News
News
Tatilin ardından bronzlaşan cildinizde güneş lekeleri meydana gelmiş, deriniz hasar görmüş olabilir. Şimdi yenilenme zamanı!Fakat, unutmayın ki, ciltteki bu lekeler kışında oluşabilir. Konuyla ilgili olarak Prof. Dr.Gönül Ergenekon’dan bilgi aldık.
Yaz biterken cildimizin bronzluğunu koruyor olmanın keyfini sürüyoruz hâlâ. Fakat dikkat edilmesi gereken çok önemli bir nokta var ki, o da güneş ışınlarına maruz kalan derimizde oluşan lekeler ve hasarlar. Ortaya çıkan lekelerin ardından, sonbahar döneminde cildin yenilenme süreci önem taşıyor.
Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Prof. Dr. Gönül Ergenekon konuyla ilgili şu bilgileri veriyor: “Genel olarak güneş ışınları vücutta gerçekleşen bazı faydalı reaksiyonlar için gerekli bir yaşam kaynağıdır. Her cildin güneşe karşı gösterdiği reaksiyon farklıdır. Güneşin zararlı etkilerini belirleyen birçok faktör mevcuttur. Bunlar dokuya ulaşan ultraviyole ışınların tipi, deri tipi, mevsim, coğrafi özellikler,genetik, kişisel ve ailesel kanser hikâyelerinin varlığı, lokal ve sistemik bazı ilaçların kullanımı gibi faktörlerdir.
Deriye gelen UV ışınları dalga boyları ile ilişkili olarak farklı derinlikteki yapılar tarafından emilir. Güneş ışını ile temas eden deride DNA mutasyonu ve hasarı, serbest oksijen radikallerinin oluşumu ve sitokin dediğimiz bazı maddelerin salınımı gerçekleşir.”
Sonbahar mevsimine girme sürecimizde cildimize bakım yaparken oldukça dikkatli olmalıyız. Cilde uygun bakım uygulanmalı. Eğer güneş hasarı ve lekeler oluşmuşsa telaşa kapılıp bunları acele çıkarmak için ağır soymalar yapılmamalı, yavaş ve temkinli davranılmalı bazen ağır soymalar ve soyma lazerleri uygulanmalı.
Bu uygulamaların, cilt kendini toplamadan sık aralarla yapılması kalıcı koyu lekelere neden olabiliyor. Cilde uygun retinoik asit, hyaluronik asit, multivitamin, mineral, koenzim antioksidan, büyüme faktör ekstresinin yanı sıra, DNA hasarını onarıcı gibi, hücrelerin yenilenmesini, canlanmasını sağlayan, melelanin sentezini melonosit çoğalmasını durduran, renk açıcı içeren kremler losyonlar öneriliyor.
Uygun uygulamalar; soyma, lazer, iğneli-iğnesiz mesoterapi gibi, belli aralıklarla uygun bir şekilde yapılıyor. Bu uygulamalar ile hücresel aktivitenin, hücreler arası fizyolojik ortamın düzenlenmesi ile fibroblastların sentez kapasitelerinin, yeni kollejen, elastin ve hyaluronik asit üretimi ilederinin neminin, sıkılığının artırılması hedefleniyor.
kaynak : Aktüel Sağlık
