Hanifi Çelik

Hanifi Çelik

ABONE OL
Aralık 27, 2024 14:25
Hanifi Çelik
0

BEĞENDİM

ABONE OL

SERBEST MUHASEBECİ – MALİ MÜŞAVİR

Türkiye Değişim Harekatı Kozan İlçe Başkanı

Hani derler ya Kozan’ın insanları merttir, yiğittir, yardımseverdir. İşte bu hafta sizlere sitemizde konuk ettiğimiz özü sözü bir doğruluktan taviz vermeyen bir Kozan sevdalısının yanındayız. Kozanlılar kendisini çok iyi bilir fakat sitemizin yurt içinden ve yurt dışından da binlerce ziyaretçisi olduğu için bu değerli insanlarımızın yaşamlarını onlarla da paylaşmak istiyoruz.

Sayın Hanifi Çelik’in bürosuna daha önce randevu alarak geldiğimiz için bizi güleç yüzlü, babacan bir insan karşıladı. Kendisinin yoğun çalışma temposu içinde değerli zamanını fazla meşgul etmemek için hemen sorularımı yöneltiyorum;

Kozan’da yıllarca gerek siyasi gerekse iş adamı olarak bir çok başarılara imza atmış ve Kozan’ın belli yerlerinde gözle görülür hizmetleri olan birisi olarak Hanifi Çelik kimdir?

Her şeyden evvel benimle böyle bir röportaj yapmayı uygun bulduğunuz için Kozanbilgi.net in yöneticisi olan şahsınız Sayın Türkeş Manga’ya, kurumunuza, teşkilatınıza teşekkür ederek sözlerime başlamak istiyorum.

Hanifi Çelik, Kozan’ın Bucak Köyünde doğmuştur. İlk okulu Bucak Köyü ilkokulunda bitirdim. Orta öğretimimi Kozan ortaokulu ve Kozan lisesinde tamamladım. Düziçi ilköğretmen okulu çıkışlıyım. 1967 yılında öğretmenliğe başladım.

Kozan’ın Karahamzalı, Eskimantaş, Saygeçit, Henüzçakırı köylerinde ve Feke’nin bazı köylerinde öğretmenlik yaptım. Bu öğretmenlik yaptığım dönemde Adana Ticari İlimler Akademisini de okudum. 1972 yılında Ticari İlimler Akademisini bitirdim. 1973 yılında öğretmenlikten istifa ederek yedek subay olarak askere gittim.

Yedek subaylığımı Denizli’de yaptım. 1974 yılında Denizli’de askerlik yaparken Cenab-ı Allah bize Kıbrıs Harbinde de görev yapmamızı nasip etti. 1975 yılı mart ayında terhis olduktan sonra Kozan’a geldim. Öğretmenlik görevime devam etmedim. Serbest mali müşavir olarak hayata atıldım. Evliyim üç çocuk babasıyım. Mali müşavir olarak görevimi halen devam ettirmekteyim. 1975 yılından bugüne kadar yapmış olduğum muhasebecilik mesleğinin dışında, sivil toplum örgütleriyle yakından ilgilenmeyi, fakir bir aile çocuğu olduğum için, köylü çocuğu olduğum için kendime bir görev olarak arz ettim. Halen sivil toplum örgütleriyle iç içe, siyasi partilerle son 2000 yılından sonra herhangi bir partiye üye olmamama rağmen bundan önceki dönemlerde de siyasetin her alanında aktif olarak faaliyette bulundum. Hala halka hizmet etmeyi, günde bir iki insanı memnun edip gönlünü kazanmayı kendim için en büyük kazanç kabul ediyorum.

Sayın Çelik, sohbetimizin amacı; sizi halkımıza tanıtmak özellikle KozanBilgi.Net’in gerek ülkemizde gerekse yurt dışındaki binlerce ziyaretçisine sizleri anlatmaktır. Konuşmanız esnasında az önce 1974 yılında Kıbrıs Savaşına katıldığınızı belirttiniz. Şuan ki siyasi platforma bakarsak kanla canla alınmış ve bir Türk devleti kurulmuş olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti masa başında verilmeye ve cumhuriyet kaldırılmaya çalışılıyor. Kıbrıs harbine katılmış bir asker olarak o anki duygularınızla şu anki gündemi karşılaştırdığımızda, analiz ettiğimizde sizce nasıl bir tablo oluşur, duygularınız nelerdir?

Şimdi kazananın elinden hakkını almak kadar zor bir şey yoktur. Ancak kazananın mirasçılarından bu hakları talep ettiğinizde istediğiniz zaman almak o kadar kolay ki bir babayı düşünün babanın kazandığı malı onun elinden almak o kadar zor ki ama evlatlarının eline geçtiğinde baba vefat ettiğinde evlatları onu o kadar cömert o kadar hovardaca harcar ki, alın teriyle kazanmadığı bir mal olduğu için değerini bilmez. Bir bakarsınız ki evlatları bütün malını mülkünü satmış ve ekmeğe muhtaç kaldığını görürsünüz. Şimdi Kıbrıs harbine katıldığımızdan ben 11. er eğitim tugayında tahakkuk subayı idim. Gece saat 12 sularında bütün askerleri, subayları karargâha topladılar, harbin ilan edildiğini söylediler ve dolayısıyla biz gece Aydın-Söke’ye intikal ettik. O geceki zeytin bahçelerinin içerisindeki sivrisinekle yaptığımız mücadeleyi askerlerle kiminin ağlaması, kiminin sızlaması, o anlatılamayacak ve yaşamak istesen de yaşanması son derece zor bir duygudur. Kıbrıs ta yapılmış olan barış harekâtında o zaman Bülent Ecevit başbakandı. Necmettin Erbakan başbakan yardımcısıydı. Bunu son derece başarı ile yürüttüler ve Kıbrıs Barış harekâtını kazanmış olarak bu harekâttan bu savaştan ayrıldık. Ancak tabi ayrıldıktan sonra 1974 ten bu yana hala Kıbrıs Barış harekâtının sonucu olarak kazanmış olduğumuz Kıbrıs topraklarında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruldu. Ama hala bu cumhuriyeti diğer ülkeler tanımadığı için bir türlü koruyamadık. Şimdiki mevcut hükümet döneminde Güney Kıbrıs Cumhuriyeti Avrupa Birliğine alındığı için, Kıbrıs birleştirilsin, bir bütün olsun deniliyor, bir mücadele veriliyor. Ama bu verilen mücadele de elde edilen haklar her gün biraz daha kaybedilerek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin sonuna doğru yaklaştığımızı görüyorum. Dökülen kanlar, verilen çabalar hovardaca tüketiliyor.

Sayın Çelik, yalnız Kıbrıs sorunu değil Ege sorunu, Ermeni Sorunu, Kürt Meselesi, Azerbaycan Meselesi gibi başka önemli sorunlarımızda var. Sizce ülkemiz büyük bir çıkmaza doğru mu gidiyor?

Şimdi bundan tam 15 yıl önce benim Göller yaylasında bir komşum vardı. Demirci Mehmet derlerdi. Cuma namazından çıktıktan sonra Mehmet ağbi dedi ki hocanın Cuma namazında vermiş olduğu vaaz ve hutbeden vermiş olduğu hutbeden sonra Hanifi’m ben yaşım icabı göremem ama bu ülkenin sonunu hazırlıyorlar. Bu ülkenin geleceğinden son derece endişeliyim dedi. Ben de sordum Mehmet Amca neden bu kadar endişelisin, hadi bu endişeyi ben duysam neyse. Çünkü sen ben bildim bileli 1950 den bu yana kurulmuş olan sağ partilerden uzun bir süre muhtarlık yaptın. Uzun bir süre Adalet Partisi ve Demokrat Partisi’nden delegelikte yaptın. Sen nasıl oluyor da bu kadar kaygı duyuyorsun. Ben o zamanlar CHP’liydim. Biz kaygı duymuş olsaydık neyse dedim. Mehmet Amca dedi ki Hanifi, Demokratik Laik Cumhuriyetin bu ülkede mevcut düşmanları var dedi. Bunun Demokratik Laik Cumhuriyete muhalefetlik yapan kısım bu cemaatçi, şeriatçı, tekke zaviye yani teokratik devlet düzeninin üzerine kurulmuş olması onu yok edip onun yerine gelmiş olmasından dolayı bu fikri savunanlar zaten demokratik cumhuriyeti yıkıcıları. Bir de PKK diye bu ülkeyi bölmeye çalışan bir kesim örgüt çıktı ki bu iki örgüt yani şeriatçılar, tarikatçılar, tekkeciler, zaviyeciler ve pkk cılar yani ülkeyi ikiye bölmeye çalışan dolayısıyla Kürdistan dedikleri bir cumhuriyet kurmaya çalışanlarla bu ülkeye şeriatı getirmek isteyenler eğer bu güçlerini sandıkta birleştirirlerde ve demokratik yollarla iktidara gelirlerse bu ülkenin sonunu getirirler demişti. Ben şimdi düşünüyorum Bülent Ecevit ölmeden önce bu iki gücün sandıkta birleşip demokratik yollarla iktidara geleceği tehlikesini gördüğü için bu ülkede demokratik laik cumhuriyeti savunan ister ilerici ister gerici ister sağcı, ister solcu kim olursa olsun bunların sandıkta birleşmesinin şart olduğu yoksa demokratik laik düzenin koruyamayacağımızı söyledi ve bu yolda bir takım adımlar attı akabinde ömrü uzun olmadı. Onun vefatından sonra aynı düşüncelerle hanımı Rahşan Ecevit onun fikirlerini devam ettirdi.

Ben şu an ülkenin son derece zor şartlar içerisinde olduğunu eğer bu ülkenin dinamik güçleri, aydın kesimleri ayıkıp hep beraber bir araya gelme zaruretini hissetmedikleri müddetçe bu ülkenin nereye gideceğinden karamsarım.

Yani bu ülkeyi bölmek isteyenler aşağı yukarı amaçlarına varmak üzereler. Bizim demokrat, aydın insanlarımız hala ne bekliyorlarsa bir bekleyiş içerisindeler.

Zamanında bu ülkeyi bölmek isteyenler bu ülkenin askerine silah sıkanlar bu ülkedeki masum insanları öldürenler suçsuz, sanki savundukları düşünceden dolayı kahraman olarak bu ülkeye dönerken ülkeyi korumak isteyen komutanından askerine yazarına kadar hepsi suçlu olarak Ergenekoncu adı altında ceza evlerindeler bu ülkede bir oyun oynanıyor. Bu oynanan oyunun adını doğru dürüst koyacak, doğru dürüst tespit edecek bir mekanizma göremiyoruz. Onun için ben çok karamsarım benim de yaşım artık 62 rahmetlik Mehmet amcanın dediği gibi bundan sonra ne olur ne olmaz görür müyüm görmez miyim onu da bilemiyorum. Millet aç, millet güçsüz günlüğü 10 TL ye iş vereceğim diye ilan ver kuyruğu Kozandan Çukurköprüyü bulur. Şimdi çağ atlıyoruz diyorlar efendim şu efendim bu hiçbir şeyin olduğu yok. Kimse sesini çıkaramaz duruma geldi.

Hanifi bey birazda ilçemize dönelim. Şu an kozanda büyük bir şehirleşme çalışmaları var. Kozan kalesinin turizme kazandırılması, muhtelif bazı parkların hizmete açılması gibi. Şimdi aslında bunların ilk önderliğini yapmış insanlardan biri olarak siz Kozan Saimbeyli caddesi üzerinde bir üst geçit yaptırmıştınız. Kozan’ın ilk ve tek yaya üst geçitini ilçemize siz kazandırarak çocuklarımızın özellikle öğrencilerimizin okula giderken daha güvenli olarak geçmelerine vesile oldunuz. Neden bu üst geçiti yapma isteği duydunuz?

Ben Kozan Akçalıuşağı köyü yol, su, orman ve çevre koruma derneği başkanıydım. Her yıl dernek başkanı olmamdan dolayı 3-5 bin TL arasında oraya yani ahretime hayır olarak bir harcama yapardım. Fakat o yıl dernek başkanlığından ayrıldım dernek başkanlığından ayrılınca yine ora için ayırmış olduğum parayı birazda üzerine ilave ederek Kozan lisesinin yanına bir araba üst geçidi yaptırmayı düşünüyordum. Bu düşüncemi Belediye başkanına söyledim. Belediye başkanı ve meclis üyeleri teşekkür ettiler. Ama oraya bir araba üst geçidi yaptıracağına bize Şaban Ata ilköğretim okulu tarafından çocukların trafik sorununu halletmek için oraya bir üst geçit yaptırmanızı istiyorlar. Üst geçidi buraya yaptır bizde sana yardımcı olalım dediler bende kabul ettim. Aramızda yaptığımız görüşmede bana sen malzemeleri al, belediye işçileri de montajını yapsın. Aksi takdirde sana zorluk çıkarırlar. Oradaki esnaflar tarından denildi. Bende teşekkür ettim. Ve Kozana ilk üst geçidi kazandırmış olduk.

Şu an ilçemizde yeniden bir kent konseyi oluşturuldu. Konseyin başında ilçemizin çok değerli iş adamlarından olan sayın Süleyman Sezen görev aldı. Güzel bir ekip oluşturdular. Kozan kent konseyinin ilçemize faydalı olabileceğine inanıyor musunuz? Tavsiyeleriniz var mıdır?

Kozan kent konseyinin kurulduğunu ilk defa sizden duydum. Ben müteşebbis olan ve bu ülkeye hizmet götürmek için hareket halinde olan ve çaba sarf eden herkese teşekkür ederim. Halka hizmet, Millete hizmet, Topluma hizmet aşkı meşalesi herkesin içerisinde yanmaz. Süleyman Sezen beyi severim müteşebbis bir arkadaşımız başarılı olabileceğine inanıyorum. Yalnız size şöyle bir örnek vereyim; Kozan’da narenciyeciler birliği kuruluyor. Kozandaki narenciyeci ve ihracatçıyla ilgili toplantılar yapılıyor. Bunun içerisinde kaymakamımız, belediye başkanımız, oda başkanları ve baş olan herkes o toplantıya çağırılıyor. Ama bu narenciye ihracatıyla ilgili bu işin kompetanı olan ve bu işi 1986 yılından beri yapan. Kozan narenciyesini Araplara tanıtan, Kozan şeftalisini Araplara tanıtan narenciye ile ilgili bucak kooperatifinde yıllarca idareci olarak görev yapan, oradaki paketleme ve soğuk hava deposunun yapılmasında büyük emeği olan bu tür toplantılarda yani narenciyenin değerlendirilmesi, narenciyenin Pazar bulunması ihraç edilmesi konusunda yapılacak bir toplantıda olmazsa olmaz bir tek koşul var. O da Hanifi Çelik’in bu toplantıya davet edilmesi. Çünkü bu işi bilen adam bu, ama her ne hikmetse bu konu ile ilgili yapılan toplantıda bu konuyu bilen, bilmeyen herkes çağırılır. Ama çağırılması gereken Hanifi Çelik çağırılmaz, hiç hatırlanmaz. Şimdi bizim memleketimizde yapılan birçok şey hep göstermelik. Kent konseyi neye dayanarak kurulmuş? Yani kent konseyini kurarken hangi kesimlerden ve bu konseyle ilgili bu konseyi ileri götürebilecek hangi kesimlerden arkadaşlarımız buraya davet edilmiş. Dolayısıyla yönetime gelinmiş, kurulmuş bunu bilemediğim için fazla bir şey söyleyemeyeceğim.

Sayın Çelik Kozan kent konseyi ve konsey başkanı sayın Süleyman Sezen bey KozanBilgi.Net’i çok iyi takip ediyorlar. Sizin bu düşüncelerinizi mutlaka dikkate alacaklardır.

Organize sanayi ilçemize kazandırılabilecek mi?

Benim bu konudaki düşüncem bizim yanı başımızda komşu ilçemiz olan Kadirli var. Kadirli kalkınmada öncelikli bir bölge bize de sınır, çok yakın. Ben bizim Kozanlı esnaflarımızın belli başlı bir kısmının tanıdığım esnaflardan yatırıma yönelik faaliyette bulunmak için Kadirliye kaçtıklarını görüyorum. Kadirlideki yapılan teşvikler gerek vergi indirimi, gerek sigorta indirimi, gerek diğer teşvikler Kozanımızda olmağı için Kozana yatırım yaptıklarını görmedim. Yapılan birkaç tesisin haricinde bir şey görmedim.

Bugün Sayın Hanifi Çelik’i ekranlarınıza konuk etmeye çalıştık. KozanBilgi.Net olarak ve şahsım olarak Sayın Çelik’e tekrar teşekkür ediyorum. Sözlerimi bitirmeden önce Sayın Hanifi Çelik’e KozanBilgi.Net ziyaretçilerine son olarak söylemek istedikleri bir mesajlarının olup olmadığını da sormak istiyorum.

Benimle yapmış olduğunuz bu söyleşiden dolayı sizlere tekrar teşekkür ediyorum.

Haftaya yine çok önemli bir konuğumuzla birlikte olmaya çalışacağız. Tüm KozanBilgi.Net ziyaretçilerine ve üyelerimize saygılarımı sunuyorum.

Türkeş MANGA

Bilgisayar Öğretmeni
KozanBilgi.Net Kurucusu ve
Genel Yayın Yönetmeni

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP
teslabahis casinoport pashagaming betkom mislibet casino siteleri
istanbul eşya depolama