hayal mahsulü konular anlattığını bizzat kendisi söyler. Kendisinin de ifade ettiği sebeplerden dolayı bu iki eseri fazla itibar kazanamamıştır.

İkinci Meşrutiyetten sonra, zamanın modasına uyarak o da Turancılık edebiyatı akımına uymuştur. Bu akıma bağlı olarak yazdığı yazıların büyük kısmını Çağlayanlar (1922) adlı eserinde toplamıştır. Bu eserinde yazar arı Türkçeciliğe yönelmiş, fakat bu defa da kelime uydurma ve Servet-i Fünundan kalma hayalcilikten kendini kurtaramamıştır.

Gönül Hanım adlı romanı Tasvir-i Efkar Gazetesinde tefrika edilmiş ve 1970’de kitap olarak bastırılmıştır. Ahmed Hikmet, yazılarında daha ziyade kelime bulmaya ve üsluba dikkat ettiği için, konulara dikkat etmemiş ve bu yüzden zamanındakilerin ayarında bir edebiyatçı olamamıştır.

Eserleri:
Patates (ilmî, 1890)
Leyla yahud Bir Mecnunun İntikamı (hikaye, 1891)
Tuvalet yahud Letafet-i Aza (tercüme ve ilaveler, 1892)
Bir Riyazinin Muaşakası yahud Kamil (tercüme, roman, 1892),
Haristan ve Gülistan (hikaye, 1901),
Gönül Hanım (roman tefrikası, 1920),
Çağlayanlar (hikaye, 1922).
Bir Tesadüf
Kadın Ruhu
Beliren Simalar
Salon Köşeleri
Bir safha-i kalb
Silinmiş Çehreler

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.