Ali Kılınç
Evimize aldığımız birçok alet, makine ve cihazların yanında bir de kullanma kılavuzu vardır. Hangi şartlarda kullanılırsa daha iyi ürün alınır, daha uzun ömürlü olur şeklinde bilgi sunulur. Dünyada yapılmış ve yapılacak olan makinelerin en mükemmeli insandır. Peki, insanın kullanma kılavuzu var mıdır? Elbette vardır. Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim, insan için ilk ve en kapsamlı kullanma kılavuzudur. İnsanlık bu kılavuza uyduğu müddetçe dünya ve ahret saadetine ulaşır.
Bir düşünür “Alkol masasında boğulanların sayısı denizlerde boğulanlardan daha fazladır”diyor. Burada içkinin insanlara, ailelere ve topluma verdiği zarar dile getiriliyor. Başta sağlığını kaybediyor. Sonraları parasını, derken dostlarını bir de bakıyorsun ailesini
kaybetmiş. Zaten aile kaybedildikten sonra insanlar fazla yaşamıyor. Dolayısı ile içki insanın ruh ve beden sağlığı bozan maddeleri başında geliyor.
Son yıllarda aile içi şiddet artmış, kadına yönelik fiziki saldırılar ve cinayetlerde gözle görülür tırmanışlar, medya vasıtasıyla insanların bilgilerine sunulmaktadır. Yapılan araştırmalar, kadına yönelik şiddetin % 67’sinde alkolün sorumlu olduğunu göstermektedir. (1) Kumar ve benzeri alışkanlıklar yüzünden kaç aile yıkılmış, kaç çocuk annesiz- babasız kalmıştır, çevremizde bir gözlem yaparsak açık bir şekilde bunun farkına varabiliriz.
Allah (c.c) Yüce Kitabımızda bizleri şöyle uyarıyor “Ey iman edenler! (Aklı örten) içki (ve benzeri şeyler), kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz(90) Şeytan, içki ve kumarla, ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyor musunuz? (91)” (2) Hayat Kılavuzumuz Kur’an-ı Kerim bizi hayatı daha sağlıklı ve huzurlu yaşayabilmemiz hakkında uyarıyor. İçki, kumar ve benzeri şeyler maddi ve manevi huzurumuzu bozduğu gibi, nice dostların içki ve kumar yüzünden birbirlerine düşman olduklarını, nice insanların içkinin pençesinde olduğunu, nice insanların kazanma hırsına dalıp da Allah (c.c)’yi anmaktan uzaklaştığını bir düşünelim. İçki içmeyi, kumar oynamayı, zina ve fuhşu dinimiz büyük günahlardan saymıştır. Okurlarımızı ve okurlarımız vasıtasıyla da çevremizdeki insanlarımızı bu günahlar hakkında uyarmak istiyoruz. Birçok insanımızın içki ve kumardan kurtulmak isteyip de kurtulamadığını biliyorum. Bu illetlerden kurtulmak için birçok yol denenebilir hatta bazı şehirlerimizde kötü alışkanlıklarla mücadele için çeşitli merkezler de bulunmaktadır. Ama en azından bir doktora görünmekte fayda var. Çünkü bu alışkanlıklar bir süre sonra hastalık
haline geliyor. Bu tür alışkanlıkları olan kişilere aile ve eşlerinin davranışları da önem arz etmektedir. Evde gördükleri iyi muamele ile birçok insanın durumlarında düzelme görüldüğü ilim adamları tarafında ifade edilen bir gerçektir.
Kâbe Allah (c.c)’nün evidir. Bütün Müslümanlar oraya yönelir, orayı sayar, sever, hürmet eder ve temiz tutar. Camilerimiz Allah (c.c)’nün evinin şubeleridir, bu sebeple camilerimizi de sever ve hürmet gösteririz. Kâbe’yi Hz. İbrahim, camilerimizi ise normal
insanlarımız yapmış ve yaptırmıştır. Kalplerimiz de Allah (c.c)’nün evidir, üstelik kalplerimizin mimarı Yüce Yaratıcımızdır. Büyüklerimizin dediği gibi Allah (c.c) yere göğe sığmaz ama mü’minin kalbine sığar. Öyleyse kalplerimizi de Kâbe ve camilerimiz kadar temiz tutmalıyız. İçkiden, kumardan, fuhuştan ve bunların oluşturduğu, kin, hırs, nefret gibi manevi pisliklerden kalbimizi korumalıyız.
Sinek pisliğini kokmuş etlere atarak orada çoğalır. Şeytan da pisliğini içki ve kumar vasıtasıyla kalplere atar ve orada çoğalmaya çalışır. Şeytanın kalbimizde üremesine imkân vermemeliyiz. İnsan Allah (c.c) tarafından en güzel bir şekilde yaratılmış bir varlıktır(3) Yüce Mevla’mız bizleri en güzel bir şekilde yarattığı gibi en güzel bir şekilde de huzuru ilahiye sine çıkardığı kullarından eylesin.
……………………………………………….
1)Nevzat Tarhan,Kadın psikolojisi,s.96
2)Kur’an-ı Kerim, Maide S. Ayet 90-91
3)Kur’an-ı Kerim, Tin S. Ayet 4