NÜFUS SAYIMI, bir ülke nüfusuyla ilgili bilgilerin resmi olarak toplanmasıdır. Nüfus sayımı genellikle belirli aralıklarla yapılır. Bu sayımda bir ülkede yaşayan insanların o tarihteki toplam sayısı bulunduğu gibi, nüfusun cinsiyet, yaş ve meslekler arasında dağılımı ile halkın eğitim ve yaşam düzeyi de öğrenilir. Nüfus artış hızı, konut durumu, çocuk sayısı, bölgelerin ya da toplumsal grupların nüfus içindeki payları da nüfus sayımlarında elde edilen bilgilerdendir. Bu bilgiler ülkede ulusal ya da yerel düzeyde yapılacak her türlü planlamada kullanılır. Örneğin yeni okulların, hastanelerin, parkların ve kütüphanelerin yapımı için nüfus sayımı verilerinden yararlanılır. Ayrıca özel şirketler de pazar araştırmalarında bu verilere başvururlar. Ekonomik ve sosyolojik araştırma ve çalışmalarda da nüfus sayımı sonuçları büyük önem taşır.
Eskiçağlar ile ortaçağda nüfus sayımları iki amaca yönelikti. Bu amaçlardan biri orduya alınacak erkek sayısının belirlenmesi, öbürü ise vergi toplamak için halkın malvarlığının değerini öğrenmekti.
Roma’da ilk nüfus sayımının altıncı Roma Kralı Servius Tullius (İÖ 578-534) zamanında yapıldığı sanılmaktadır. Romalı tarihçi Livius İÖ 457, İÖ 193, İÖ 188 ve İÖ 173’te yapılan nüfus sayımlarından söz eder.
İnsanların sayımı Roma dönemi öncesinde de vardı. En eskisi İÖ 3800’e uzanan belgelerden Babilliler’in, içinde toprak sahiplerinin adlarını ve malvarlıklarını gösteren bilgilerin de bulunduğu araştırmalar yaptıkları anlaşılmıştır. Çin’de sayım yöntemiyle ilgili bazı kayıtlar İÖ 3000’lere kadar uzanır. Kutsal Kitap’ın Eski Ahit bölümünde, beş tanesi İÖ 1491-İÖ 536 arasında yapılmış bir dizi İbrani nüfus sayımından söz edilir.
Ortaçağ Avrupa’sında sayıma yönelik birçok çalışma yapılmıştır. Kayıtlara göre, bunların ikisi Frank Kralı Şarlman döneminde (İS 768-814) gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, İngiltere’de 1086’da, I. William’ın buyruğuyla toprak sahiplerinin ve mallarının listesi çıkarılmıştır. Düzenli nüfus sayımı uygulamasının en eski geçmişe sahip olduğu ülke ABD’dir. Bu ülkede sayımlar daha koloni döneminde, 1624’te başlamış ve ilk federal nüfus sayımının gerçekleştirildiği 1790’a değin 38 sayım yapılmıştı. Bu tarihten sonra her 10 yılda bir yapılan sayımların 21.’si 1990’da yapıldı.
Avrupa’da gerçek anlamıyla ilk nüfus sayımları sırasıyla İsveç’te (1749), İngiltere’de (1801), Norveç’te (1815), Avusturya’da (1818), Yunanistan’da (1836), İspanya’da (1857), İsviçre’de (1860), İtalya’da (1861) ve Rusya’da (1897) yapılmıştır.
Osmanlılar’da ilk nüfus sayımları vergi toplama ya da asker sayısını belirleme amacıyla yapıldığı için erkek nüfusla sınırlı tutulmuştur. İlk nüfus sayımı 1830-31’de II. Mahmud döneminde yapıldı ve bunu 1844 sayımı izledi. Kadınların da sayıldığı ilk sayım 1882-90 arasında gerçekleştirildi. Osmanlı İmparatorluğu’nda yapılan son genel sayım 1903-07 sayımı oldu. Bu sayım sonuçlarına göre ülkenin toplam nüfusu 20.844.000 idi.
Cumhuriyet döneminin ilk nüfus sayımı 1927’de yapıldı. 1935’te yapılan ikinci genel sayımın ardından çıkarılan yasayla sayımların her beş yılda bir yapılması öngörüldü. Bu tarihten sonra düzenli olarak yapılan sayımların sonuncusu 1985 sayımıdır.
Türkiye’de sayım günlerinde, sokağa çıkma yasağı uygulanır ve sayım evden eve dolaşan sayım memurlarınca yapılırdı. 1990’dan başlayarak, sayım günlerinde insanların evlerinde tutulmalarını engelleyecek daha çağdaş yöntemlerin kullanılmasına karar verilmiştir.
II. Dünya Savaşı’ndan bu yana dünyada nüfus sayımı yapılan ülkelerin sayısı arttı. Savaşı izleyen ilk 10 yıl içinde, 150’den fazla ülke ve bölgede nüfus raporları hazırlandı. Birleşmiş Milletler, düzenlediği dünya nüfus sayımı programlarıyla sayımların artışında büyük bir rol oynadı. Bu programlar nüfus sayımını özendirmekle kalmıyor, sayım yapılan ülkelere yardımı da öngörüyordu. 1970’lerde. Birleşmiş Milletler henüz hiç nüfus sayımı yapmamış Afrika ülkelerine yardımcı olmak için büyük çaba harcadı. Çin Halk Cumhuriyeti ilk nüfus sayımını 1982’de tamamladı. 1983’e gelindiğinde dünyanın hemen her ülkesinde en az bir nüfus sayımı yapılmıştı.