Günlük Özet – Oğuz Atay

Günlük Özet – Oğuz Atay

ABONE OL
Nisan 26, 2023 10:39
Günlük Özet – Oğuz Atay
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kitabın Yazarı: Oğuz Atay

Kitap Türü: Günlük / Anı

Yayınevi: İletişim Yayıncılık

Yayınlandığı Yıl: 2004Sayfa Sayısı:302ISBN:9789754700354

Arka Kapak Bilgisi

Oğuz Atay’ın edebiyatla ilgili herkes için sürekli merak konusu olmuş günlüğünün bütünü. “Kimse dinlemiyorsa beni -ya da istediğim gibi dinlemiyorsa- günlük tutmaktan başka çare kalmıyor. Canım insanlar! Sonunda bana bunu da yaptınız” sözleriyle başlayan Günlük boyunca okur, yazarın son yıllarındaki yalnızlığını paylaşmakla kalmıyor, Oyunlarla Yaşayanlar’ın oluşum sürecini adım adım izliyor, bir edebiyat laboratuvarındaymış gibi. Günlük’ün sonunda, Atay’ın tamamlayamadığı eseri Eylembilim’den şimdilik bulunabilen parçalar da yer alıyor. Bir Bilim Adamının Romanı’nı yazdı. Oyunlarla Yaşayanlar adlı tiyatro eseri Devlet Tiyatroları’nda sahnelendi. Atay 13 Aralık 1977’de, büyük projesi “Türkiye’nin Ruhu’nu yazamadan hayata gözlerini yumdu.

 

Günlük Özet

Oğuz Atay, bu kitabında yazacağı eserlerin, karakter kurgularından bahsediyor.25 Nisan 1970 tarihli sayfasında Tutunamayanlar adlı romanından Selim’e atıfta bulunarak eseri Günlük’ü yazmaya başlar. Günlük tutmak için yeni bir defter aldığını, kimse onu dinlemiyorsa günlük tutmaktan başka çare kalmadığını söyler. Yazar, yaşamı ile küçük ayrıntıları nadir de olsa not eder. Yazar, Blake Edwards’ın The party komedi filminin ona komik değil de ona acı geldiğini anlatır. Filmde sakar bir adam vardır. Bunun gibi adamlar ya hayatının sonuna kadar kıpırdamadan bir yerde oturur ya da başoyuncu Peter gibi kendini tutamadan rahatça yaşamasından bahseder.

Oğuz Atay, Suç ve Ceza’daki Raskolnikov’un aşık olduğu Sonya’nın sarhoş babasından da bahsediyor. Sarhoşların önüne geleni yıkması sakarlıktan değil cehaletten olduğunu söyler Sevin’e. Sevin de meseleleri sanat haline getiriyorsun der. Günlük’te yazarın kitap yazma serüvenine Sevin ortak oluyor. Oğuz Atay’ı etkileyen Dostoyevski’nin eserine burada değinir.

Sevin’in Günlük’te ismi fazla geçer. Sevin, Oğuz Atay’ı derinden etkileyen bir kişiliktir ve aynı zamanda yakın arkadaşının hanımıdır. Sevin’den yazar tekrar mektup beklediğini ve Londra’nın onunla anlam bulduğunu der. Sevin’den beklediği mektup gelir. Oğuz Atay, onun isteyerek mi yoksa kendisinin mektup beklediğini bildiği için mi yazdığını düşünür. Yazar, Tehlikeli Oyunlar kitabını üç yüz sayfa yazarak bitirir. Sevin de Oğuz Atay’ın yazdığı kitabı İngilizceye çevirir. Yazar, Eski Türk Edebiyatından bir şeyler okuması gerektiğini belirtir. Kitabı için olay örgüsü bulamadığını ve Batı dünyasının yanlış anlaşıldığından yakınır. Kendi devrinde düşüncelerini söylemenin muhalefetlik olduğundan ve mış gibi yapanların olduğundan duyduğu rahatsızlığı dile getirir.

Oğuz Atay ikinci yazmak istediği kitabından bahseder. Yazarın ilk kitabı yayımlanmış ve ikinci kitabı Tehlikeli Oyunlar’ın Sevgi ve Hikmet adlı karakterinden bahsediyor. Hikmet adlı karakter haksızlığa uğramış, yapıldığı iyiliklerin altında ezilmiş bir karakter olarak onu yaratacağını belirtiyor. Kitabını da Hikmet’in dilinden anlatacağını söylüyor. Hikmet ve Sevgi hikayesinde Hikmet’in dilinden okuyucuya romanın aktarılacağını söyler. Tutunamayanlar adlı romanından daha entrikalı bir olay örgüsü istediğini söyler. Hikmet’in sevdiklerini, paranoyaklıklarını, hayalciliğini, Sevgi’den sonraki hayatının nasıl sefil bir şekilde çürüdüğünü anlatır. Romanın sonunda Hikmet’in ölümünün kurgusundan bahseder. Romandaki karakterler arasında zıt bir uyum yaratır. Bazı karakterler Batı gibi düşünebilirken bazı karakterler bağnaz, iki yüzlü ve tutucu olarak kurgular. Hikmet’in herkesin yaşamını sıkıcı bulması yani farklı bir deyişle yaşadığı devirden farklı düşünmesi onu huzursuzluğa sevk eder. İçsel bir huzursuzluktur bu. Gidenin yerine başkasını koyamaması gibi içsel bir rahatsızlıktır. Hikmet, Oğuz Atay’ın anlattıklarına göre hayat ile hayal arasına sıkışıp kalmış ruhunu meçhule sürükleyen bir karakterdir. Çevresindeki insanların sıkıcılığı ruhuna bir iğne gibi batıp düşünmekten ona huzurlu bir uyku vermemektedir. Düşünmeyen insan huzurludur bir nevi. Düşünen, sorgulayan insan olan Hikmet huzursuzluğu kendine mal etmiş oluyor. Yazarın Oyunlarla yaşayanlar adlı yazdığı notlarda meşhur Albay Hüsamettin Bey karakterini de yaratır.

Oğuz Atay, Günlük adlı eserinde yazdığı tek tiyatro metni olan Oyunlarla Yaşayanlar’dan da bahseder. Kitapta Coşkun isimli emekli bir tarih öğretmeni vardır. Arkadaşı Saffet’in ısrarıyla oyun yazar ama hiçbirini bitiremez. Coşkun kendini o kadar kaptırır ki oyun nerde bitiyor? Hayat nerde başlıyor? Birbirine karıştırır. En sonunda kuliste ölür. Karakterlerini yarı-aydın ve burjuva eleştirisi üzerine yoğunlaştırır.

Oğuz Atay’ın üzerinde taslak olarak çalıştığı ama ölümünden dolayı bitiremediği Türkiye’nin Ruhu adlı yazacağı kitabından da bahsediliyor. Devlet, Toplum ve İnsan adları olarak kitabı üç bölüme ayırıyor. Kişiler ve olaylar aktarılırken iki durumdan bahseder. Gerçek ve hayali kişiler romanda birbirinin önüne geçmeyecek şekilde verilmesini belirtir. Yazar, kahramanların bazı söyleyişlerini destansı bir şekilde vermek ister. Bu da Oğuz Atay’ın gelenekten kopmadığının göstergesidir.

Eylembilim adlı tamamlanmamış romanına dair de notlar da vardır. Server, üniversitede bir Profesördür. Evli ve iki çocuk babasıdır. Dışarıdan her şey normaldir. Profesör bir hayat kadınıyla tanışır. Ona yaşamayı öğretir. Derken olaylar değişik bir boyut alır. Çekingen olarak bilinen Profesörün etrafında kızlar vardır. Olaylar ve kadınlar arasında bocalar. İki dünyasında da yarı uyanık olan bu adamın silkinip kendini arama mücadelesidir. Bireyin psikolojik tahlilini veren bir romandır.

Geleceği Elinden Alınan Adam adlı hikaye üzerine notlar vardır. Fazla detay verilmemiştir. Londra’da kitabını tasarladığını belirtir.

Eserin son bölümünde yazar rahatsızlandığını ve hastanede tedavi gördüğünü yazar. Hasta halinde bile bitmemiş romanlarını düşünür. En son kısımda ise Oğuz Atay’ın fotoğraflarından oluşan bir albüm vardır. Eser Oğuz Atay’ın birkaç fotoğraflarıyla son bulur.

Değerlendirme

Günlük, Oğuz Atay’ın Edebiyat laboratuvarıdır. Eser, Oğuz Atay’ın kendi günlük yaşantı anlatımları yerine onun kaleminden eserlerinin taslak biçimleri üzerine notlardan oluşmaktadır. Eserde Tehlikeli Oyunlar, Oyunlarla yaşayanlar, tamamlanmamış kitabı Eylembilim’e dair notlardan oluşuyor. Yazar romanlarının karakterlerini işleme sürecine bizi dahil ediyor. Oğuz Atay, eserlerinde yarı-aydın ve burjuva toplumun eleştirisini yaptığını yorumlayabiliriz. Yazar, romanlarını kurgularken meddah ve destansı söyleyişler kullanır. Karakterleri esere yansıtmada gerçekçi betimlemeler kurar. Kitabın sonundaki resimler kitabı daha da kişisel kılmış. Oğuz Atay’ı anlama ve romanlarının kurgulanma aşamasını merak edenlerin okumasını öneririm.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP