Sık sık tekrarlayan veya iyileşmeyen yaralar çoğunlukla şeker … Bu yaralar çoğunlukla şeker hastalığı, yatağa bağlı olan yaşlı yada felç, varis, ışın tedavisi ve damar hastalığı hastalarında ortaya çıkmaktadır. Ancak bu yaralar oluştuğu hastadaki altta yatan hastalığa göre tedavisi de değişiklik göstermektedir.
1. Şeker Hastalarında Oluşan Yaralar
Şeker hastalığı yıllar geçtikçe hastalarda damar ve sinir dokularına hasar vermekte ve buna bağlı olarak özellikle ayakta olmak üzere yaralar çıkmaktadır. Ayaktaki küçük travmalar sinir dokuları harsalı olduğundan hasta tarafından fark edilmez ve kolaylıkla yara açılır. Damar yapısı da bozuk olan şeker hastalarında yaralı bölgede kan dolaşımı yetersizdir. Yara hızla büyür ve enfekte olur. Yara açılması şeker hastalığının kontrolünü zorlaştırmakta ve bu da dönüşümlü olarak yaranın iyileşmesini daha da imkansız hale getirmektedir. Bu nedenle şeker hastalarında ayakta yara varsa, kan şekeri seviyesi kontrol altına alınmalı, enfeksiyon varsa antibiyotik tedavisi verilmeli, nekrotik dokular sağlıklı dokulardan uzaklaştırılmalıdır. Ayrıca yaralı ayak kalp seviyesinden yukarıda tutulmalıdır.Unutulmamalıdır ki; şeker hastalarında ayak yarasının tedavisi bazen aylar alan uzun bir tedavi sürecini gerektirir, sabırlı olunmalıdır. Bazı hastalarda uzun uğraşlar sonucu bile olumsuz gelişmeler olup, ayağın kesilmesine kadar giden klinik tablolar yaşanabilir.
2. Yatak Yaraları (bası yaraları, dekübit ülserleri)
Uzun süre yatağa yada tekerlekli sandalyeye bağlı kalan hastalarda yatak yada sandalyeyle temas yerlerinde oluşan basınç nedeniyle kızarıklıkla başlayan ve dikkat edilmezse büyüyen yaralar açılmaktadır. Bu yaralar birkaç adla anılsa da günümüzde en sık kullanılan terim bası yarasıdır. Özellikle basınç oluşturan unsurların ortadan kaldırılması tedavi ve önlemede önemli rol oynamaktadır. Bu amaçla bu hastaların yatış ve oturma pozisyonları sık sık değiştirilmeli, basınca maruz kalan yerleri kuru ve temiz tutulmalı ve havalı yatak kullanılmalıdır. Böylece yaranın ilerlemesi durdurularak, tedavisine başlanabilir ve ameliyata hazırlanır. Cerrahi tedavide yaranın derinliği ve büyüklüğüne göre değişik teknikler uygulanarak bası yarası kapatılabilir. Önlemler ameliyat sonrasında hem iyileşme hem de yaranın tekrarlamaması için şarttır.
3. Varis Yaraları
Varis ilerledikçe kan dolaşımının dönüşünü engelleyen problemlere yol açmaktadır. Bu da özellikle bacaklarda dokuların yeterli oksijen almını bozmakta ve ayak bileğinin yanlarında yüzeyel yara açılmasına neden olmaktadır. Bacağın kalp hizasından yukarı kaldırılması, dolaşımı bozan unsurların mümkün olduğu kadar düzeltilmesi, yaraya uygun pansuman yapılması, lüzumu halinde cerrahi müdahale yapılması varis yaralarının tedavisini sağlamaktadır.
4. Arteriyel damar hastalıklarına bağlı yaralar
Arterler vücuttak temiz kanı ihtiyacı olan dokulara taşıyan damarladır. Burger veya arteroskleroz gibi hastalıklar bu damarları tıkamakta, hele bir de hasta sigara içicisi ise hastalığın seyri daha hızlı olmaktadır. Bu hastalarda bacak zaman zaman soğuk ve ağrılı olabilmektedir. Bu hastalarda açılan bacak yaraları genellikle derin yaralardır. İlerleyen yaralarda ayak parmakları, ayakların kesilmesine kadar giden tablolar ortaya çıkmaktadır. Önlemler bu hastalarda en önemli tedavidir. Yaraların iyileşmesi uzun süreler almaktadır.
5. Radyasyon Yaraları
Çoğunlukla kanser gibi hastalıklar nedeniyle ışın tedavisi (radyoterapi) gören hastalarda ortaya çıkmakatdır. Seyrek olarak da radyasyon kazalarında görülür. İyileşmesi oldukça zordur. Radyasyon maruz kalan bölgedeki damarlar da zarar gördüğünden yaraya kan dolaşımı hemen hemen imkansız hale gelmektedir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.