İrfan Okutan

İrfan Okutan

ABONE OL
Nisan 21, 2023 11:58
İrfan Okutan
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İsviçre Ülkücü Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu Başkanı ve Avrupa Türk Konfederasyonu Genel İdare Kurulu Üyesi

İrfan OKUTAN;  “Kozan gündemini Kozanlılardan daha iyi takip ediyorum” diyor.

  • Damarında zerre kadar Türk kanı olan AKP’ye oy vermez, vermemelidir
  • Bu millet Ergenekon’dan çıkışı tekrar gerçekleştirecektir
  • Türk milleti bu güne kadar utanılacak bir şey yapmadı.
  • Dünya kamuoyuna mal olan “Pis Yugoslavlar ve domuz Türkler” davasını dört gün önce kazandık.
  • Ülkemiz bu güne kadar çok zor durumlardan geçti ama, şimdiki gibi bölünme riski ile karşı karşıya kalmamıştı.
  • Şimdi de bazı odaklar tarafından haçlı zihniyetinin farklı bir versiyonu uygulanıyor.
  • AKP’li isen ülkücü, ülkücü isen AKP’li olamazsın.
  • Ülkenin pek çok sorunu varken mevcut iktidar bölünme sürecini birinci duruma getirdi.
  • AKP Ortadoğu’da özellikle kurulmuş bir figürandır.
  • Kozan’da ülkücülerin mutlaka iktidar olmasını istiyorum.

Röportaj: Şeref IŞIK

Bu hafta “Haftanın Konuğu” İsviçre Ülkücü Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu Başkanı ve Avrupa Türk Konfederasyonu Genel İdare Kurulu Üyesi Sayın İrfan Okutan’dır. İçi vatan, bayrak, devlet, millet aşkıyla dolu bir gurbetçi İrfan Okutan. Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızın dertlerini derdi edinmiş, onların örf, adet ve inançlarını korumaları için mücadele veren Kozanlı bir değerdir kendisi.

ŞEREF IŞIK – Sayın Başkan, öncelikle  gazetemize, Kozan’ımıza  ve ülkemize hoş geldiniz diyoruz. Uzun bir yoldan geldiniz ve ayağınızın tozu ile geçen hafta gazetemizi ziyaret ettiniz. Ayrıca bizi kırmayıp röportaj teklifimizi de kabul ettiniz. Okuyucularımıza “İrfan Okutan kimdir” sizin ağzınızdan bir tanıtalım öncelikle. Kaç yıldır yurt dışındadır? Ne iş yapar?

İRFAN OKUTAN – İrfan Okutan 1962 Kozan doğumludur. Kozan’ın aslen  Kuytucak köyündenim. Babam, şu an Şevkiye mahallesinde oturan, yıllar önce Milli Eğitimden emekli Selahattin Okutan. 27 yıldır yurt dışındayım. İsviçre’de Türk İslam Derneklerinin kurulması faaliyetlerinde bulundum. Neticesinde kurulan bu dernekleri bir federasyon çatısı altında topladık.

ŞEREF IŞIK – Sizden önce kurulmuş dernek yok muydu?

İRFAN OKUTAN – Vardı; ama, biz bu sayıyı daha da artırdık ve mevcutlarını daha aktif hale getirdik. 2002 yılında İsviçre’de yaşayan ülküdaşlarımızın isteği ile Türk Federasyonu Genel Başkanlığı görevini aldım ve halen bu görevi yürütmekteyim.  Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızın haklarını koruyabilmek adına çeşitli devletlerde bulunan dernek federasyonlarını da bir konfederasyon çatısı altında toplamanın yararlı olduğunu düşündük. Aynı zamanda Avrupa Türk Konfederasyonu Genel İdare Kurulu Üyesiyim. Yani bir Kozanlı kardeşiniz olarak demek ki Avrupa’nın her yerinde ülkücü camia içinde, ülkemiz adına ismimiz, cismimiz, izimiz var.

ŞEREF IŞIK – Sayın Başkan, Türkiye ile ilişkileriniz nasıl, Türkiye’ye sık sık gelir misiniz?

İRFAN OKUTAN – Türkiye ile bağımı hiç koparmadım. Yılda en az iki defa gelirim. Ayrıca günde en az 3-4 ulusal televizyondan Türkiye gündemini takip ederim. Sıkı bir haber dinleyicisiyim.

ŞEREF IŞIK – Bize İsviçre Türk Dernekleri Federasyonundan bahseder misiniz?

İRFAN OKUTAN – İsviçre Türk Dernekleri Federasyonu 1989 yılında kuruldu. Bünyesinde İsviçre’nin çeşitli bölgelerinde bulunan on iki dernek bulunmaktadır. Derneklerimiz, Avrupa da yaşayan Türklerin  kendi milli kimliğini, kültürünü ve dilini yaşatmak, aynı zamanda işsizlik, toplumdan dışlanma, yabancı düşmanlığı ve asimilasyona gibi önyargılardan korumak,  daha eğitimli, ekonomik problemlerini çözmüş dayanışma içinde olan bir toplum oluşturmak amacıyla kurulmuştur. Derneğin esas amaçları; milli, manevi, kültürel, ekonomik ve hatta siyasal anlamda onların orada yalnız olmadıklarını vurgulamaktır. Çocuklarımızın dini konuda camilerde mescitlerde eğitim almalarını sağlıyoruz. Okul çağındaki çocuklarımızın kendi kültürlerini almaları, daha iyi okullarda okuyabilmeleri, daha etkili olabilmeleri  için kurslar, konferanslar düzenliyoruz. Anlayacağınız çok amaçlı faaliyet yürütüyoruz.  Kendi kimliğimizi, kültürümüzü ve dini inancımızı koruyup yaşatacak ortamların sağlanmasını, üzerinde yaşadığımız ülkelerden bize verilmesi gereken en demokratik haklarımız olarak kabul ediyoruz. Bu konularla ilgili çalışmalarımızı daha etkin bir şekilde yerine getirmek için dernek, federasyon ve konfederasyon çatısı altında toplanıyoruz. Ben Federasyonun çeşitli kademelerinde görev aldım. 2002 yılından itibaren de arkadaşlarım beni Genel Başkanlık görevine layık gördüler. Halen bu görevi yürütüyorum.

ŞEREF IŞIK – Avrupa Türk Konfederasyonu hakkında da bilgi verir misiniz?

İRFAN OKUTAN – Avrupa Türk Dernekleri Konfederasyonu, aslında içine Suudi Arabistan’ı da alan geniş bir üye topluluğunu hedeflemektedir. 2007 yılında, Almanya Demokratik Ülkücü Türk Dernekleri Federasyonu, Hollanda Demokratik Ülkücü Türk Dernekleri Federasyonu, Belçika Türk Dernekleri Federasyonu, İsviçre Türk-İslam Kültür Dernekleri Federasyonu, Fransa Demokratik Ülkücü Türk Dernekleri Federasyonu, Danimarka Türk Federasyonu ve Avusturya Ülkücü Türk Dernekleri Federasyonu’nun Genel Başkanları bir araya gelerek, “Avrupa Türk Konfederasyonu” nun kuruluşunu gerçekleştirdik. Bu konfederasyon şimdilik yedi Avrupa ülkesindeki dernekleri çatısı  altında toplayan bir oluşumdur. Avrupa Türk Konfederasyonu’nun Genel Merkezi Almanya’nın Frankfurt şehrindedir. Bu Konfederasyonun da Genel İdare Kurulu Üyesiyim.

ŞEREF IŞIK – Sayın Başkan, klasik bir soru  ama, Türkiye Avrupa’dan nasıl görünüyor; bize anlatır mısınız?

İRFAN OKUTAN – Vallaha hocam, bu bir değerlendirme meselesidir. Ben her şeye objektif bakmaya çalışan bir yapıya sahibim. Her şeye siyasi açıdan değil geniş perspektif bir açıdan bakmak gerek. “Türkiye Avrupa’dan nasıl görünüyor” sorusuna cevap vermekte zorlanıyorum. Oradaki vatandaşlarımızın durumlarını göz önüne alacak olursak çok çok kötü bir durumda olduğumuzu söyleyebilirim. Onların penceresinden bakacak olursanız durum daha da vahim. Yıllar önce haçlı seferleri yapılmıştı. Şimdi de bazı odaklar tarafından haçlı zihniyetinin farklı bir versiyonu uygulanıyor. Size bir şey anlatayım.   İlk defa burada sizin aracılığınız ile Kozanlı hemşerilerimize duyuruyorum. Sizin aracılığınız ile de kamuoyunu bilgilendirmiş olalım. Belki duymuşsunuzdur.  Bir buçuk yıl önce İsviçre’de iktidara mensup bir belde teşkilatının internet sayfasında bir afiş ve söylem yayınlandı. Türkçe anlamıyla şöyle bir şey yazıyordu o afişte.  “Pis Yugoslavlar ve domuz Türkler” adında bir söylemi içeriyordu. Tabi bu duruma sessiz kalamazdık. Konuyu İsviçre adaletine ilettik. İsviçre’nin en etkili uzman avukatlarından birini tuttuk ve dava ben buradayken yaklaşık dört gün önce lehimize sonuçlandı. Bu bizim açımızdan göz yaşartacak bir zaferdir. Adalete güveniyorduk. Allaha şükür ki o insanlar cezalandırıldı. Bunu da ilk siz duyuyorsunuz böylece.

ŞEREF IŞIK – Sayın Başkan, bu başarınızdan çok mutlu olduk. Sizi ve şahsınızda bu davayı kazanmak için emeği geçen herkesi kutluyorum. Peki bunu yapanlara uygulanacak cezai müeyyide nedir?

İRFAN OKUTAN – Öyle büyük bir cezası yok; ama, önemli olan davayı kazanmak. Kendini aşağılanmış hisseden vatandaşlarımızın yüreğine su serpmektir. Bir daha tekrar etmemesi için caydırıcı bir karardır. Bir miktar para cezasına çarptırıldılar ve üç hafta hapis cezası aldılar. Hapis cezası ertelendi tabi. Önemli olan bu davada haklı çıkmaktır. Tabi mahkeme masraflarımızı da alacağız. Şükürler olsun bundan da çok mutluyuz.

ŞEREF IŞIK – Avrupa’dan Türkiye gündemini takip edebiliyor musunuz?

İRFAN OKUTAN – Türkiye gündemini çok yakından takip ediyorum. Her gün internetten Kozan haberlerini okuyorum.  Kozan gündemini Kozanlılardan daha iyi takip ediyorum.

ŞEREF IŞIK – Ülkenin içinden geçtiği durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

İRFAN OKUTAN – Yurt dışında yaptığımız bir takım proğramlar var. Gelip buradaki duruma baktığımızda buradaki durum bizi ziyadesiyle üzüyor. Kurtuluş Savaşı yaşadık, çok savaşlar gördük. Ama bu günkü durumu yaşamadık bugüne kadar. İçler acısı bir durum. Biz ve milletimiz, devletimiz bu durumu hak etmediği kanısındayım. Ülkemiz bu güne kadar çok zor durumlardan geçti ama, şimdiki gibi bölünme riski ile karşı karşıya kalmamıştı. Bugün nereye giderseniz gidin insanlar bölünmeden bahsediyor. Haçlı zihniyeti Yugoslavya’dan on tane devlet meydana getirdi. Bizimde bir terör problemimiz varken otuz altı etnik yapıya ayrılma riski doğdu. Tarihte hiçbir zaman 36 etnik gruptan bahsedilmedi. Hiç kimseye bu ülkede sen Arnavutsun. sen Boşnaksın, sen Çerkezsin denmedi. Bugünkü iktidar maalesef bunu insanların kafasına soktu.  Bir yere gittiğin zaman, “ Siz nerelisiniz?” sorusu soruluyor. “Adanalıyım” diye cevap verdiğinde, “Onu demiyorum, hangi millettensiniz?” diyorlar. Ülkenin pek çok sorunu varken mevcut iktidar bölünme sürecini birinci duruma getirdi. Bölünmememiz gerek. İnşallah biz milli birliğimizi ve beraberliğimizi tekrar  sağlayacağız. Ekonomi bir gün iyi, bir gün kötü olabilir.Vatan topraklarının bir bölümünü kaybedebilirsiniz; ama, orayı sizin hissederseniz tekrar kazanabilirsiniz. Son zamanlarda ülkenin bölünmesinden sıkça söz ediliyor. Ülke çok vahim bir sonuca götürülüyor. Birlik ve beraberliğimizi bozarsak çok acı ve vahim bir durumdur.

ŞEREF IŞIK – Ortadoğu’da neler oluyor?

İRFAN OKUTAN – Aslında AKP’nin kuruluşundan bu güne yaptıkları icraatların tamamı bir  vitrin siyasetidir. Kendisine verilen BOP eş başkanlığı çerçevesinde Ortadoğu’yu dizayn etme üzerine kurulu bir siyaset  uygulayarak yoluna devam etmektedir. Esas itibariyle AKP Ortadoğu’da özellikle kurulmuş bir bir figürandır.

ŞEREF IŞIK – İsrail ile ilişkileri nasıl değerlendiriyorsunuz?

İRFAN OKUTAN – İsrail özrüne bu şekilde bakacak olursanız uydurma bir özürdür. Bakın size şunu anlatayım. Bilmiyorum takip ettiniz mi? AKP’nin meşhur bir Maliye Bakanı vardı bir zamanlar. Yumurtacı bakan.

ŞEREF IŞIK – Kemal Unakıtan.

İRFAN OKUTAN – Evet, Kemal Unakıtan. O güne kadar birbirini yiyorlar siyaseti uygulanıyordu. Kemal Unakıtan İsraile gitti geldi. O özür olayından bir hafta önce böbrek tedavisi için eşi ile birlikte İsrail’e gitti döndü ve tekrar gideceğini söyledi. Türkiye’nin pek çok hastanesinde ve hatta pek çok ülkede bu tedavi yapılabilirken, kriz yaşanıyormuş gibi görünen İsrail’e özellikle tedavi için gitmesi manidardır. Bu tedavinin ülkemizde  çok iyi bir şekilde yapıldığını biliyoruz. Hatta yurt dışından ülkemize tedaviye geliniyor. Kemal Unakıtan tekrar gitti orada bir müddet kaldı ve dönüşünün hemen ardından da özür geldi. Bugün AKP Türkiye’de zor durumdadır. Bunu aşmak ve AKP’nin elini rahatlatmak için tasarlanmış bir  senaryodur. Obama İsrail’e geldi ve AKP’nin elini rahatlatmak için İsrail’in Türkiye’den özür dilemesi gerektiğini söyledi. Sizin özrünüz onu kurtaracaktır dediler. ABD dışişleri bakanı bir ayda Türkiye’yi üç defa ziyaret etti. Buna iktidar sevinebilir ama, bizim bunu bir düşünmemiz gerek. ABD başkanı veya bakanları ne zaman hangi ülkeye gitmişse o ülkede kaos olmuştur. Burada şu amaç yatmaktadır; Ülkemizin her tarafında vatan, millet, bayrak olgusuna sahiplenme gayreti vardır. İzmir bayrak mitinginden sonra kimyaları iyice bozuldu.  Başbakan bir Gazze ziyareti öngördü. Ortadoğu’da ki milletlerin ilgisini çekmek ve kamu oyunun dikkatini dağıtmak adına bu yola başvurdu. Gazze’ye gideceğim diyen başbakana ABD dışişleri bakanı “Şimdi gitmeseniz iyi olur” diye telkinde bulunması da  kabul edilebilir bir şey değil. Başbakan gitsin veya gitmesin önemli değil. Böyle bir tavsiyeyi söyleyebiliyorlarsa bu bağımlılığın bir göstergesidir. Nereye ne zaman gidebileceğimizi başkalarının istekleri doğrultusunda yapıyorsak bağımsız olamayız. Bağımlı bir başbakan tarafından yönetiliyor ülkemiz. Bayrak, vatan, millet değerleri ayaklar altına alınıyor. ABD mevcut iktidara en sıkıntılı günlerinde belli bir konuma gelmesi için destek veriyor. “One minute” ve “Mavi Marmara” olaylarından sonra da  Türkiye İsrail ile hem ekonomik, hem siyasi ilişkilerini sürdürmüştür. Başbakan Mavi Marmara olayından sonra aldığı İsrail’in en büyük cesaret ödülünü iade etmeyi hiç düşünmemiştir. İsrail ile en kritik görünen zamanlarda bile ekonomik ve siyasi ilişkiler hiç kesilmemiştir.

ŞEREF IŞIK – Sayın Başkan, geçen hafta gazetemizi ziyaretinizde İzmir Bayrak Mitingine katılacağınızı belirtmiştiniz, katıldınız. Bize İzmir Bayrak Mitinginden bahseder misiniz?

İRFAN OKUTAN – Ben o proğrama gidecektim. Ben esas itibariyle o proğram için geldim. Şimdilerde akil adamlar üreterek insanların düşüncelerine sünger çakmaya çalışıyorlar. Kordon’u bilen bilir, televizyonlarda göründüğü gibi değil. Kızıl bir nehir akıyordu adeta.  İçimden hüngür hüngür ağlamak geldi. Bir Kızılırmak coşmuş gidiyor, sanki gelincik tarlası olmuştu her yer. Oradaki insanlar sıradan bir mitinge gitme düşüncesinde değillerdi. Her yaştan insan vardı. Kadını, kızı, çocuğu, genci, ak sakallısı ve hatta annesinin kucağında gelen çocuklar vardı. Kafalarda hep vatan, millet, devlet olgusu vardı. Bu üç olgu olmazsa olmaz. Bu duygularla gelmişti insanlar. Ben bütün vatandaşlarımın aynı duygu içerisinde oraya toplandığına inanıyorum. Oraya gitmek mitinge gitmek değil. Herkesin görmesini isterdim. Gözlerdeki  pırıltılar, gözlerdeki yaşlar, ortak tutku vatan, bayrak, devlet. Anlatılacak gibi değil, yaşanması gerekti. MHP’nin düzenlemiş olmasına rağmen diğer partilerden insanların da olduğuna inanıyorum.  Kordon boyu boydan boya dolmuştu. Adeta kızıl bir nehir gibiydi. Vatana, millete, bayrağa sahip çıkma olgusu ile slogan attı orada toplananlar. Her yaştan insan gördüm. Hep aynı duygu ile oradaydılar. Vatanın birliği, dirliği için oradaydılar.  Alsancak’a çıkan sokaklar bile hınca hınç dolu. İnsanlar birbirini kaybettiler o kalabalıkta. Bu dava ülkesini sevenlerle, ülkesini satanların davası oldu artık.

ŞEREF IŞIK – Kozan siyaseti için ne düşünüyorsunuz? Desteklediğiniz bir aday var mı?

İRFAN OKUTAN – Yaşadığım zaman dilimi içinde hiç kimseye ne yakın, ne uzak oldum. Şimdiye kadar açıkladığım gibi önce ülkemin birliği ve beraberliği önemlidir benim için. Benim için a,b,c,d isimlerin hiç önemi yok. Öncelikle ülkemizin bu iktidardan mutlak kurtulmasını istiyorum. Kozan’ın bu iktidardan mutlak kurtulmasını istiyorum. Kozan’da ülkücülerin mutlaka iktidar olmasını istiyorum. Elbirliği ile hep beraber bu işin üstesinden geleceğiz inşallah. Kozan’ımız Türk Milliyetçiliği  açısından  önemli bir merkezdir. Kozan bunu daha önceleri göstermiştir. Şunu belirteyim; bu ülkede damarında zerre kadar Türk kanı olan AKP’ye oy vermez, vermemelidir. Kozan mertliği ve dürüstlüğü ile özdeşleşmiştir. Şu anki belediye başkanının yerinde olsam utanır AKP’den aday olmam Kozanlı ise. Ülkücü camiadan şu veya bu sebeple ayrılmış olanlar vatan, millet, bayrak adına yuvaya dönmelidir artık. Gün bu gündür. Ülkemiz elden giderse ona kavuşmak zor olacak. AKP’nin en üst kademesinde olanlara da sesleniyorum. Türk olan bu olaylara seyirci kalamaz, göz yumamaz, sizde artık kendinize gelin diyorum.

Ş.IŞIK – Yerel seçimler öncesi Kozan’a gelecek misiniz,  gelip çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?

İRFAN OKUTAN – Ben hem yerel, hem genel seçimlerde tabiî ki geleceğim, tabi ki çalışacağım. Son pişmanlık fayda vermeyecek. Elimizden geldiğince, dilimiz döndüğünce anlatacağız. Ama biz anlatmadan Kozanlı hemşerilerimin ülkenin içinde bulunduğu durumu görerek bu günden kendilerine gelip gereğini yapmalarını istiyorum.

ŞEREF IŞIK – Sayın Başkan, ta Avrupa’dan gelip bize konuk oldunuz. Görüş, düşünce ve tecrübelerinizi okuyucularımıza aktardınız.  Güzel bir röportaj oldu. Sormadığımız ama bize söylemek istediğiniz başka bir şey var mı?

İRFAN OKUTAN – Hakikaten sizlerle olmaktan, sizleri tanımaktan çok mutlu oldum. Bana her şeyi söyleyin deseniz de söyleyeceğim bunlar olurdu. Sorulacak her şeyi sordunuz. Bursa “Kuruluş”, İzmir “Bayrak” mitingi ile başlayan Ergenekon’dan çıkış Adana “Vatan” mitingi ile devam edecek ve arkası Erzurum, Elazığ, Konya, İstanbul,  Ankara, Samsun mitingleriyle sürdürülecektir. 25 Mayıs’ta ki Adana mitingine herkesi davet ediyorum. Türk milleti bu güne kadar utanılacak bir şey yapmadı. Yüzümüz ak, alnımız temizdir. Bu millet Ergenekon’dan çıkışı tekrar gerçekleştirecektir. İnşallah Allah’tan birlik ve beraberliğimiz korumasını niyaz ediyorum. İnanıyorum Allah yardımcımız olacaktır. Tekrar sizlere ve değerli okuyucularınıza teşekkür eder saygılarımı sunuyorum. Hoşça kalın. Allah’a emanet olun.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP