Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A’nın yüksek güç üretim kapasitesine sahip güneş panellerinin açılım testleri TUSAŞ’da bulunan Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test (USET) Merkezi’nde başarıyla tamamlandı. Bu aşamadan sonra; sırası ile fırlatıcı uyum testleri, son işlevsel testler ve faydalı yük performans testleri gerçekleştirilecek, ardından uydu fırlatma alanına nakliyeye hazır hale gelecek.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Türksat 6A’yı önümüzdeki yıl uzaya göndereceğiz. Böylelikle Türkiye kendi haberleşme uydularını yerli ve milli imkanlarıyla geliştirebilen, üretebilen, uzayda kullanabilen 10 ülkeden biri olacak.” dedi.
Milli Teknoloji Hamlesi kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde gerçekleştirilen Milli Uzay Programı’nın önemli projelerinden biri olan Türksat 6A’nın güneş paneli açılım testini gerçekleştirdiklerini ifade eden Bakan Kacır, “Önümüzdeki yıl uzaya göndereceğiz. Böylelikle Türkiye kendi haberleşme uydularını yerli ve milli imkanlarıyla geliştirebilen, üretebilen, uzayda kullanabilen 10 ülkeden biri olacak. Tabii haberleşme uyduları alanında Türksat faaliyet gösteriyor ve Türksat 6A özellikle Türksat’ın 1,5 milyardan fazla insanı kapsayan bir coğrafyaya daha hizmet sunması imkanını da beraberinde getirmiş olacak.” diye konuştu.
MİLLİ GÜVENLİĞİMİZ İÇİN STRATEJİK ÖNEM TAŞIYOR
Türksat 6A’nın Türkiye’nin önceki tecrübeleriyle mukayese edildiğinde çok daha ileri teknolojiler barındırdığını belirten Bakan Kacır, “Türkiye görüntüleme uydularında 20 yılda büyük bir tecrübe kazandı. BİLSAT ortak üretim çalışmalarıyla başlayan yolculuğumuz RASAT, Göktürk ve en son İMECE ile görüntüleme uydularında metre altı çözünürlükteki uydulara erişme imkanı getirdi. İMECE’yi Nisan ayında uzaya gönderdik, çok başarılı bir şekilde İMECE’den halihazırda istifade ediyoruz. Şimdi Türksat 6A ile haberleşme uydularına adım atmış oluyoruz. Ümidimiz kazanacağımız bu tecrübe ile 600 milyar dolara yaklaşan uzay ekonomisinden Türkiye’nin önümüzdeki dönemde çok daha fazla pay alabilmesi, aynı zamanda milli güvenliğimiz için stratejik önem taşıyan pek çok uygulamayı yerli ve milli imkanlarımızla geliştirme süreçlerimizi devam ettirebilmemiz.” ifadelerini kullandı.
YERLİ VE MİLLİ İMKANLARLA GELİŞTİRİYORUZ
Kacır, projede TÜBİTAK UZAY, TUSAŞ, ASELSAN, C-Tech’in ve pek çok paydaşın önemli rolü olduğunu kaydederek, “Aslında muazzam bir iş birliği projesi. Bulunduğumuz merkez Savunma Sanayii Başkanlığımız tarafından yaptırılmış TUSAŞ kampüsünde faaliyet göstermekte olan bir merkez ve tüm uydu geliştirme süreçlerimizi, uzay sistemlerimizi bu merkez sayesinde yine yerli ve milli imkanlarla kendi altyapılarımız, beşeri sermayemiz, insan kaynağımız marifetiyle gerçekleştirme olanağına sahibiz.” şeklinde konuştu.
30 BİN KİLOMETRENİN ÜSTÜNE ÇIKIYORUZ
Milli Uzay Programında yer alan Ay Araştırmaları Projesi’nin Türkiye’yi derin uzaya taşıyacağını belirten Kacır, “İMECE’de bin kilometrenin altındaydık, şimdi Türksat 6A ile 30 bin kilometrenin üstüne çıkıyoruz ama aya eriştiğimizde 380 bin kilometrelik bir yolculuğu uzayda gerçekleştirmiş olacağız. Bütün bu projelerde özellikle alt sistemlerin, çekirdek bileşenlerin, teknolojilerin yerli ve milli olarak geliştirilmesi de her zaman öncelikli amacımız olmaya devam edecek.” dedi.
YENİ PROJELER GELİŞTİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ
Bakan Kacır, “2024’te Türksat 6A, onun peşinden de 2025 sonu 2026 başında da Ay Araştırma Programı kapsamındaki projemiz tamamlanmış olacak. Bir yandan da Milli Uzay Programı’nda özellikle alçak yörünge takım uyduları tarafında yeni projeler geliştirmeye devam edeceğiz. Türkiye’nin uzay teknolojilerinden hem en ileri düzeyde yararlanan hem de bütün bu teknolojik kabiliyetleri yerli ve milli imkanlarla geliştirebilen bir ülke olması için Sayın Cumhurbaşkanımızın gösterdiği hedef doğrultusunda çalışmalarımızı hızla devam ettireceğiz.” diye konuştu.
SSB BAŞKANI HALUK GÖRGÜN: “UYDULARIN MARUZ KALACAĞI HER TÜRLÜ ORTAM OLUŞTURULUYOR”
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, “Bulunduğumuz tesis; 6 ülkede olan tesislerden bir tanesi. Burada sadece uzaya gönderilecek uyduların entegrasyonları yapılmıyor, bununla beraber uyduların maruz kalacağı her türlü ortam oluşturularak fonksiyonunu yerine getirmesi için testler yapılıyor. Bugün güneş panellerinin açılım testini yaptık, bununla beraber ısıl testler, vakum testleri yine bu tesis altında gerçekleştiriliyor.” ifadelerini kullandı.
Bakan Kacır ve beraberindekiler, Türksat 6A uydusu çalışmalarını yürüten mühendislerden bilgi aldı.
EMEK VERENLERİ ALKIŞLADI
Bakan Kacır, “Bu projenin kahramanları; gecesini gündüzüne katan, bu proje kapsamında alın ve akıl teri döken bilim insanları, mühendisler ve teknisyenler.” diyerek Türksat 6A uydu çalışmalarında emeği geçenleri alkışladı.
Programa, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Çoştu, Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Yusuf Kıraç, TUSAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Rafet Bozdoğan, TUSAŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ömer Cihad Vardan ile TUSAŞ Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil de katıldı.
TÜBİTAK UZAY KOORDİNASYONUNDA
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Türksat A.Ş. ve TÜBİTAK tarafından finansmanı karşılanan Türksat 6A projesinde TÜBİTAK UZAY; proje ortakları TUSAŞ, ASELSAN ve CTech firmalarıyla birlikte milli haberleşme uydusunu geliştiriyor. Projede öncelikle sistem seviyesi test modelleri üretilmiş, son olarak yörüngede görev yapacak uçuş modelinin de entegrasyon çalışmaları tamamlanmış ve fırlatma alanına nakliye öncesi son testler gerçekleştiriliyor.
TUSAŞ USET’TE GERÇEKLEŞTİLİYOR
TÜRKSAT 6A uydusunun montaj, entegrasyon ve test faaliyetleri TUSAŞ’da bulunan Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test (USET) Merkezi’nde gerçekleştiriliyor. 42° doğu GEO-yer senkron yörüngesine yerleştirilecek uydu Türksat tarafından işletilecek. Uydunun kütlesi 4 tondan fazla olacak.
VERİ İLETİŞİMİNDE ÖNEMLİ ROL ÜSTLENİYOR
16 Ku-Bant alıcı/verici (transponder) taşıyacak Türksat 6A uydusunun, teknolojik yetkinliği ile ülkemize güvenli veri iletişimi alanında önemli oranda kapasite artırımı ve kritik avantajlar getirecek.