Tanzimat’tan bu yana sürekli değişen politik ve toplumsal değerler, hedefler, ölçütler Türk aydınını kronik bir bunalıma sürükledi. Oğuz Atay’ın tiyatro eseri, varoluş sorunlarıyla boğuşan ve ‘tutunmaya’ çabalayan ve bunu pek başaramayan okur-yazarımızın kara güldürüsü. Eylemsizlikle geçmiş bir hayatın doğal ürünü beceriksizlik ve gülünç olma korkusundan Atay sürükleyici bir oyun çıkarmış. Bir Bilim Adamının Romanı’nı yazdı. ‘Oyunlarla Yaşayanlar’ adlı tiyatro eseri Devlet Tiyatroları’nda sahnelendi. Atay 13 Aralık 1977’de, büyük projesi ‘Türkiye’nin Ruhu’nu yazamadan hayata gözlerini yumdu.
Birinci Perde
Emekli Tarih Öğretmeni Coşkun kanepede sıkıntıyla kitabını okumaktadır. Aynı odada Saadet Nine resim albümünü incelemekle meşguldür. Saffet de aynı odada Coşkun’un yazdığı oyunları okumaktadır. Coşkun’un eşi Cemile komşu kadın için dikeceği elbiseyi prova etmektedir. Coşkun’un oğlu Ümit, Türkçe ödevini yazmaktadır. Babasına Fransız Büyük Devriminin tarihini sorar. Babası ise dalgınlıkla okuduğu kitabın sayfasını söyler. Ümit, babasını teyit etmek için soruyu tekrarlar. Babası niçin sorduğunu sorar. Ümit, Türkçe ödevi yapıyorum der. Coşkun, şaşkınlıkla sen hala ortaokulda mısın? Der. Ümit, geçen yıl çakmıştık ya der. Babası ona daha da kızar. Oğlunun yazılarını inceler ve yüzünü buruşturur. Eşi Cemile ise çocuklara durmadan ödev veriyorlar der. Coşkun’a yardım etmesini söyler. Coşkun, oğluna hangi devrimin yaklaştığını sorar. Saffet’in ilgisini çeker bu konuşma. Aralarında devrim sohbeti başlar. Saffet, devrim çocuğu olduğunu söyler. Cemile, Coşkun’a her şeyi oyunlarına benzettin der. Saffet, Coşkun’un oyunlarıyla devrim yapmak üzere olduğunu söyleyerek arkadaşını savunur. Tam o sırada Saadet Nine, acıktığını ne zaman yemek yiyeceklerini söyler. Cemile, daha yeni sofradan kalktıklarını söyler. Saadet Nine, hep daha önce yapmıştık diyorsunuz der. Saadet Nine’yi Cemile yorulmuşsundur diyerek Ümit’e odasına götürmesini söyler. Ümit, Saadet Nine’ye Cemil Paşa seni ziyarete gelecek hazırlan diyerek odasına götürür. Komşu Kadın da oradadır. Cemile ile kıyafet provası yapmaya devam ediyorlardır. Saffet, Coşkun’un yazdığı tiyatro oyunlarının hatalarını söyler. Coşkun, yeni oyun yazmaya başladığını söyler. Coşkun, Saffet’e bugün müzik hocası gelecek der. Saffet, ona güzel bir oyun oynayacağız der. Coşkun, Saffet’e yaklaşır ve sahne kararır. Sahnenin boş bölümü kararır. Tiyatronun soyunma odasında yirmi beş yaşlarındaki Emel ve tiyatro sanatçısı Servet vardır. Servet, divana uzanmıştır. Emel, aynanın karşısında makyaj yapmaktadır. Servet, işler kötü, tiyatronun parlak zamanı artık yok der. Sen niçin hazırlanıyorsun bu kadar? Bugün prova yok der. Emel, reklam filminde oynayacağını söyler. Emel, sanatı ciddiye alan biriyle tanıştım der. Servet, bu kişiyle tanışmak istediğini söyler. Servet, pandomim oyunundan da bahşeder. Geçenlerde onun yanına bir oyun yazarı geldiğini söyler. Oyun metnini görmek istediğinde metninin olmadığını, konuşmanın kaldırıldığını, içten anlama tiyatrosu olduğunu söyler. Servet, bu durumu eleştirir. Sahne kararır ve Coşkun’un evi aydınlanır.
Coşkun, yüksek sesle yazdığı oyununu canlandırmaktadır. Coşkun, Napolyon ile ilgili yazdığı tiyatroyu yüksek sesle canlandırır. Oyunda Napolyon’un huzuruna bir kanlı bir genç getirilmektedir. Duvarda asılı olan kemanı gören Coşkun, Ümit diye bağırır. Ümit’e müzik hocası gelince Saffet’e haber vereceksin der. Ümit, babasından rol ister. Babası senin rolün haberci der. Ümit’ten sonra kapı çalınır. Gelen müzik hocasıdır. Ümit ile beraber içeri girerler. Coşkun, müzik hocasına keman çalmaktadır. Kapı tekrar çalınır. Kapıyı açar. Baskın var der. Saffet ile Coşkun ile anlaşıp Müzik hocasına oyun oynuyorlardır. Coşkun kapıda Saffet’i görür görmez kitaplığa gelir. Kitapları sobaya atar. Kibriti alır ve kitapları yakmaya çalışır. O sırada Saffet içeri girer kibritle sigarasını yakar. Saffet’e müzik hocası arama izniniz var mı der. Aralarında uzun bir atışmadan sonra Cemile içeri gelir ve ne olduğunu sorar. Coşkun artık oyun bitti. Gerçeği oynuyorum der. Cemile, artık evde oyun istemediğini ve gerçek oyunlar ile ilgilenmesini söyler. Erken emekli olduğu için başına açtığı belayı düzeltmesini söyler. Bu sırada Saadet Nine, Cemil Paşa’nın geldiğini sanarak içeri girer. Cemile, annesini koluna takıp koridorda kaybolur. Coşkun ve Saffet Napolyon adlı oyunu değerlendirirken müzik hocası içeri girer. O münasebetsiz gitti mi der. Coşkun, daha kötü münasebetsizliklere hazırlanıyor der. Sahne kararır. Kulis aydınlanır. Servet ve Emel Coşkun’dan söz ederler. Emel, Coşkun’un oyuna kendi hayatını kattığını ve bunun bilinmesinden korktuğunu anlatır. Servet ısrar eder. Emel ile birlikte Coşkun’un evine giderler. Sahne kararır. Coşkun ve Saffet yemek masasında çalışmaktadırlar. Kapı çalınır. Servet ve Emel içeri girerler. Saffet, Emel ve Servet’i tanıyordur. Onları tanıştırır. Coşkun’un yazdığı bulvar komedilerini okurlar. Saffet yine Coşkun’un yazdığı oyunları eleştirmektedir. Cemile, alışverişten gelir. Ne olduğunu söyler. Cemile gelen misafirler ile tanışır. Saadet Nine, Cemil Paşa’nın geldiğini sanarak sahneye gelir. Cemile annesini alarak koridorda kaybolur. Saffet, prova yapmaktan boğazının kuruduğunu söyler. Servet’e içki ısmarlar mısın patron? Der. Toplanırlar ve dışarı çıkarlar. Cemile, Coşkun’a nereye gittiğini sorar. Saadet Nine, Cemil Paşa gelmeyecek mi der. Cemile annesine Cemil Paşa rolü yapması için Ümit’i çağırır. Sahne kararır. Meyhane de Servet, Emel, Saffet ve Coşkun içerler. Coşkun, içince içindeki düşünceleri dışarı vurur. Arkadaşı Saffet onu durdurmaya çalışır.
İkinci Perde
Bu bölümde Coşkun, artık yerli kahramanlar bulup oyun yazacağını belirtir. Saffet ile karşılıklı tiyatro oynarlar. Garplılaşmanın zarar görmediğini söyler Saffet. Ve Osmanlı Devleti’nin bürokrasi yapısı oyunda sezdirilir. Yasaklanan kitapları karşılıklı okurlar. Saadet Nine, tekrar gelip Cemil Paşa’yı sorar. Saffet, Cemil Paşa rolünü yapar. Coşkun, giyinip gelir. Cemil Paşa’nın yaveri olarak gelir. Kapı açılır. Cemile ve Komşu Kadın elinde paketlerle içeri girerler. Coşkun, eyvah karım geldi! Der. Cemile, bu kadını delirteceksiniz der. Komşu kadına Hülya ismini verirler. Önüne gelenle Coşkun be Saffet oyun oynarlar. Coşkun’un hayatı oyundan ibaret olmuştur. Hayat nerde başlıyor? Oyun nerede bitiyor? Kestiremiyordur. Diğer sahnede Emel ile içki masasında Coşkun vardır. Emel’e oyunun içinde olduğunu sezdirerek aşk ilan eder. Evde ise Saadet Nine, Cemil Paşa’ya kaçmaya karar verir. Ümit peşinden gider. Komiser Ümit’in kılığına kızar. O da Ninesi için o kılıkta olduğunu anlatır. Komiser eve yollar. Cemile, annesini göremeyince Coşkun ile tartışır. Coşkun’a oyun işini bırakması gerektiğini söyler. Şirkette iş bulduğunu söyler. Emel ile aşk dedikoduların çıktığını söyler. Coşkun, oyun yazmayı bırakmayacağını söyler. Saadet Nine ve Ümit içeri gelirler. Saadet Nine’ye Ümit Cemil Paşa rolü yapar. Cemile, artık bu oyundan sıkılmıştır. Saadet Nine yere düşer. Doktor gelir. Saadet Nine, ölür. Cemile, ağlayarak Coşkun’a annem öldü anlamıyor musun? Der. Coşkun, Hayatın nerde başladığını, oyunun nerde bittiğini anlamadığını söyler. Coşkun ile Cemile ölüm hakkında konuşurlar. O sırada kapı çalınır ve icra memuru gelir. Coşkun’u sorarlar. Evini icra etmeye kalkarlar. Coşkun, biz aydınlar hep kapımız çalınacak korkusuyla mı yaşayacağız? Der. Coşkun, Emel’in evine gelir. Olanları anlatır ve onu anlamasına sevinir. O gece Emel ile yatar. Sabah telaşla yataktan kalkar. Saadet Nine’nin gömülme işi var diyerek evden çıkar. Eve gider. Saadet Nine’ye cenaze töreni yapmışlardır. Coşkun, bavuluna kitaplarını doldurur ve çıkar. Cemile ve Ümit arkasından bakakalır. Tekrar Emel’in evine gider. Hasta olduğunu söyler. Son oyununu oynarken Coşkun ölür.
DEĞERLENDİRME
Oyunlarla Yaşayanlar, Oğuz Atay’ın yazdığı tek tiyatro oyunudur. Kitabın anlatımı özgün bir şekilde işlenmiştir. Yazar, Doğu, Batı ve aydınlarımızı eleştirir. Kitapta yer yer espriler ve eleştiriler bulunmaktadır. Kurulan diyaloglar uzun espriler akıcı ve anlaşılırdır.