Belki de gerçekten de FEMİNİZM kavramı çerçevesinde, kadınlar için daha iyi bir yaşamı amaçladığı yazıları kaldı.
Bana göre ATATÜRK İLKE ve DEVRİMLERİ’nin aydınlanmasında kadının adı; 29 Ekim 1923’den beri vardı, belki Yazar Duygu ASENA’ya göre bunlar yeterli değildi.
Dolayısıyla KADININ ADI YOK idi, onun için…
Oysa bugünleri görseydi ASENA; dünlerde kalan o çok eleştirdiği ortamda bulduğu özgürlüğü bulabilecek, o kışkırtıcı yazılarını yazabilecek miydi acaba?…
İşte böyle ASENA; bugün gerçek anlamda KADININ ADI YOK. Özgürlüğü ise hiç yok çünkü Türk kadın; Atatürk İlke ve Devrimleri’nden uzaklaştığı için özgürlüğü yok, adı da hiç olmayacak bundan böyle…
*ABD’nin Colalı içecekleri; “içeriklerinin zehirli olduğu gerekçesiyle” 2006 yılında Hindistan’da yasaklanmıştı. Gerçekteyse Cola şirketlerinin İsrail savaşını (hem gönül bağıyla, hem de parayla) desteklediğini açıklaması nedeniyle yasaklanmıştı Colalı içecekler Hindistan’da…
Şu G8 Ülkeleri için en büyük tedirginliği, tehlikeyi yaşatan kuşku götürmez bir gerçek olan Hindistan’ın bu kararı; İsrail’in savaş harcamalarında, Colalı içeceklerin satışlarındaki düşüş nedeniyle Filistinliler’e attıkları kurşun sayısında bir azalmaya neden olmuştu o günlerde…
Ben; bu güne değin, İsrail için kurşun satın almadım. Çünkü hiç Colalı içecek içmedim, “iç ayran, ol kendine hayran” diyen sağlıklı yaşama istekli birisi olarak yaşadım. İçim çok rahat; Colalı içeceklerle kendimi zehirlemediğim için, dolayısıyla da İsrail’e kurşun almadığım için…
Eyy siz Müslümanlık’ta en önde gidenler!… Colalı içeceklere para ödemeyin; başta Filistin’de yaşayanlar olmak üzere, çocukları öldürmeyin.
Cola demek; eşittir İsrail demek… İsrail demek de; eşittir Amerika demek… İşin gerçeği kukladan önce, önemli olan kuklacıyı görmek…
Dolayısıyla Gazze dostları; eşeğini dövemez, palanını döver anlayışıyla eylemde bulundukları için kopardıkları her yaygarada ne yazık ki hiç bir caydırıcı sonuca ulaşamıyorlar.