Dünyada laboratuvar ortamında döllenen ilk bebeğin Louisa Brown’ın doğumundan bu yana geçen 25 yılda yardımcı üreme tekniklerinde büyük mesafeler alındı. Ancak uzmanlar teknik boyutun yanında çok önemli bir faktöre işaret ederken hastanın psikolojik durumunun gebelik başarısı üzerindeki etkisine dikkat çekti.
Ege Tüp Bebek Merkezi Sorumlu Hekimi Opr. Dr. Kaan Bozkurt Türkiye’de tüp bebekle gebelik oranının Avrupa standartlarının üzerinde olduğunu bu konuda oldukça mesafe alındığını söyledi.
“Avrupa’da tüp bebekle gebelik ortalaması yüzde 30 civarında. Biz bu oranların üzerindeyiz” diyen Dr. Bozkurt şöyle devam etti: “Bunun nedenlerinin başında titizlik geliyor. Çünkü bunu bir zincir olarak düşünürseniz tedavi en zayıf halkada koptuğunda başarı şansınızı çok düşürürsünüz. Bir yanını iyi diğer yanını eksik yapma şansınız yok. Her halka sağlam olmalıdır. Teknoloji olacak bunu değerlendirmesini bilen ekip olacak bir de bu işi yapanlar iyi motive olacak. İşte tam burada ekibin ve hastanın psikolojik durumları çok önemli.”
Tüp bebek için bir sağlık kuruluşuna başvuran hastanın bu aşamaya kadar olan sürede madden ve manen yorgun olabileceğini ve çeşitli endişeleri taşıyabileceğini belirten Dr. Bozkurt ilk adımda bu duygunun kırılması gerektiğini söyledi.
Öncelikle çiftin öyküsünün alınması muayenesinin yapılması ve daha önce uygulanan tetkiklerin değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Dr. Kaan Bozkurt tıbbi son değerlendirmenin mutlaka hastayla paylaşılmasının önemini vurguladı. Dr. Bozkurt şöyle devam etti: “Bizdeki en önemli eksikliklerden biri hastanın bilgilendirilmemesidir. Önce hastanın psikolojik olarak rahatlaması ve güven duygusunu hissetmesi gereklidir. Bunun için ciddi bir zaman ayrılması ve ayrıntılı görüşmeler yapılması gereklidir. Eğer uygulamaya güven duygusunu oluşturmadan başlarsanız gebelik şansını azaltırsınız. Güven herşeyin başıdır. Sonrası zaten tekniktir. Sadece hastanın değil tüp bebek ünitesinde çalışan herkesin ruh hali önemlidir. Sonuçta bu hastaya yansır.”
Opr. Dr. Bozkurt her 100 evli çiftten 15’inin çocuk sahibi olmakta güçlük çektiğini de bildirdi. Bunlardan yarısının durumunun er geç tüp bebek uygulaması gerektirdiğini ifade eden Dr. Bozkurt erkek ve kadın faktöründen kaynaklı sorun oranının da aşağı yukarı aynı olduğunu vurguladı.
Bu arada tüp bebek uygulamasında yaş faktörünün de başarı oranını etkilediği bildirildi. Uzmanlara göre yirmili yaşlarda yüzde 50’nin üzerinde olan gebe kalma oranı 35 yaştan sonra yüzde 30’lara düşüyor. Bu oran kadının yumurtalık veriminin az olması halinde giderek aşağılara inebiliyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.