Voleybol altı kişiden kurulu iki takım arasında oynanır. Amaç, sahayı ikiye bölen filenin üzerinden topu karşı tarafın sahasına düşürmektir. Oyuncular sahada sabit yerlerde dururlar üç kişi fileye yakın üç kişi de savunma pozisyonunda geride durur. Bir takım topa arka arkaya en fazla üç kere vurabilir. Topa vücudun herhangi bir yeri ile vurmak serbesttir. Oyuncular saat yönünde olmak üzere sürekli değişerek oynarlar. Topu karşı tarafın sahasına düşüren takım puan kazanır. Maç 5 setten oluşur.
25 puana, en az iki farkla olmak üzere ilk ulaşan seti kazanır. Beşinci set 15 puan üzerinden oynanır. En az iki farklı sonuç burada da gereklidir.”Libero” defansif bir oyuncudur. Defansta istediği yerde oynayabilir. Ön tarafa geçemez, blok yapamaz, servis atamaz. forması takım arkadaşlarından farklı renktedir. Takım koçları saha kenarından takımlarına direktifler vermekte serbesttir. Her sette altı değişiklik yapma hakkı vardır. Sadece ön alanda oynayan oyuncular bloğa çıkabilir. Blok, top fileyi geçmeden yapılmalıdır. Blok sayı olarak sayılamaz. Voleybol sahası 18mt x 9mt boyutlarındadır. Tam ortasından bir ağ ile ikiye bölünmüştür. Fileden 3 metre geriye olan kısım atak alanıdır.
Bump: MANŞET : ZOR SERVİSLER
Manşet tekniği çok iyi olan oyuncular bile, sert ve uzun servislerde, manşet için kollarını vucütlarından öne doğru ayırıp iyi bir manşet alabilmek için zorlanırlar. Bu durumlarda vücudunuzu mümkün olduğunca yükseltmeye ve hatta parmak uçlarında kalkmaya çalışın. Ancak en iyisi böyle bir duruma düşmemek için gerekli tedbirleri önceden almaktır. Bunun için vücudunuz topa tam dönük olsun ve ayak hareketleri ile manşet alma yüksekliğini ayarlamaya çalışın. Yeni kurallara göre artık servisler parmakla da karşılanabilmektedir. Bu güzel bir görüntü vermezse de çoğu kez tek çözümdür ve top tutulup atmadıkça parmak pası kötü olsa dahi hakem genellikle faul çalmaz.
SERVİS: TOPA KONSANTRE OLUN
Servis atmaya hazırlanırken filenin arasından rakip oyunculara bakarak hedefinizi belirleyin . Manşeti zayıf olan oyunculara veya manşet alanlar arasındaki koridorlara veya yanlara atmaya çalışın. Özellikle pasörün ön sırada olduğu durumlarda, geçerli bir diğer taktik de sol taraftaki smaçöre kısa servis atmaktır. Bu durumda hücum yapacak oyuncu sayısı bire iner. Atacağınız yere karar verdikten sonra, iyi bir servis için konsantre olmaya çalışın. Etkin bir servis için en önemli husus, topun havaya iyi atılmasıdır. Bu durumda top (vurmaz iseniz) tam ayaklarınızın önüne düşmelidir.
BLOK: MORALİNİZ BOZULMASIN
Blok yaparken, ne kadar iyi blok tutarsanız tutun, hücum eden daima avantajlıdır. Topu yakalama ihtimaliniz çok yüksek değildir, o nedenle moraliniz bozulmasın. Siz işinize devam edin ve mümkün olduğunca ellerinizi karşı alana uzatmaya çalışın. Bazı oyuncuların moralleri, mesela blokta top ellerinin arasından geçip sayı olduğunda çok bozulur ve kendilerini suçlu hissederler. Bir sonraki bloğa daha hırslı fakat bilinçsiz olarak çıkar ve hata yaparlar. Bunun yerine bir önceki hücumda rakibin şanslı olduğunu düşünün. Unutmayın ki iyi kurulmuş bir blokta bile, doğal olarak birçok zayıf nokta vardır. Blok başarılı olmasa da antremanda öğrendiğiniz temel teknikleri sabırla ve konsantre şekilde uygulamaya devam edin.
SAVUNMA:SMAÇÖRLERİ BAĞIRARAK BELİRLEYİN
İyi bir savunma için rakibin ön sıra oyuncularının belirlenmesi çok önemlidir. Bütün blok yapacaklar smaçörlerin kimler olduğunu ve pasörün ön veya arka oyuncu olduğunu bilmelidirler. Pasör ön oyuncu ise plase atabilir veya ikinci topa vurabilir. Ön sıra ve arka sıra savunmacıları buna hazır olmalıdırlar. Pasör arka oyuncu ise onu dikkate alıp savunma yapmaya gerek kalmaz.
SMAÇ: TÜM VÜCUT İLE
Smaç vurulan topun hız kazanması için, tüm vucudunuzun ağırlığını kullanmalısınız. Bazı oyuncular sadece kollarının hareketiyle smaç vurmaya çalışırlar. Güçlü bir smaç topu önünüze alarak ve tüm vücut kaslarınızın kuvvetini ona aktararak vurulabilir.
ORTADA KALAN TOPLARA BASTIR !
Top bazen file üstünde ve her iki takımın arasında kalır. Yani iki rakip oyuncu aynı anda topa temas ederler ve daha mücadeleci olan ve topla daha dengeli temas kuran kazanır. Bu durumda sıçrayabildiğiniz kadar yükseğe sıçrayın ve dirseklerinizi kilitleyerek ellerinizi güçlü bir şekilde ileri uzatın. Tüm ağırlığınız topun arkasında olsun. Çift elle temas etmeniz mümkün değilse, tek elle temas etmek hiç müdahale etmemekten daha iyidir. Topu kısa süre tutup atsanız dahi hakem genellikle faul çalmayacaktır.
SMAÇ: TEMAS YÜKSEKLİĞİ
Bir oyuncunu smaç vurma kapasitesi boyunun uzunluğuna ve sıçrama yüksekliğine bağlıdır. Ancak bunların dışında genellikle gözardı edilen en önemli nokta, topla temas ettiği anda oyuncunun kolunun ne kadar açık olduğudur. Temas noktasının yüksekliği smaçta çok önemlidir, fakat bazı oyuncular smaç sırasında kollarını tam açmazlar. Başarılı bir smaç için, smaç vurmadığınız omzunuzu iyice düşürün ve topun arkasında kalarak topa sıçrayabildiğiniz en yüksek noktada temas etmeye çalışın.
SERVİS ATILIRKEN: ELLER YUKARI
Servis atılırken ön oyuncu iseniz, file önünde ve elleriniz yukarda bekleyin. Aksi halde hızlı bir hücumda geç kalabilirsiniz. Elleri yukarıda tutmanın bir diğer yararı da rakibin görüşünü kısmen engellemektir. Elleri hareket ettirerek rakibin görüşünü kapamak kural dışıdır, ancak vucudun hafifce sağa sola eğilmesi ile yapılan engellemelere hakemler genellikle tolerans gösterirler.
BLOK: GÖZLER AÇIK KALSIN
Blok yapanların çoğu topa vurulduğu anda gözlerini kaparlar. Hücum eden oyuncu, smaçtan vazgeçip plaseyi tercih edebilir ve bu duruma reaksiyon göstermekte geç kalabilirsiniz. Bu nedenle gözlerinizi mümkün olduğu kadar uzun açık tutun (yani kapamayın!).
MOLALAR: KOÇU İYİ DİNLEYİN
Molalarda bazı oyuncular ilgisiz davranırlar ve koçlarını dinlemezler. İyi bir takım oyuncusu kesinlikle böyle davranmaz. Molalarda her zaman koç ile göz temasında olun ve verilen talimatları başınızla onaylayın. Takımın iyiliği için kesinlikle uyumsuzluk ifade eden veya itiraz belirten hareketler yapmayın, veya sözler söylemeyin. Bu tartışmaları maçtan sonraya veya antremana saklayın. Kazanmak için oyuncular ve koçun uyum içinde olması en önemli koşuldur.