Tuân Mac Cairill’in Öyküsü

Tuân Mac Cairill’in Öyküsü

ABONE OL
Ağustos 22, 2023 06:11
Tuân Mac Cairill’in Öyküsü
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İrlanda efsaneleri her zaman araştırmacıların dikkatini çekmiş , eski druid inançları için, zaman içinde orjinalliğini yitirmiş olsa da, iyi kaynak olmuşlardır.

Bu öykü, çok eski olmasa da İrlanda destanları hakkında bilgi vermektedir.

Destanın konusu, çeşitli defalar şekil değiştiren bir kişinin ağızından İrlanda’ya yapılan istilalardır.

Bu öyküde dikkat çekici olan öyküyü anlatan Tuân Mac Cairill’in çeşitli hayvanların kılıklarına girerek yaşlılıktan kurtulmasıdır. Bu , bizim görüşümüze göre, druid öğretisinin ana ögelerinden olan ruhun ölmezliğinin destana yansımasıdır bu öğretiye göre – diğer Hint-Avrupa kökenli inançlarda olduğu gibi- ruh ölümsüzdü ve defalarca, beden değiştirerek, diğer bir deyişle reenkarne olarak ‘yaşamlarını’ sürdürüyordu. İşte bu öyküde de, Tuân Mac Cairill tam yaşlılıktan ölmekte iken bir hayvanın bedeninde enkarne olmakta ve yaşamaya devam etmektedir.

Öyküde gerçek tarihe ait bilgiler de vardır. Örneğin öyküde adı geçen Fîr Domnainn , Fîr Bolg ve Fîr Gailoin aslında sırasıyla, Kelt toplulukları olan Domnoenler ( Breton’lar) , Belgler ve Galyalılar’a verilen isimlerdir.

Tuân Mac Cairill’in öyküsü şöyledir :

« İrlanda’ya beş istila oldu. Tufan’dan önce kimse buraya gelmedi. Tufan’dan sonra üç yüz on iki sene boyunca da kimse buraya gelmedi. Sera’nın oğlu Partholon, yirmi dört adamı ve onların karıları ile birlikte sürgün olarak İrlanda’ya geldi.

İrlanda’ya yerleştiler ve onların soyu burada beş bin yıl boyunca yaşadı. İki Pazar günü arasında ölümcül bir felaket bunların üzerine çöktü ve hepsi öldüler. Fakat hiç bir felaket yoktur ki, bir kişi kurtulup bu olayı anlatmasın. İşte ben o kişiyim. İrlanda’da kimsenin yaşamadığı otuz iki sene boyunca, kurtlardan kaçarak, tepeden tepeye, uçurumdan uçuruma dolaştım. Sonunda yaşlılık üzerime çöktü. Çöllerde, vadilerde geziniyordum. Daha sonra hiç kıpırdayamaz hale geldim ve mağaralarda yaşamaya başladım.

O zaman Angoman’ın oğlu Nemed geldi ve İrlanda’nın hakimiyetini eline geçirdi. Babası benim babamın kardeşi idi. Onları kayaların üzerinden görüyordum fakat kendimi göstermek istemiyordum. Saçlarım uzundu, tırnaklarım uzundu, çökmüş ve çıplaktım, sefalet ve acı içinde yaşıyordum.

Bir gece uyudum ve sabah bir geyik olarak uyandım. Gençtim ve neşeliydim.

Şu şarkıyı mırıldanıyordum :

“ Bugün Senba oğlu için kuvvet.

Gençliğinin kuvvetli zamanlarında

sahip olduğu gücün ünü az yayılmamıştı.

Sanba’nın oğlu cesur bir ihtiyar.

Doğudan , güç katan mızraklarla

Gelen adamlar,

Benim ise kovacak kadar

kollarımın ve bacaklarımın gücü kalmadı.

………………………….

Angoman’ın oğlu Nemed’in soyu

yanıbaşıma geldi.

Bana ilk yarayı açabirmek için

Vuruşları ne kadar da şiddetli.

O zaman kafamda iki boynuz çıktı

ve atmış kadar da boynuz ucu.”

Nemed İrlanda’ya geldiğinde otuz dört tane gemisi vardı. Bir buçuk sene denizlerde dolaştılar. Çoğu boğuldu ya da açlık ve susuzluktan öldüler. Nemed’in yanında sadece dört çift kaldı. Daha sonra bunlar çoğaldılar ve ve dört bin otuz çifte ulaştılar. Fakat hepsi öldüler. İhtiyarlık artık üzerime çökmüştü. İnsanlardan ve kurtlardan kaçıyordum.

zaman daha başka bir görüntüye büründüm, üzerimi sert ve gri kıllar kapladı.

“ Bir sabah Dun Bré’de idim,

Yaşlı adamlarla savaşıyordum.

Bataklıklardaki sürüm güzeldi,

Güzel bir ordu beni izliyordu.

Öc alan orduların arasında,sürüm hızlı idi.

Hepsi İrlanda savaşçılarına

Mızraklar savuruyorlardı.

Bir keresinde Partholon’un yargısı için

Karara varmak amacıyla toplanmıştık.

Bütün söylediklerim herkese tatlı geliyordu.

Bunlar hoş geldin sözleri idi.”

Hayvan şeklini aldıktan sonra, İrlanda sürülerinin başı oldum. Ben hangi yolda olursam olayım, büyük geyik sürüleri etrafımda dolanıyordu. Nemed zamanında yaşantım işte böyle idi.

Yaşlılığımda ve düşkünlüğümde Ulster’e gidiyordum , çünkü orada şekil değiştiriyordum. İşte bu yüzden orada bedenimin gençleşmesini bekliyordum. İşte o Stariath’ın oğlu Senion adayı ele geçirdi. Onunla Fîr Domnainn, Fîr Bolg ve Fîr Gailoin geldiler ve adayı bir müddet ellerinde tuttular.

Yaşadığım mağaranın eşiğindeydim ve bu bende anı olarak kaldı. Bedenimin şekil değiştirdiğini biliyordum. Bir domuza dönüştüm. Bu mucize üzerine ise şunları söyledim :

“ Bugün bir domuzum,

Kralım , güçlüyüm ve muzafferim.

Eskiden toplantılarda

Şarkım ve sözlerim hoştu.

Genç ve güzel kadınların hoşlarına giderdi.

Arabam güzel ve görkemliydi,

Sesimin tınıları tatlıydı,

dövüşlerde hızlıydım,

Çekici bir yüzüm vardı.

Bugün kara bir domuzum.”

Kahin Iarbonel’in oğlu Beothach, adadaki halkları yendikten sonra adayı ele geçirdi. Nereden geldikleri belli değil denilen Tuatha Dé Danaan da bunlardan türemiştir. Fakat onların göklerden de gelmesi olasılık dahilidir ; çünkü çok akıllıdırlar ve bilimleri şaşırtıcıdır.

Daha yaşlandıkça, daha da hüzün dolu olmaya başladım. Eskiden yapabildiklerimi artık yapamıyordum. Karanlık mağaralarda, kayalıklarda yaşıyordum, yalnızdım. İnime döndüm . Eskiden aldığım şekilleri düşünmeye başladım. Üç gün oruç tuttum. Üç günün sonunda hiç gücüm kalmamıştı. Bir akbabaya dönüştüm, sonra da büyük bir deniz kartalına. Yeniden neşeli ve mutlu olmuştum. Her şeyi yapabilirdim. Artık araştırıcı ve aktif olabilirdim. Bütün İrlanda’yı dolaştım ve olup biteni öğrendim. O zaman bunları söylüyordum :

“Bugün bir akbabayın,

Daha önceden de domuzdum.

Önce domuz sürülerinin içinde yaşadım,

Şimdi ise kuşların arasındayım.

Böylece , İrlanda’yı işgal eden halklar içinde hayatta kalabildim.

Mile oğulları, güç kullanarak adayı Tuatha Dé Danaan’dan aldılar. O zaman bir akbaba şeklindeydim ve nehir kıyısında, bir ağaç kovuğundaydım.

Dokuz gün boyunca uyudum. Bir somon balığına dönüşmüştüm. Nehirdeydim. Orada iyiydim, aktif ve mutlu idim. Çok iyi yüzüyordum , bütün tehlikelerden, balıkçıların ağlarından, akbabaların pençelerinden, bana atılan zıpkınlardan kurtuldum. Fakat bir balıkçı beni yakaladı ve Carill’in karısına götürdü. Carill o ülkenin kralıydı. Kadın beni bir defada yuttu. Artık onun karnındaydım. Carill’in karısının karnında olduğum zamanları çok iyi hatırlıyorum. Ondan sonra hatırladığım, insanlar gibi konuşmaya başladım. İrlanda’da olan her şeyi biliyordum.
Kahindim ve bana bir isim verdiler : Tuân , Carill’in oğlu.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP