Millî Edebiyat döneminde halkın yaşama tarzını ve değerlerini anlatan manzumelerde cümle ve kelime düzeyinde, konuşma dilinin tüm sıcaklığının şiir diline yansıdığı görülür. Öyle ki za*man zaman, sokak dili argolar da dâhil olmak üzere şiire aktar*mıştır. Dolayısıyla bu manzumelerin dilinin kaynağı, halkın ko*nuştuğu gündelik dildir.
Millî Edebiyat döneminde halkın yaşama tarzını ve değerlerini anlatan manzumelerde bir olay, manzum olarak hikâye edilir. Bu manzumelerin teması doğrudan halkın yaşamıdır.
Millî Edebiyat döneminde halkın yaşama tarzını ve değerlerini anlatan manzumeler o dönemde toplumun içinde bulunduğu sosyal, siyasal ve ekonomik problemler etrafında oluşmuştur. Bu manzumelerin yazılış amacı, halkı aydınlatmak, onun içinde bulunduğu kötü durumdan çıkmasını sağlamak, ona yol gös*termektir.
Millî Edebiyat döneminde halkın yaşama tarzını ve değerlerini anlatan manzumeler yazıldığı dönemle bire bir ilişkilidir. Ger*çekten de o dönemde halkın ve İslam dünyasının durumu manzumelerde anlatıldığı gibidir.
Manzum hikâye, şiirden farklıdır. Çünkü manzum hikâyede bir olay şiir biçi*minde, yani ölçülü uyaklı olarak anlatılır. Oysa şiir, duyguların, izlenimlerin uyumlu bir ses ve söz düze*ni içinde anlatılması, ses ve söz güzelliğinin bir arada bütünleşmesidir.