ADNAN DENİZ
EĞİTİMCİ/YAZAR
Ödemesi en zor olanı kişi haklarıdır. Dinimiz bu konuda kul hakkıyla karşıma gelmeyiniz ayeti ile bu konuya verdiği önemi belirtir. Hiç düşündünüz mü hiç farkına varmadan kul haklarının gasp edildiğini! Mesela bir öğretmen dersine geç girdiğinde kaç öğrencinin hakkını yemektedir. Ya da derse girdiği halde öğrenciye vermesi gereken ders konularını öğretmemesi durumunda hak yemiş olduğunun bilmem farkında mıyız?
Öğrenciler arasında yapılan taraftarlık ve bunun olumsuz ya da olumlu olarak notlara yansıması birer haksızlık değimlidir? Acaba davranışlarımızda objektif olmamız mümkün değil midir? Ya da kişiler yaptıkları bu haksızlıkların farkına mı varamıyorlar acaba?
Sabahleyin nöbetine zamanında gelmeyen ya da nöbetini tam tutmadığı için çeşitli olayların meydana gelmesine neden olan nöbetçi öğretmenler meydana gelen olaylarda zarar gören hangi öğrencilerin hakkını gasp etmiştir acaba?
Görevine zamanında gelmeyerek kişi haklarını yiyen ya da görevini tam anlamıyla yapmayıp öğrenci ve velileri uğraştırarak haklarını yiyen idareciler herhalde kendilerini rahat hissediyorlardır! Öğrencileri en ufak bir hatalarında en büyük suçlarla suçlayıp, yargılayarak asan, onları toplumdan bir anda soyutlayan öğretmenler ve idareciler herhalde kendilerini vicdanen çok rahat hissediyorlardır!
İnsanları birbirine düşürmek için olmadık yalanları söyleyerek daha sonra doğruluk ve haklılık nutukları atanlar herhalde büyük onur ödülüyle ödüllendirilmektedir. Bilemiyorum; bu haksızlıkların hesabını verebilmek için herhalde bütün öğrencilerden teker teker haklarını helal ettirmek gerekir diye düşünüyorum.
Ya öğrencilerin yediği haklar! Hesabını veremeyecekleri haklardır bunlar. Devletin bütün imkânlarını sunduğu öğrencilerin derslerine çalışmayarak devleti ve ailelerini zarara uğratmalarından dolayı acaba kimlerin haklarını yemişlerdir. Bu vebalin altından kalmak mümkün değildir. Ayrıca sabahleyin erkenden kalkarak üzerlerine aldıkları eğitim görevlerini yerine getirmeyen öğrenciler kendilerine ve ailelerine verdikleri zararlarla acaba kimlerin haklarını yemektedirler. Öğrenciler arasına nifak sokarak ve yalan söyleyerek öğrencileri birbirine düşüren öğrencilerin yediği hakların hesabını vermek mümkün değildir. Ailelerin kıt kanaat kendilerini okutmak için çalışarak eğitim için harcadıkları paraları okuldan kaçarak veya okumayarak yok eden öğrenciler acaba kimlerin haklarını yemektedirler. Öğretmenlerini
Küçük düşürerek kendileri için çırpınan öğretmenlerini üzen öğrenciler acaba öğretmenlerinin haklarını nasıl vereceklerdir.
Objektif olmadıklarından dolayı dürüst çalışan insanları etkin güçlerin etkisiyle yargılayıp, olumsuz davranışlar sergileyen yöneticiler acaba yaratanın karşısına vardıklarında bu dünyevi kazançlarının hesabını nasıl vereceklerdir acaba? Hiç araştırmadan insanları suçlayıp bir tutam ömrü kişilere zindan eden kişiler herhalde ahirette bu haksızlıklarının hesabını kolay veremeyeceklerdir.
Yaratana inanan insanların en çok dikkat etmeleri gereken şey, sanırım çok önem verilmediğinden dolayı yenilen kişi haklarıdır. Kul hakkı yemenin af edilmeyeceği düşünülürse sanırım insanlığın en büyük uğraşı kendi nefisleri ile olacaktır. Özellikle eğitim gibi kutsal bir ocakta dürüst olmak ve hakkaniyetten ayrılmamak en büyük objektiflik olacaktır.